Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) eski yöneticilerinden Osman Öcalan, Kandil’in resmi dilinin Türkçe olduğunu söyledi.
Öcalan, “PKK’de en fazla olan şey, Kürt tarihini reddetmek. Eğer PKK bunu yapmazsa, Güney Kürdistan gerçeğini kabul etmek zorunda kalacak. Bunu Kabul etmediğinde, Kürtlük adına yaptığın herşeyi reddetmiş olursun” dedi.
Türkiye’de siyaset yapmak istediğini belirten PKK’nin eski yöneticisi, “Hiç kimse kendi başına karar alan bir PKK’yi istemiyor. Ortadoğu’daki ülkeler, PKK’nin kendilerinin istediği şekilde yürümesini istiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Osman Öcalan, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı…
PKK içinde en çok kullanılan dil hangisidir?
PKK, Kürtçe konuşanlar için “ilkel milliyetçi” tabirini kullanırdı. PKK’de baştan beri Türkçe resmi dildi. Kürtçe televizyon var radyoları olsa da, yüzde 90’ı Türkçe dilini kullanır. PKK’nin eleştirilmesi gereken en önemli tarafı budur.
PKK Kürtçe’ye önem veriyor mu?
PKK’nin bu çerçevede büyük bir siyasi çalışma verdiğini söyeleyebiliriz. Fakat bunu esas bir çalışma olarak görmedi. PKK’nin esas konusu silahlı çalışmadır. Dil, kültür ve sanat gibi çalışmalar yedek olarak görülen çalışmalardı. Kürtçe kanalı açarak da büyük bir devrim yaptılar. PKK’nin bu çalışmasını da gözardı etmemek lazım.
Lider kadrosu Kürtçe konuşuyor mu?
Her zaman Kürtçe bilmeyenler fazlaydı. Kandil’deki liderlerden Sayın Cemil Bayık’ın Kürtçesi‘nin zayıf olduğunu söyleyebiliriz. Kendisini Kürtçe ifade edemez. Sayın Duran Kalkan Kürtçe ile bir toplantı gerçekleştiremedi. Ama şunu biliyorum, Kürtçe yemeğini ve suyunu isteyebilir. Sayın Mustafa Karasu da o şekilde.
PKK’nin en son kongresinde biri, “Çözüm ne zaman olacak? “ sorusuna, “Eğer Sayın Duran Kalkan ve Mustafa Karasu Kürtçe’yi öğrenip Kürtçe toplantılar düzenleseler işte o zaman çözüm olacak“ cevabını verdim. 35 yıldır hala Kürtçe’yi öğrenmiş değiller.
Alevi olan Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun Kürtlük’ten uzaklaşmışlar. Mustafa Karasu Türkçe okulu gibiydi. Kürdistan’ın her tarafından PKK’ye katılanlar Mustafa Karasu sayesinde Türkçe öğreniyorlardı. Ama Karasu birgün Kürtçe’yi öğrenmeye gerek duymadı.
Buna dayanarak, “Kandil’in resmi dili Türkçe’dir” diyebilir miyiz?
PKK’nin bir özelliği, kendisini Kürdistanla sınırlandırmamasıdır. PKK’ye katılımlar ise hep Kürdistan’dan oldu. Kuzey parçası dışında katılanlar Türkçe öğrenmek için çaba gösterirlerdi çünkü, komutanları Türkçe konuşuyordu. Mustafa Karasu ile bir kişi iki ayda Türkçe öğrenirdi. Tartışmasız Kandil’in resmi dili Türkçe’dir.
Abdullah Öcalan’ın yakalanmasından sonra PKK’deki eğitimin içeriğinin değiştiği söyleniyor?
Faruk Bozkurt’la (Kod adı Nasır olan eski örgüt yöneticilerinden) birgün sohbet ediyorduk. Bana şunu söyledi: PKK’nin gizli lideri Mustafa Karasu’dur. Yani Apo’nun ortadan kaldırılması onun kişiliğinde yatıyor. Karasu Türkçülüğünü gizlemiyor ve yaşıyordu. Apo zamanında Kürtlük daha iyi bir konumdaydı.
PKK’de en fazla olan şey, Kürt tarihini reddetmek. Eğer PKK bunu yapmazsa, Güney Kürdistan gerçeğini kabul etmek zorunda kalacak. Bunu Kabul etmediğinde, Kürtlük adına yaptığın herşeyi reddetmiş olursun.
“İlkel milliyetçilik” ifadesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
PKK son yıllarda Kürt partilerini ilkel milliyetçi olarak görüyor. Bu ilmen doğru değildir. Bugün KDP PKK’den çok fazla ilerde.
Abdullah Öcalan kitaplarını neden Kürtçe yazmadı?
Ulusal hareket eylemlerine başladığında Kürtçe ölmek üzereydi. Bu gerçeği dile getimemiz lazım. Abdullah Öcalan bu zamanda Türkçe konuşuyordu. Bundan dolayı sistem böyleydi. Ondan sonra birçok kişi Kürt hareketi içinde Kürtçe konusunda kendisini geliştirdi. Apo’da da bu isteği ve çabayı gördüm. Apo evde 8 yaşına kadar Türkçe bilmiyordu. Okula başladıktan sonra Türkçe öğrendi.
Siz örgüt yönetimindeyken değişim için neler yaptınız?
PKK’de değişim olması için birçok defa çaba gösterdim. Bunun için 3 yıl hapsedildim. Abdullah Öcalan yakalandıktan sonra da bu yöndeki çabalarım devam etti. PKK içindeki Ankara grubu bunu engelliyordu. Cemil Bayık, Duran Kalkan, Mustafa Karasu, Ali Haydar Kaytan bana komplo kurdular. Abdullah Öcalan’a, “Osman senin yerini almak istiyor” dediler.
Ortadoğu’daki istihbarat örgütleri tarafından PKK’nin ulusalcılığının önü kesildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin uçaklarla dağıttığı bildirilerde, “Osman’ı tasfiye edin” yazıları vardı. Tasfiyeme karşı gelseydim öldürülecektim.
Yani hiç kimse kendi başına karar alan bir PKK’yi istemiyor. Ortadoğu’daki ülkeler, PKK’nin kendilerinin istediği şekilde yürümesini istiyor.
Türkiye’ye dönüp siyaset yapma planınız var mı?
PKK bana gel dese de, gitmem çünkü benim yöntimimle oradakilerin yönetimi çok farklı. Türkiye’ye dönme konusu her zaman programımda var. Türkiye’ye dönüp bir siyasi parti kurma fikrim var ve konuda çalışmalarımız devam ediyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın