Mesrur Barzani: Raperin zulüm ve işgalin reddedilmesiydi

Erbil (Rûdaw) - Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani, Güney Kürdistan halk ayaklanmasının (Raperin) 30’uncu yıl dönümü vesilesiyle yayımladığı mesajda, “Özellikle kahraman Peşmerge ve şehit aileleri ile Kürdistani halkını en içten dileklerimle kutluyorum” dedi.

Başbakan Mesrur Barzani, Güney Kürdistan halkının 5 Mart 1991’de Saddam Hüseyin rejimine karşı başlattığı büyük ayaklanmanın 30’uncu yıl dönümü münasebetiyle bir mesaj yayımladı.

Barzani, “1991 Ayaklanması (Raperin) Kürdistani güçler, Kürdistan halkı ve tüm bileşenlerin birlik ve ittifakın eseri olan büyük bir kazanımı ve zulüm, baskı ve işgalin reddedilmesiydi. Raperin, Kürdistan halkının özgürlük mücadelesinde tarihi bir dönüm noktasıydı. Raperin’in sonucu olarak federal bir Kürdistan Bölgesi ve resmi statüye sahip kurumlar oluştu. Bütün taraf ve bileşenleriyle her Kürdistan vatandaşı birlik içinde Kürdistan halkının ulusal ve anayasal haklarını savunmalı” ifadelerini kullandı.

Raperin’in yüksek değerleri olarak ortak yaşam, hoşgörü, barış ve Kürdistan halkının iyilikseverliği her zaman korunması gerektiğini belirten Barzani, Raperin ve Kürdistan’ın tüm şehitlerinin önünde saygıyla eğildiğini kaydetti.

Raperin

Güney Kürdistan halkı, 30 yıl önce bugün (05 Mart 1991) Baas rejimine karşı büyük bir ayaklanma başlattı. Kürtçede “ayaklanma” anlamına gelen Raperin, sonuçları ve doğurduğu gelişmeler nedeniyle Kürdistan tarihinde çok önemli bir yer edindi.

Güney Kürdistan halkının Irak’ta Baas rejiminin zulüm ve işgaline karşı yürüttüğü mücadele 5 Mart 1991’de başlatılan Raperin’le birlikte yeni bir dönemece girdi.

Halk tarafından başlatılan ve daha sonra Peşmerge’nin de katılımıyla dalga dalga gelişen ve büyük bir ayaklanmaya dönüşen Raperin’le Güney Kürdistan topraklarının büyük çoğunluğu Baas işgalinden kurtarıldı. Tüm kentlerde, ilçe ve köylerde Baas rejimi kurumları ve Irak ordusunun varlığına son verildi.

Raperin’in kronolojisi

Güney Kürdistan halkı 30 yıl önce, 5 Mart 1991’de Süleymaniye’ye bağlı Raniye ilçesinde Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejimine karşı büyük bir ayaklanma başlattı.

Raperin’in ilk günü Ranya ilçesi ve Çwarqurna, Bıtwen Ovası, Haciawa ve Serkepkan bölgeleri kurtarıldı.

Ertesi gün (6 Mart), Süleymaniye’ye bağlı Bazyan ve Pışder Ovası bölgeleri Saddam’ın askerlerinden temizlendi.

7 Mart günü Süleymaniye halkı ayaklanarak, sabaha karşı Emniyet Müdürlüğü ve Selam Karakolu’nu ele geçirdi.

Raperin, üçüncü gününde, Çemçemal, Halepçe, Arbat, Zerayan ve Piramagrun’a sıçradı.

Aynı gün içinde Süleymaniye - Kerkük anayolu peşmergelerin kontrolüne geçti.

9 Mart’ta Koye (Köysancak) Şeqlawa ve Basımra ilçelerinde halk ayaklandı.

Erbil’e bağlı Soran ilçesi, Haci Omeran, Mergesor, Çoman, Spılk, Xelifan, Herir, Batas, Mesif, Taktak, Ağcalar ve Karahencir halkı da rejime karşı bayrak kaldırdı.

11 Mart günü Erbil halkı ayaklandı ve aynı gün içinde Kesnezan, Bınaslawa, Daratu, Kuştepe, Şawes, Birzin, Malaomer, Cedide, Topzawa, Kewrgosk, Bahırke ve Berhuştır bölgelerinden rejim güçleri çıkartıldı.

Hanekin ve Celavla ilçelerinin yanısıra Musul’a bağlı Mahmur ve Duhok’a bağlı Akre, Bıcil, Surçi bölgeleri, Berderaş, Cinarte, Zırebar ve Şeyhan bölgeleri kurtarıldı.

13 Mart’ta Zaho, Slevan, ayaklanırken, Kerkük’e bağlı Pirde nahiyesi, Germiyan’da ise Kelar ve Cebara bölgeleri rejimden alındı.

Duhok halkı 14 Mart ayaklanarak, Zaweta, Sersing, Deraluk, Şiladze, Amediye ve Bamerne bölgelerinde kontrolü sağladı.

15 Mart’ta Sımel halkı, 16 Mart’ta Serbaşah, Karaçuh ve Mahmur, 18 Mart’ta Pirde ve etrafı, 19 Mart’ta Kerkük bölgesi Baas’tan arındırıldı.

Kerkük halkı 20 Mart’ta ayaklanarak kent merkezinden Saddam rejimini attı.

21 Mart’ta Kerkük’te Newroz ateşi yanarken, kentteki Halid karargahında çatışmalar devam ediyordu.

Ordunun saldırısı, göç ve BMGK kararı

27 Mart 1991’de Irak Ordusu büyük bir saldırıya başladı, çocuk, kadın, yaşlı, genç demeden sivilleri birkez daha katletti. Aynı gün Kerkük, ayın 31’inde ise Erbil işgal edildi.

Ardından Güney Kürdistan halkının büyük göçü başladı ve yüz binlerce kişi Rojhılat ve Türkiye sınırlarını geçti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Fransa ve Belçika’nın talebi üzerine 5 Nisan 1991 tarihinde Güney Kürdistan’da oluşturulacak güvenli bölge ile Kürtlerin Irak ordusunun saldırılarından korunması, insani yardımların ulaştırılması ve göç edenlerin eski yerlerine dönmelerinin sağlanmasına karar verdi.

688 sayılı BMGK kararı ile Baas rejimi güçlerinin 36’ıncı paralel’in kuzeyine geçişleri yasaklanarak, bu bölgede uçuşa yasak bir alan oluşturuldu. Bu karar ile BM, 1925 yılında Milletler Cemiyeti’nin Musul meselesi ile aldığı karardan sonra ilk kez Kürtleri tanıma ve korumaya dönük bir kararı oldu.

Oluşturulan uçuşa yasak bölge ile bir nevi Kürdistan Bölgesi defacto olarak özerk bir bölge oldu.

Raperin Kürdistan’daki siyasi cephede de birliğe yol açtı. 1991 yılının Aralık ayında Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) öncülüğündeki Kürdistan Cephesi, Kürdistan Bölgesinde bir parlamento seçimi yapılmasına karar verdi.

7 Temmuz 1992’de bakanlar kurulunun oluşturulmasının ardından Kürdistan Parlamentosu 4 Ekim 1992’de Kürdistan’ı Irak’ın içinde federal bir yönetim olarak ilan etti.

Bu federal yönetim 2003 yılında ABD’nin Irak’ta Saddam rejimini devirmesine kadar uzanan yaklaşık 10 yıl boyunca Saddam’ın ekonomik ve siyasi baskılarına direnerek işleyişini devam ettirdi.