Erbil (Rûdaw) – Eylül Devrimi döneminde şehit olan Hasan Subhi Kesteyi isimli Peşmergenin naaşı 45 yıl sonra bulundu. Şehit Peşmergenin cebinde nişanlısının ona hediye ettiği bir parfüm şişesi, mendil ve tarak çıktı.
Hasan Subhi, Eylül Devrimi’ne katılan 21 yaşında genç bir Peşmergeydi. 45 yıl önce Duhok'un Dinarte ilçesinin dağlık bölgesinde Irak ordusu ile yaşanan bir çatışmada yaralandı.
Peşmerge arkadaşları Irak askerlerinin eline geçmesin diye sakladığı Hasan Subhi'den ailesi bir daha haber alamadı. Hasan Subhi'nin iki Peşmerge arkadaşının yazdığı kitapta ondan bahsetmesi üzerine aile harekete geçti.
Ailesinin araştırmaları sonucu şehit Peşmerge'nin naaşı, Duhok’un Dinarte ilçesine bağlı Dosteki köyündeki dağlık bir bölgede, arkadaşlarının yaralı olarak sakladığı yerde bulundu.
Hasan Subhi nişanlıydı ve naaşı bulunduğunda cebinde nişanlısının ona hediye ettiği bir parfüm şişesi, bir tarak ve bir mendil vardı.
Hasan Subhi’nin naaşı 45 yıl önce aynı cephede omuz omuza çarpıştığı 3 Peşmerge arkadaşının Irak ordusunun eline geçmesin diye geçici olarak iki kaya parçasının arasındaki bir oyuğa bıraktıkları yerde bulundu.
Arama çalışmalarına şehit Peşmergenin arkadaşları da katıldı. Uzun emekler sonucu şehidin cenazesine ulaşıldı.
'Sana yardım getireceğiz diyerek onu iki kaya arasındaki oyuğa gizledik'
Bugün hayatta olan Derin Peşmergesi Mustafa Muziri o gün yaşadıklarını Rûdaw muhabiri Eyüb Nısri’ye şöyle anlattı:
“Biz 3 Peşmergeydik. Yaralanınca onu(Hsan Subhi) iki büyük kaya arasındaki gizli bir oyuğa taşıdık. Çevresini taşlarla örerek kamufle ettik. Yanından ayrılmadan önce kendisine ‘Eğer kadın ve çocuk sesi duyarsan yerinden çık, yardım iste. Eğer Arapça konuşmalar duyarsan muhtemelen Irak askerleridir, sessizce yerinde kal ve hiç kıpırdama. Biz yardım bulmaya gidiyoruz’ demiştik.”
Aile Derin Peşmergelerinin yazdığı kitapta Hasan'ın akıbetini öğrendi
Ailesi, iki silah arkadaşının anılarını yazdığı kitaplarda Hasan Subhi Kesteyi’nin hikayesinden bahsedene kadar Hasan Subhi Kesteyi’nin naaşının akıbeti hakkında hiçbir şey bilmiyordu.
Kitaplardaki anlatımlardan yola çıkan aile, naaşını bulmak umuduyla Hasan Subhi ile aynı mevzide savaşan Peşmerge arkadaşları ile buluşarak arama çalışması başlattı.
Hasan Subhi Kesteyi’nin yakını Rızgar Kesteyi yaklaşık iki aydır yaptıkları araştırma ve arama çalışmaları sonucunda naaşın saklandığı yeri bulduklarını söyledi.
Rızgar Kesteyi, “Biz ona ait bir naaşın kalıp kalmadığından bile emin değildik. Bir buçuk, iki ay gibi sorduk soruşturduk ve sonunda naaşına ulaştık” dedi.
Hasan Subhi Keste köyünde 7 kız kardeşinin olduğu bir evin tek erkek çocuğu olarak dünyaya geldi. Devrime katıldığında nişanlı olan Hasan Subhi, savaş sona ererse büyük bir düğünle yuva kurmayı planlıyordu.
Kız kardeşi: Düğün hazırlığı yapıyorduk
Kız kardeşi Hasan’ın cepheye gittiği o günü şu sözlerle anlatıyor:
"Düğünü için tüm hazırlıkları tamamlamıştık. Annem ve babam damatlığını almıştı. Sonra saldırı olacağı haberini aldık. Hasan da ‘gideceğim’ dedi. ‘Gitme sen izindesin düğünün var’ dememize rağmen onu ikna edemedik. Bizi dinlemedi. ‘Tüm Peşmergeler cepheye koşarken ben gitmemezlik yapamam’ dedi.”
Hasan Subhi Kesteyi’nin naaşı şehit düştüğü yerden çıkarılarak ailesi, arkadaşları ve Peşmerge yetkililerinin katılımıyla düzenlenen resmi ve dini bir törenle Şahke Mezarlığında toprağa verildi.
Yaralandıktan sonra arkadaşlarının sakladığı yerde kan kaybından hayata gözlerini yuman 21 yaşındaki Hasan Subhi’nin cebinde cepheye gitmeden önce nişanlısının ona verdiği parfümün şişesi, bir mendil ve tarak çıktı.
Hasan Subhi’nin annesi, babası ve bir ablası artık hayatta değil. Ailesinden şehit olduktan 4 yıl sonra dünyaya gelen erkek kardeşi ve 6 kız kardeşi hayatta. Kardeşlerinin elinde Hasan’ı hatırlatacak bir resim dahi bulunmuyor. Tek tesellileri artık Hasan için yapılan bu mezardan başka.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın