Neçirvan Barzani: Şengal Soykırımı 21. yüzyılın en büyük trajedisidir
Erbil (Rûdaw) – IŞİD tarafından Şengal’de Ezidi Kürtlere yönelik gerçekleştirilen katliamın 8’inci yıl dönümü vesilesi ile düzenlenen törende konuşan Başkan Neçirvan Barzani, “Şengal katliamı ve yaşanan yıkımın yanı sıra, Ezidi kardeş ve annelerin kaçırılması, alınıp satılması, her şeyden çok Ezidilerin ve tüm Kürdistan halkının yüreğini derinden yaralamıştır. Bu hepimiz için kanayan bir yaradır ve kolay kolay unutulmayacaktır” dedi.
Ezidi Soykırımı’nın 8’inci yıldönümünde kurbanlar için Duhok’un Semel ilçesinde bir anma düzenlendi.
Anmaya, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Ezidi Ruhani Meclisi üyeleri, Kürdistan Bölgesi’ndeki yabancı ülkelerin konsolosları, Irak ve Kürdistan Bölgesi hükumetinden yetkililer ve kurbanların yakınları katıldı.
Açılışta konuşan Duhok Valisi Ali Teter, Şengal’de yaşanan trajedinin Kürt toplumunun bağrında derin bir yara açtığını söyledi.
Ardından söz alan Şehit ve Enfal Mağdurları Bakanı Abdullah Hacı Mahmud, Kürdistan Bölgesi hükumetinin mesajını paylaştı.
Burada bir konuşma yapan Başkan Neçirvan Barzani, sözlerine Irak Başbakanı Mustafa Kazımi’nin temsilcisi, Erbil’deki yabancı ülke temsilcileri ve konukları selamlayarak başladı.
“Kürdistan tarihinde yeni bir kanlı sayfa”
Barzani, “Hepimiz acı dolu yüreklerle Şengal Soykırımının 8’inci yıldönümünü anıyoruz. Bu Ezidilerin ve Kürdistan halkının 21’inci yüzyılda yaşadığı en büyük trajedidir. Bu gün vesilesi ile Ezidi şehitlerin ve kurbanların aziz anısı karşısında saygıyla eğiliyoruz” dedi.
“IŞİD’in gerçekleştirdiği bu felaket, Kürdistan tarihinde yeni bir kanlı sayfa, Ezidilerin yaşadığı yeni bir fermandır (soykırım)” diyen Başkan Neçirvan Barzani, şöyle devam etti:
“5.000 Ezidi kadın, çocuk ve erkek kurban edildi. Hala kaçırılan 2717 Ezidinin akıbeti bilinmiyor, 325.000 Ezidi kamplarda yaşıyor, 100.000 Ezidi dünyanın değişik ülkelerine mülteci olarak dağıldı. Şengal’in büyük bölümü yerler bir dildi, halkı evsiz kaldı.
Bir düşünün; bir kaç gün içerisinde binlerce Ezidi vurularak toplu mezarlara gömüldü. Binlerce Ezidi kız ve kadın kardeşimiz kaçırıldı, alınıp satıldı. Silah zoruyla ve ölümle dinleri değiştirilmeye çalışıldı.
Değerli kardeşler; Biliyorum ki kalpleriniz hüzün ve özlemle dolu. Acınız fazlasıyla büyük. Bu bahsettiğimiz rakamlar çok üzücü. Bu büyük trajediyi her zaman aklımızda tutmalıyız ki, bir an önce çözüme kavuşturmak, etkilerini azaltmak ve bu trajedinin milletimiz üzerinde bir daha tekrarlanmaması için çalışalım.”
“Bugüne kadar 3.554 kadın, çocuk ve erkek kurtarıldı”
Barzani, trajedinin ilk günlerinden itibaren Ezidileri korumak için ellerinden geleni yapacaklarına dair söz verdiklerini ve “Ezidileri Kurtarma Ofisi” adıyla bir çalışma başlattıklarını hatırlatarak, “Şengal katliamı ve yaşanan yıkımın yanı sıra, Ezidi kardeş ve annelerin kaçırılması, alınıp satılması, her şeyden çok Ezidilerin ve tüm Kürdistan halkının yüreğini derinden yaralamıştır. Bu hepimiz için kanayan bir yaradır ve kolay kolay unutulmayacaktır” dedi.
Ezidileri Kurtarma Ofisi’nin bugüne kadar 3.554 Ezidi kadın, çocuk ve erkeği kurtarabildiğini anlatan Barzani, “Kaçırılan her bir Ezidi kadın, erkek ve çocuk kurtarılana kadar devam edeceğimize söz verdik, bu bizim görevimizdir, Ezidi kardeşlerimiz için yapabileceğimiz en basit iştir ve onlar için ne yapsak azdır. Kaçırılanlar hakkında bilgisi olan herkesin, bu kişilerin bulunup Allah'ın izniyle kurtarması ofisimizle işbirliği yapmasını istiyorum” çağrısında bulundu.
Neçirvan Barzani, katliam sırasında, Kürdistan Bölgesi hükumetinin Duhok halkı ve Birleşmiş Milletler'in de yardımıyla, Şengalli mültecileri barındırmak ve desteklemek için hızlı ve kapsamlı bir çalışma yürüttüğünü anlattı.
Halkın mültecilere yaptığı yardımların gurur kaynağı olduğunu vurgulayan Neçirvan Barzani, Duhok, Zaho ve tüm Badinan halkına, din adamlarına, aydınlara, üniversite öğretmenlerine de ayrıca teşekkür etti.
Barzani, “Din adamlarının Ezidi mülteciler için camileri boşaltması kararı almasını hiç bir zaman unutmayacağım. Kürdistan'da ve özellikle de Duhok’ta sergilenen bu tablo, Kürdistan için ve tüm dünya için bir gurur kaynağıdır, sonsuza kadar kalmalıdır” dedi.
“Başkan Barzani halkımıza verdiği sözü yerine getirdi”
Başkan Mesud Barzani’nin Şengal’i özgürleştirme, Ezidilerin kutsal mekanları olan Şêx Şerefdin ve Laleş’i korumaya söz verdiğini belirten Neçirvan Barzani, sözlerine şunları ekledi:
“Saha karargâhını Şengal’de kurdu ve Şendal Dağı'nda zafer müjdesini verdiği güne kadar da savaş cephesinden çekilmedi ve halkımıza verdiği sözü yerine getirdi.
Şengal dağını koruyan, Şengal’in kurtuluşu için şehit olan yiğit Peşmergeler, Kürt halkı tarafından her zaman saygıyla anılacaktır. Onların kahramanlıkları ve kanları sayesinde IŞİD Ezidileri yok edememiştir.
Şengal’deki trajediye dikkat çekmek ve Ezidileri desteklemek için yurt dışında çalışan tüm örgütlere ve Kürt şahsiyetlerine teşekkür ediyorum. O günlerde Şengal’i özgürleştirmemize yardım eden müttefik ülkelere teşekkür ediyorum. Bu trajedinin dünyanın birçok ülkesinde soykırım olarak tanınması için bize yardım etmeye devam etmelerini umuyoruz.”
“Kürdistan ve Ezidilik milletimizin ortak tarihi kimliğidir”
"Kürdistan ve Ezidilik, milletimizin ve coğrafyamızın ortak tarihi kimliğidir. Ezidilik Kürdistan'da kadim bir dindir ve diğer dinlerin ortaya çıkmasından önce Kürdistan'da insan hayatını ve ilişkilerini düzenlemiştir. Ezidilik, Kürt halkının dil ve kültürünün zenginliğini metinlerinde, geleneklerinde ve marşlarında korumuştur. Kürdistan Ezidiliğin merkezidir. Ezidiliğin Kürdistan'daki varlığı Ezidiliğin temelidir” diyen Barzani, “Bu nedenle Ezidiler, Şengal’de, Kürdistan'da kendi topraklarında kalmalıdır. Kutal Leleş’i bırakmamalı ve sahipsiz bırakmamalıdır. Ezidilerin Kürdistan'dan uzaklaşması zordur. Kürdistan'dan uzaklaşmaları onlar için büyük bir tehditti. Kürdistan ve Ezidilik iç içe geçmiş iki inanç ve coğrafyadır ve hiç kimse onları birbirinden ayıramaz. Çünkü Ezidi inancı Kürdistan ile muhkem olur. Ezidilerin deyişinde söylendiği gibi: ‘Kürdistan’a yanıt verin, imanınızı diri tutun, çünkü Şerefdin’dir divanın miri” sözlerini sarf etti.
Uluslararası topluma Şengal’de soykırıma uğrayan Ezidi Kürtler destek olma çağrısını yineleyen Barzani, önemli olanın Şengal’in yeniden inşasında Ezidilere destek olmak, Ezidilerin tüm ihtiyaçlarının bu topraklarda karşılanması olduğu8na vurgu yaparak, “Dünya üzerinde mülteci olmak Ezidilerin ortadan kaybolması için büyük bir tehdit oluşturuyor” dedi.
Başkan Neçirvan Barzani, Irak’taki eski rejimlerin de Kürt halkına ve bu toplumun bir parçası olan Ezidilere karşı soykırım uyguladığını, köylerini yerle bir edip yerlerinden sürdüğünü, ardından 2003’ten sonra da El Kaide ve IŞİD’in saldırılarına maruz kaldıklarını, Musul’da 40 işçinin kurşuna dizildiğini, Gir Uzer ve Siba Şêx Xidir köylerinde katliamlar yapıldığını anlattı.
“Ezidilere karşı uygulanan soykırımdır, insanlık suçudur”
Barzani, şunları kaydetti:
“IŞİD'in işledi bu suça ilişkin toplanan onlarca belge, Ezidilere karşı yapılanların uluslararası hukuka göre soykırım ve insanlık suçu olduğu konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmıyor. Yani Ezidileri desteklemek uluslararası toplumun hukuki, ahlaki ve insani bir görevidir.
Kürdistan Parlamentosu’nun Şengal’deki katliamın soykırım olduğuna karar vermesi tebrik edilmelidir. Ezidiler ve diğer azınlıklardan sağ kurtulan kadınların desteklenmesine ilişkin yasa da Irak Parlamentosunda kabul edildi. Birleşmiş Milletler Soruşturma Ekibi (UNITAD) mahkeme için binlerce delil topladı ve birçok ülke de Şengal katliamının soykırım olarak tanınmasına yönelik çabalar var.
Tüm bunlar Ezidileri korumak için atılmış büyük birer adımdır. Ancak hayatta kalan Ezidi kadınları desteklemeye yönelik çıkarılan yasa (Irak Parlamentosu’ndan çıkan yasa) henüz tam olarak uygulanmadı. Kurtarıldıktan sonra kamplarda kalanların ve Şengal’de yaşayanların durumu güvenlik ve hizmet eksikliği nedeniyle son derece kötü.
“Ezidi halkı halen soykırımın olumsuz etkileri altında yaşıyor”
“Ezidi halkı halen soykırımın olumsuz etkileri altında yaşıyor” diyen Barzani, Irak ve Kürdistan Bölgesi hükumetlerinin Ezidilere yardım konusunda daha fazla koordineli çalışması, bu konuda uluslararası toplumdan da açık destek alınması gerektiğini vurguladı.
Şengal’deki durumunun bugüne kadar da normalleşmediğine dikkati çeken Neçirvan Barzani, “On binlerce aile hala bölgeye geri dönemedi. Kürdistan Bölgesi ile federal hükümet arasında imzalanan Şengal Anlaşması henüz uygulanmadı. Şengal’de yasal bir yönetim yok, Irak savunma sistemi dışındaki silahlı grupların varlığı hala çözülmemiş bir sorun olarak duruyor. Eezidiler ve bölge halkının endişeleri göz önünde bulundurulmadan IŞİD’li aileler bölgeye geri gönderiliyor. Bütün bunlar Şengal’deki durumun normalleşmesi önünde engeldir” değerlendirmesinde bulundu.
“Şengal artık siyasi bir kart olarak kullanılmamalı”
Başkan Neçirvan Barzani, “Şengal halkına destek vermek isteniyorsa Şengal’deki durum yasalaşmalı, normalleşmeli. Şengal’deki durumun normalleşmesini engelleyenler Ezidiler ve Şengal için hiç bir şekilde endişe duymuyordur. Şengal artık siyasi bir kart olarak kullanılmamalı. Şengal halkının acısı siyasi bir oyun haline gelmemelidir. Şengal’deki durumun normalleşmesine izin verilmelidir” dedi.
Kürdistan Bölgesi hükümeti ile koordineli bir şekilde Şengal’deki durumun normalleştirilmesi, bölgede meşru bir yönetimin kurulması, gayrimeşru güçlerin çıkarılması, halkın korunması ve kendi kendini yöneten bir idarenin kurulması görevinin her şeyden önce Irak hükumetinin görevi olduğunu dile getiren Barzani, “Şengal’in vilayet statüsüne kavuşturularak gerekli bütçenin ayrılması, Şengal’deki sorunlarının çözümü ve felaketin izlerinin ortadan kaldırılması için çok iyi bir neden olabilir. Bu adım aynı zamanda bölge halkının atalarının topraklarına dönmesini de sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
Kürdistan Bölgesi ve Irak’taki tüm taraflara ve uluslararası kurumlara seslenerek, Ezidi halkına ve Şengal’e karşı üzerlerine düşen görevi yapmaları çağrısını yineleyen Barzani, “Ezidilerin de dediği gibi, onlar hala endişeli ve sergerdan dolaşıyorlar. Soykırımdan sonra Ezidilerin özel olarak gözlemlenmeye ihtiyacı var ve bu yapılmalıdır” dedi.
Irak ve Kürdistan Bölgesi’ndeki taraflara çağrı
Konuşmasının devamında Irak’taki duruma dikkat çekerek taraflara diyalog çağrısını yineleyen Neçirvan Barzani, “Hepimizin gördüğü gibi, Irak'taki siyasi ve güvenlik durumu giderek daha karmaşık hale geliyor. Siyasi güç ve taraflar arasındaki çatışmalar çok tehlikeli boyutlara ulaştı! Irak'ın tüm siyasi güçlerin ve tarafların işbirliğine ihtiyacı var. Irak'ta barış ve istikrarı korumak, tüm Iraklı güçlerin, tarafların ve toplulukların ortak görevi ve sorumluluğudur” diye konuştu.
Irak’ın tamamının istikrar ve güvenliğinin birbirine bağlı olduğunu belirten Barzani, “Bu nedenle, müzakere masasında oturup tüm sorunlarını çözmeleri için Iraklı tüm taraflara bir kez daha çağrıda bulunuyorum” dedi.
Neçirvan Barzani, Kürdistan’daki güç ve partilere de dayanışma, birlik ve ortak işbirliği çağrısında bulundu.
“Bugün bu hassas ve karmaşık durumda Kürdistan Bölgesi'nin birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Birlik olursak daha büyük başarılara imza atabilir, Irak'taki kardeşlerimize ve kendimize mevcut durumu aşmak için yardım edebileceğiz” diyen Barzani, Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi partilere, seçimlerle ilgili görüş ayrılıklarını çözmeleri ve seçim tarihini belirlemek için ortak bir anlayışa ulaşmaları çağrısında bulundu.
Şengal soykırımın 8’inci yıldönümde, Şengal halkının sorunlarının çözümü, durumun normalleştirilmesi, gerekli hizmetlerin sağlanması ve bölgenin yeniden inşası için ciddi adımların atılmasını umut ettiklerini vurgulayan Barzani, “Bu büyük trajediye rağmen Ezidilerin direnişi büyük saygı ve takdiri hak ediyor. Bu inanç ve direnişle onların yaralarını saracağımızdan, milletimiz için daha iyi ve daha aydınlık bir geleceğe doğru ilerleyeceğimize eminim” dedi.
Ezidi ve Hristiyan göçzedelere desteklerinden dolayı Duhok Valiliğine teşekkür eden Neçirvan Barzani, sözlerini, “Defalarca söyledim ve tekrar edeceğim; Kürdistan'ın güzelliği, birlikte yaşamamızı yansıtan bu tablodur. İster Müslüman olsun ister Ezidi, Hıristiyan, veya Arap yada Türkmen olsun milletimiz bu vatanda bir arada yaşamamızı istiyor. Ortak sorumluluğumuz ve geleceğimiz birbirine bağlıdır. Allah'ın izniyle birlik içinde geleceğe büyük adımlar atalım” diyerek noktaladı. (Derleyen: Necmi Orta)