DOSYA - Kürdistan’a yaklaşan büyük tehlike!

ERBİL / RÛDAW

 

Şii Heşdi Şabi milis teşkilatının, IŞİD’den sonra Kürdistan Bölgesi için tehdit oluşturabileceği, Erbil’in ise bu konuda gerekli tedbiri almadığı belirtildi.

 

IŞİD'in Haziran 2014'te Musul'u, Enbar’ı ve Selahaddin’i ele geçirmesi üzerine Irak Şiileri’nin dini lideri Ayetullah Ali es-Sistani'nin “cihat” çağrısı üzerine kurulan Heşdi Şabi milis gücü, İran'a yakınlığı ve Sünniler’e karşı mezhepçi tavrıyla biliniyor.

 

Bu gücün, işgal altındaki yerlerde IŞİD'e karşı direniş gösteremeyen ve bozguna uğrayan Irak güvenlik güçlerine takviye olarak kurulduğu belirtilse de, zamanla Sünniler’e kötü muameleyle anılmaya başlandı.

 

76 silahlı güç

 

Heşdi Şabi çatısı altında 76 silahlı grup bulunuyor. Aralarında en güçlü olan gruplar ise şöyle:

 

Bedir Tugayı, Ketaib Hizbullah, Asaib Ehlihak, Ketaib İmam Ali, Ketaib Seyidü’l Şuheda, Ali Ekber Tugayları, Firkat’ül Abbas el-Kitaliyye, Seraya el-Hurasani, Ensar el-Merceiyye Tugayları, Seraya Aşura, Seraya el-Akide, Seraya el-Cihad, Feylek el-Karrar, El- Muntazar Tugayları ve Ketaib Seyyid’ül Şuheda.

 

Heşdi Şabi’nin toplam  114 ile 120 bin arasında milise sahip olduğu belirtiliyor.

 

Her milis yaklaşık 600 dolar maaş alıyor. Bir diğer anlamda her ay yaklaşık 720 bin dolar bütçe milislere ayrılıyor.

 

Teşkilatın finansmanını başta İran, Irak Mücahitleri, Şii partileri ve ulema sağlıyor.

 

Heşdi Şabi'nin 2015 bütçesi yaklaşık 5 milyar dolar, 2016 bütçesi ise yaklaşık 9 milyar 660 milyon dolar.



 

IŞİD’den tehlikeli

 

Rûdaw’a konuşan Duhok Amerikan Üniversitesi Ulusararası İlişkiler öğretim üyesi Dr. Beyar Doski, Heşdi Şabi’nin özellikle Kürtler açısından büyük bir tehlike olduğunun net olarak görüldüğünü,mevcut şartlarda ise IŞİD’den daha tehlikeli olduğunu söyledi.

 

Dr. Beyar Doski şöyle konuştu:

 

“IŞİD’e uluslararası ortak bir tepki sözkonusu, ancak Heşdi Şabi büyük bir grup ve en büyük desteğini İran’dan alıyor. Şu bir gerçek ki, Kürdistan için ciddi bir tehlikedir. Bu grubun Kürdistan Bölgesi’ne doğrudan saldıracağını söylemiyorum. Ancak gereken önlemlerin alması gerekiyor. Zira ileride çok büyük sorunlara neden olacaktır. Buna en yakın örnek yakın zamanda Tuzhurmatu ilçesinde meydana gelen olaylardır.”

 

Kürdistan Bölgesi’nin diplomatik açıdan Tahran’la Heşdi Şabi konusununu görüşüp-görüşmediğine ilişkin ise Beyar Doski, şunları söyledi:

 

“Asıl sorun Erbil’in Tahran’da bu düzeyde ilişkisinin olmamasıdır. Bölgesel ve özellikle de referandum konuları bağlantılı bir durum. Zira Tuzhurmatu olayları da bir mesaj niteliğindeydi. Özellikle Behram Salih’in Tahran ziyareti ve Maliki’nin Süleymaniye ziyareti İran’ın yaşananlara yönelik bağlantısını gösteriyor.”

 

Özellikle IŞİD sonrası Kürdistan için en büyük tehlikenin Heşdi Şabi olduğunu ifade eden Beyar Doski, başta Süleymaniyeliler olmak üzere Kürt siyasetçilerin bunun farkında olup, birlikte hareket etmesini önerdi.



 

Heşdi Şabi gerekli miydi?

 

Rûdaw’a konuşan Sünni Arap gazeteci ve siyasi danışman Xanim Alaabed, Heşdi Şabi’nin şu ana kadar varlığına IŞİD’le mücadelenin gerekçe gösterildiğini, ancak başta Musul Operasyonu olmak üzere bu güce gerek olmadığını söyledi.

 

Xanim Alaabed, Musul operasyonuna katılabilecek 7 bin 500 yerel polis, 15 bin aşiret milisi, 10 bin kent güvenlik görevlisi, bin ABD askeri, 50 bin peşmerge olduğunu ifade etti.

 

Alaabed, ABD’li kaynaklara dayanarak Musul merkezde 6 bin IŞİD’ linin olduğunu hatırlatarak şunları dile getirdi:

 

“Öncelikle Musul Operasyonu için Heşdi Şabi’ye ihtiyacımız yok. Yeterince askerimiz var. Musul Sünni bir ildir. Orada bulunan Araplar ve Kürtler de Sünni’dir. Onların istediği gibi davranırsak, Musul’u geri alma savaşını kazanamayız.”

 

Bağdat’ın Heşdi Şabi’yi gerekli görmesinin nedenini ise Xanim Alaabed, “Sünni Arap politikası çok zayıf yürütülmekle beraber, merkezi hükümetin askerleri birçok defa başarısız oldu. Burada önemli olan ise merkezi hükümetin zayıflığı karşısında, İran tarafından desteklenen Heşdi Şabi’nin güçlü olmasıdır” dedi.

 

Şii milislerin özellikle Tahran tarafından askeri eğitim verildiğine dikkat çeken Alaabed, “Sünniler’in yeterli askeri güçleri olmamasının yanında silahları da yok. En önemlisi Sünni Arap ülkerden gereken destek verilmiyor” diye konuştu.

 

Xanim Alaabed, Irak Parlamentosu’nda bulunan Sünniler’in büyük bölümünün ise nasıl para kazanacaklarının derdinde olduğunu dile getirdi.

 

IŞİD sonrası Kürdistan

 

Heşdi Şabi’nin Kürdistan’a yönelik tehdidine ilişkin iddialara ise Xanim Alaabed şöyle değindi:

 

“Şundan eminim, Heşdi Şabi Musul savaşından sonra İran destekli olmasından dolayı da fırsat bulursa Kürdistan’a saldırabilir. Çünkü Musul Kürdistan sınırına 8 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Şimdiye kadar Musul’daki Sünniler Kürdistan’ı koruyordu. Kürdistan da oradaki Sünniler’i koruyor. Yani bir denge sözkonusuydu. Heşdi Şabi’nin amacı da bunu bozmaktır.

 

Bence burada asıl önemli olan, İran’ın Süleymaniye kesimini desteklemekte olmasıdır. Erbil-Süleymaniye arasında halen sorunlar yaşanmaktadır. Buna en yakın örnek; Nuri Maliki’nin  Süleymaniye’ye gidip, Erbil’e gelmemesi... IŞİD sonrası Kürtler de kendi aralarında savaşabilir.”

 

Kürdistan Bölgesi’nin milislere karşı gerekli önlemleri almadığını ifade eden Alaabed, şunları ekledi:

 

“Bundan 4-5 ay önce Tuzhurmatu’da Heşdi Şabi milisleri, Peşmerge Güçleri ile savaştı. Kürdistan’a saldırmıyorlarsa bunda ABD’nin rolü var. ABD Kürdistan’ı destekliyor. Zira bu grup da ABD’den korkuyor. Şimdilik sadece Telafer’de kalmakla yetiniyor.”

 

50 köye saldırı, 85 bin göç

 

Tuzhurmatu da çatışmaların yaşanmasıyla, aralarından Türkmenler’in de bulunduğu 85 bin kişi ilçe ve çevresinden göçetmek zorunda bırakıldı. 50’ye yakın köyün milisler tarafından bombalandı ve bazı rütbeli Sünni askerler öldürüldü.

 

IŞİD bazı bölgelerden tümüyle çıkartılmasına rağmen, milislerin korkusundan halk evlerine dönmüyor.



 

Başkan Barzani uyarmıştı

 

Rûdaw’a konuşan Peşmerge Güçleri Özel Kuvvetler (Zerevani) Basın Sorumlusu Albay Dilşad Mevlüd Ahmed, Şii milis teşkilatı Heşdi Şabi konusunda şunları dile getirdi:

 

“IŞİD’le Hazır Cephesi’nde 2014 yılında savaştığımız sırada Başkan Barzani Heşdi Şabi’den sözediyordu. Heşdi Şabi’nin bizler için bir tehdit olduğunu ve buna karşı dikkatli olmamız gerektiğini söylemişti.”

 

Albay, bölgede değil Heşdi Şabi, hangi güç olursa olsun tehlike yaratmalarına izin vermeyeceklerini, Kürdistan topraklarını savunmaya devam edeceklerini dile getirdi.