Erbil (Rûdaw) – DSG Genel Komutanı Kobani, “Türkiye ile olan farklılıklarımızı diyalog yoluyla çözmek istiyoruz. DSG olarak Türkiye ile PKK arasındaki savaşta taraf olmadığımızı defalarca dile getirdik. Onlarla her türlü görüşmeye hazırız” dedi.
Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Kobani, Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü’nden Baraa Sabri’ye bir röportaj verdi.
Rojava ve bölgedeki gelişmeler üzerine sorulan soruları yanıtlayan Kobani, Rojava Özerk Yönetimi ile DSG’nin ABD, Türkiye, Suriye rejimi ve Suriye muhalif gruplarla ilişkilerine ilişkin konuştu.
"Rejim çözüme hazır değil"
Kobani, Sabri’nin “Şam hükümetiyle ilişkiniz nasıl?” sorusunu “Rejimle ilişkilerimiz kesintisiz devam ediyor ve aramızdaki mevcut farklılıkları gidermek istiyoruz. Esad rejiminin şu anda çözüme hazır olmadığı sonucuna vardık. Rejim, 'kazanan' bir konumdaymış gibi konuşuyor ve kendi pozisyonundan 2011'deki statükoya sahipmiş gibi kararlarını dayatıyor” şeklinde yanıtladı.
“Geçmişe asla dönmeyiz, anayasal olarak kabul edilmemiz lazım”
Rejimin henüz kendilerini tanımaya hazır olmadığını kaydeden DSG Genel Komutanı Kobani, “Geçmişe dönüşü asla kabul etmiyoruz. Özerk Yönetim 10 yıldır var ve bunu anayasal olarak kabul etmeleri gerekiyor. Ayrıca DSG ve Asayiş'i kastederek söylüyorum; rejim her ikisini de tanımalı. Ancak rejim henüz bu adımı atmaya hazır değil” değerlendirmesinde bulundu.
“Uluslararası baskı olmadan çözüm olmaz”
Çözüm için uluslararası baskının gerekli olduğunun altını çizen DSG Genel Komutanı Kobani ayrıca “Aynı şekilde, uluslararası taraflar Esad rejimine sürekli baskı uygulamadan bir çözüme ulaşılamaz. Fırat'ın Doğusu ile Batısı arasında uluslararası sponsorlukla bir anlaşma yapılması durumunda Suriye'deki tüm sorunların zamanı gelince çözüleceğine inanıyoruz” diye ekledi.
DSG’nin Suriye’deki muhalif gruplarla ilişkileri konusunda ise Kobani, “Muhalefetle ilişkilerimiz parlak değil, özellikle muhalefet Türkiye ile anlaşıp Türkiye'nin Efrin, Serkaniye ve Tel Abyad'ı işgal etmesini istedikten sonra” dedi.
"Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile hiçbir sorunumuz yok"
Sabri'nin "Kürtler olarak, özellikle PKK üyeleri ile Kürdistan Bölgesi'ndeki Peşmerge güçleri arasındaki çatışmalar göz önüne alındığında, başlıca Kürt güçleriyle (Erbil'le) ilişkileriniz nasıl?" şeklindeki sorusuna ise Mazlum Kobani cevaben bugüne kadar Kürtler arası bir çatışma durumunun olmadığını, Kürtlerin sorunlarını diyalogla çözdüğünü söyledi.
Kobani, Kürdistan Bölgesi ile ilişkilere dair sorulan soruya şu şekilde yanıt verdi:
“Bizim Kürdistan Bölgesi ile hiçbir sorunumuz yok, hükümetiyle ilişkilerimiz var ve herkesle, yani tüm partiler ve liderleriyle ilişkiler kurmaya çalışıyoruz. Ancak, anlaşmazlıkların sıklığı son zamanlarda arttı. 20 yıldır Kürtler arasında hiçbir savaş olmadı. Kürtlerin birlik sağlayamadığı doğru olmakla birlikte, iç savaşlara da sürüklenmediler. Arap Baharı'nın başlangıcından beri herkes herkesle savaşıyor ve her yerde iç savaş patlak verdi. Ancak Kürtler arasında çatışma çıkmadı. Kürtler farklılıklarını diyalog yoluyla çözüyor. Kürt kanı dökmek yasaktır. Bu son dönemde bu yönde tehlike işaretlerinin olduğu doğru, ancak bu silahlı bir çatışmaya dönüşmedi.”
“DSG olarak Türkiye ile PKK arasındaki savaşta taraf olmadığımızı defalarca dile getirdik”
“Türkiye ile ‘barış’ yapılması umudu var mı?” sorusunu ise “Genel olarak, Türkiye ile olan farklılıklarımızı diyalog yoluyla çözmek istiyoruz. DSG olarak Türkiye ile PKK arasındaki savaşta taraf olmadığımızı defalarca dile getirdik. Onlarla [Türkiye] her türlü görüşmeye hazırız. Ankara hükümetinin temel sorunu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile Devlet Bahçeli liderliğindeki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) arasındaki mevcut yakınlaşmanın Kürtlere savaş açmayı hedeflemesidir. Suriye'deki Kürt varlığını reddediyorlar. Ancak bu saldırgan yaklaşımın uzun sürmeyeceğini düşünüyorum. Şu anda zayıflıyorlar, iç ve dış baskılardan sonra bir sonraki adımı (diyalog) atacaklarını düşünüyorum” şeklinde cevapladı.
“Siyasi çözüme kadar ABD’nin kalmasını istiyoruz”
Kobani, ABD’nin Rojava ve Suriye’de kalmasıyla ilgili olarak ise “ABD ordusundan sonsuza kadar burada kalmasını ya da bizi korumasını istemiyoruz. Bunun yerine onlara siyasi bir çözüme ulaşılana kadar kalmaları gerektiğini söylüyoruz. Evet, IŞİD'i yendik ama IŞİD'e karşı savaş devam ediyor. IŞİD'e karşı durmak için siyasi bir çözüme ulaşmamız gerekiyor. Kısacası Amerika'nın burada kalmasını siyasi bir çözüme ulaşmak için zemine dönüştürmek istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın