'ABD ve Rusya izin vermedi; Erdoğan Suriye’de operasyon yapma niyetinde değil’

Erbil (Rûdaw) – Doç. Dr. İkbal Dürre, “Belli ki ne Rusya ne Amerika Türkiye’nin topyekün bir harekat yapmasına izin vermiyorlar. Ben Erdoğan’ın da bu saatten sonra topyekün bir harekat yapma niyetinde olduğunu düşünmüyorum” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in daveti üzerine yarın Soçi'ye günübirlik çalışma ziyareti gerçekleştirecek.

Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Rus mevkidaşıyla yapacakları görüşmelerde Türkiye-Rusya ikili ilişkilerinin yanı sıra güncel küresel ve bölgesel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunulacaktır" bilgisi verildi.

Rûdaw TV’nin bültenine konuk olan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. İkbal Dürre, Erdoğan’ın Rusya ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Erdoğan elini güçlendirmek istedi”

Erdoğan’ın ziyaretinin Rojava ve Suriye bağlamında önemi konusunda konuşan Dürre, şunları dile getirdi:

“Rusya-Türkiye ilişkilerinde çok gündem var, dolayısıyla önemli bir görüşme. Erdoğan bu görüşmeye siyasi anlamda hazırlandı. Elini güçlendirmek istedi.

Erdoğan ekonomik olarak zor durumda olduğu için ve bu görüşmeden en çok bir şeyler bekleyen taraf olduğu için Putin’le görüşmeden önce elini güçlendirici birtakım hamleler yaptı. Örneğin bir hafta önce Kırgızistan’da tüm Türki cumhuriyetlerin istihbarat örgütleri bir toplantı yaptı. Özbekistan ve Azerbaycan’la toplantılar oldu. Bunlar Rusya’yı rahatsız eden durumlar. Karabağ’da da ateşkese aykırı bazı adımlar atılıyor ve Rusya Azerbaycan’ı suçladı.

Dolayısıyla bir taraftan Türkiye’nin ekonomik olarak Rusya’dan beklentileri var, diğer taraftan da bu beklentilerine ulaşmak için siyasi bazı adımlar attı.”

“Erdoğan bu saatten sonra topyekûn bir harekat yapma niyetinde değil”

Türkiye’nin Suriye ve Rojava’ya yönelik hareketliliği konusunda ise Dürre şunları söyledi:

“Türkiye’nin Suriye’deki hareketliliği uzun dönemden beri var olan bir durum. Seçim sürecine girildiğinde de daha da artıyor.

Belli ki ne Rusya ne Amerika Türkiye’nin topyekûn bir harekat yapmasına izin vermiyorlar. Ben Erdoğan’ın da bu saatten sonra topyekün bir harekat yapma niyetinde olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu tamamen iç seçimlerle ilgili bir durum.

Erdoğan bu kozu kullanarak hem ABD hem de Rusya üzerinde bir baskı yaratmaya çalışıyor. ABD’den askeri, Rusya’dan da ekonomik tavizler koparmaya çalışıyor.

Son günlerde Akkuyu meselesinde Rusya’nın Türkiye’ye 15 milyar dolar göndermesi söz konusu. Bu, seçim sürecine giren Türkiye için çok ciddi bir destek demek. Halbuki Akkuyu projesi için böyle bir paraya gerek yok.

 

“İktidarın derdi Suriye’de bir operasyondan çok, ekonomik durumu iyileştirmek”

Ukrayna tahılı için Türkiye aktif bir rol oynadı. Aynı şekilde Türkiye Rusya’nın yaptırımları delmesi için de aktif rol oynuyor. Türkiye bu anlamda daha büyük tavizler isteyebilir. Şu anda AK Parti yönetiminin derdi Suriye’de bir operasyondan çok, Türkiye’deki ekonomik durumu daha iyileştirmek. Bu anlamda Rusya’dan çok fazla avantaj elde edebilir.

Nitekim son bir iki ayda Rusya-Türkiye ticaretinde çok ciddi bir ilerleme var. Çünkü birçok Rus firması engelleri Türkiye üzerinden aşıyor. Bence önemli olan ekonomik fayda elde etmek.”

“Erdoğan’a kullansın diye Rusya iyi haberler verecek ama buna Suriye operasyonu dahil değil”

Putin'in yarınki görüşmede Suriye’de bir operasyona yeşil ışık yakmayacağını belirten Dürre, şunları kaydetti:

“Rusya açık ve net Türkiye’yi Esad’la yakınlaştırmak için birtakım çabalar içerisinde. Aynı zamanda Türkiye faktörünü de kullanarak Kürtler üzerinde nasıl kullanıyorsa aynı zamanda da Türkiye’ye izin vermeyerek Türkiye’yi Esad ile yaklaştırmaya çalışıyor.

Türkiye-Rusya ilişkilerinin Suriye ekseninde ben çok radikal değişiklikler beklemiyorum. Çünkü Suriye’deki herhangi radikal bir gelişme Erdoğan’ı zor durumda bırakabilir. Oysa Rusya seçim öncesi Erdoğan’ın elini güçlendirmek istiyor.

Putin, Erdoğan’a kullansın diye iyi haberler verecektir. Ama bu Suriye’de geniş çaplı bir operasyon anlamında değil.”