Erbil (Rûdaw) – Milletvekilliği düşürülen HDP'li Leyla Güven, “Bugün eğer halkımız bize çağrı yapıp, ‘biz sizi vekil yaptık, buyrun gelin’ derse, ‘başımız üstüne’ deyip geri geliriz. Ancak böyle olmasa biz kendi başımıza Meclis’i terk etmeyiz, etmeyeceğiz” dedi.
Milletvekilliği düşürülen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven, Rûdaw TV bülteninde Hêvîdar Zana’nın sorularını yanıtladı.
Milletvekilliklerinin düşürülmesi kararını “AKP-MHP’nin yeni bir darbesi” şeklinde yorumlayan Güven, Kürt siyasetçilerin geçmişte de benzer durumlara maruz kaldığını hatırlattı.
Güven, “1994’te DEP milletvekilleri Meclis’te demokratik siyasette ısrar ettikleri, Kürt sorunun Türkiye’de en temel sorun olduğunu dile getirdikleri için dokunulmazlıkları kaldırıldı ve tutuklandılar. Rahmetli Orhan Doğan’ın o görüntüleri hala hafızalardan silinmedi. Polisler elleriyle başını eğip zorla araca bindirdi onu ve 5 arkadaşını 10 yıl boyunca hapiste tuttular” dedi.
“Kürtler kahvaltıysa siz öğlen yemeği olursunuz dedik”
Türkiye’de “biz solcuyuz, insan haklarını savunuyoruz” diyen hiç kimsenin olanlara ses çıkarmadığını ifade eden Güven, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Neden kimse ses çıkarmadı? Çünkü darbe Kürtlere karşı yapılmıştı. Yine 4 Kasım 2016’dan önce Meclis’te HDP’li vekillerin dokunulmazlığı kaldırıldı, CHP ve diğer partiler olanları izledi, AKP ve MHP’nin tarafında yer aldı. Eş başkanlarımız dahil onlarca arkadaşımız tutuklanarak cezaevine kondu. Yine belediyelerimize kayyum atayarak halkın iradesini gaspettiler. Her zaman halkın iradesi herşeyin üstündedir diyen AKP yalan söylüyor. Öyle olsa halkın iradesine saygı duymaları gerekiyordu.
Türkiye toplumunda buna ses çıkaran ve itiraz eden çevreler oldu ancak güçlü bir demokrasi cephesi oluşturamadık. Bu nedenle AKP-MHP’nin gücü daha ağır bastı. Biz onlara, ‘eğer biz Kürtler kahvaltıysak siz de öğlen yemeği olursunuz, sıra size de gelecek. Sesinizi çıkarın, bugün Kürtlere yapılan zulüm yarın size de yapılacak’ dedik. Bir daha söylüyoruz; 1994’te DEP’li arkadaşlarımız tutuklandığında, 2016’da arkadaşlarımız tekrar tutuklandığında boyun eğmedik, bugün de eğmeyeceğiz. Her zaman ve her yerde zulme ve hukuksuzluğua karşı duracağız.”
“Halkımız buyrun gelin derse...”
“Kürt düşmanları Kürtleri siyaset sahnesinden tasfiye etmek istiyor” diyen tecrübeli siyasetçi, “Kürtler ya dağa çıksın yada onlara başka bir yaşam hakkı tanımıyoruz diyorlar. Kürtlerin iradesini tanımak istemiyorlar. AKP Başkanı ne diyorsa ona göre yaklaşıyorlar. Fakat biz bu kozu onların eline vermeyeceğiz. Çünkü bu halkımızın hakkıdır. Eğer bugün halkımız bize çağrı yapıp, ‘biz sizi vekil yaptık, buyrun gelin’ derse, ‘başımız üstüne’ deyip geri geliriz. Ancak böyle olmasa biz kendi başımıza Meclis’i terk etmeyiz, etmeyeceğiz” diye ekledi.
Leyla Güven, “Peki halkın böyle bir çağrısı var mı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Bu ağır zulümden dolayı Kürtlerden de farklı duygu ve tutumlar öne çıkıyor. Sayın Osman Baydemir’in duyguları böyleydi. Bazıları bu Meclis’ten artık birşey çıkmaz, bırakın diyorlar. Fakat bu yüzde yüz Kürtler bunu istiyor anlamına gelmiyor. Mesela şimdi cenazelerimiz kargo ile bize ulaştırılıyor, çocuklarımızın mezarları parçalanıyor, siyasetçilerimiz tutuklanıyor, belediyelerimiz gaspediliyor. Tüm bunlar bize birşey gösteriyor. Onlar bizim terketmemizi istiyor. Biz terk edersek onlar da diyecek işte ‘zaten formalite olsun diye gelmişlerdi, Meclis’i tanımıyorlardı’ diyecekler. Biz Osmanlı oyunlarını çok iyi biliyoruz. Biz bu kirli oyunları çok iyi biliyoruz.”
“Kürtlerle Türkler iç içe geçmiştir”
Türkiye’de Kürt sorununun çözümünün hala mümkün olduğunu belirten Güven, “Bağımsız bir devlet istiyoruz dersek bu da bizim hakkımızdır ve kimse bu hakkı yasaklayamaz. Ama biz şimdi böyle düşünmüyoruz. Biz Kürtlerle Türkler iç içe geçmiş diyoruz. Şimdi İstanbul’da 5 milyon Kürt yaşıyor. Türkiye’nin her yerinde Kürtler var. Kürtler haklarına kavuşsun. Aramızda çizgi çekmek önemli değil. Birçok Arap devleti var, neyi başardılar? Ortadoğu’ya bakın, hepsi iktidarların zulmü altında. Önemli olan sistemin demokratikleştirilmesidir. Bu nedenle biz alternatifsiz değiliz, halkımız bizden ne isterse ona göre hareket edeceğiz. Önümüzdeki günlerde de bu şeyler tartışılacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
HDP’li diğer vekillerin de milletvekilliklerinin düşürülme ihtimalini değerlendiren Güven, şöyle devam etti:
“Altını çizerek söylüyorum. AKP iktidarı yenilmiştir. Millet ekonmik kriz nedeniyle intihar ediyor. Ailece intihar ediyorlar aç oldukları için. Durum gerçekten iyi değil. Bu ülkenin tüm imkanları bomba ve cephaneye yatırılıp Güney Kürdistan’da, Rojava’da, Libya’da ve bilmem nerede harcanıyor. İçerde de ekonomik ve siyasi bir kriz var ve itibarlarını yitirmiş durumdalar. Bugün Meclis’te gündem halkın yoksulluğuydu ama hemen gündemi değiştirip milletvekilliklerinin düşürülmesini tarışmaların başına çektiler. Mesele bu değil, mesele o ki kendilerine gündem gerekiyordu bunu yaptılar. Yarın yine gündem ihtiyacı duyduklarında 3 vekilin daha milletvekilliğini düşürüp böylece gerçek gündemi halktan gizleyecekler.”
Leyla Güven, “Meclis bizim için bir alandı. Ama bizim değişik çalışma alanlarımız ve ayrıca da gündemimiz var. Ama AKP manipülasyon yapıyor. Zaten Türkiye’de medya kalmamış tamamen AKP’nin hizmetinedüşmüş. Ama ne yaparlarsa yapsınlar biz demokratik siyasetten vazgeçmeyeceğiz, direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Halkımız bize bu görevi verdi, tek kişi kalana kadar da devam edeceğiz” dedi.
“Bu davadan cezaevinde yattım”
Güven, “Aldığınız ceza nedeniyle tutuklanma ihtimaliniz var mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“2009’da Viranşehir Belediyesi Eş Başkanıyken tutuklandım. O davanın ismini KCK Davası koydular. Yüzlerce Kürt siyasetçi ve belediye başkanı ile hapse atıldık. Ben 6 yıl cezaevinde kaldım. Biz cezaevindeyken AKP bize şunu söyledi; hakkınızda dava açan savcılar FETÖ’cü çıktı, siz onların kararı ile yakalandınız. Bu ceza geçtiğimiz süreçte yeniden onandı. Şimdi soruyorum; madem o savcılar FETÖ’cüydü, onların aldığı kararı neden onaylıyorsunuz? Şimdi bu davadan ben zaten 6 yıl yattım, hiçbir cezam yok. Fakat biz Kürtler birşeye itiraz ettiğimizde cezaları hemen hazır oluyor.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın