OPTİMAR: Son yıllardaki en yüksek oran...
Türkiye’de 7 Haziran genel seçimine iki hafta kala art arda anketler yayımlanıyor, yeni analizler yapılıyor.
En çok konuşulan iki konu ise AK Parti’nin yine tek başına iktidara gelip, gelemeyeceği ve HDP’nin yüzde 10’luk seçim barajını aşıp aşamayacağı...
Rûdaw’a konuşan Optimar Genel Müdürü Hilmi Daşdemir, sonucu kararsızların belirleyeceğini söyledi.
Deyim yerindeyse, son düzlüğe girilirken oy oranları ne durumda?
Oy oranından önce dikkat çeken iki konu var. Önceki seçimlerde yapılan anketlerde AK Parti tabanındaki parti aidiyeti diğer partilere göre oldukça yüksekti. Bir önceki seçimde AK Parti’ye oy verip de tekrar AK Parti’ye oy vereceğini söyleyen seçmenlerin oranı hangi il olursa olsun % 80’in altına inmezdi. Bu durum CHP ve MHP seçmeninde de genellikle %60- % 70 bandında değişirdi. Bu seçim öncesi, bir önceki seçimde AK Parti’ye oy vermiş olduğunu söyleyen seçmenlerden tekrar Ak Parti’ye oy vereceğini söyleyenlerin oranı % 70’ler civarında. Hatta bazı illerde bu oran % 60’lı rakamlara bile düşebiliyor. Buna karşın CHP ve MHP seçmeninde parti aidiyeti yükselmiş ve bir önceki seçimde CHP ve MHP’ye oy vermiş olan seçmenlerin tekrar partilerine oy verme oranı yükselmiş durumda.
HDP için aidiyet oranı nedir?
HDP seçmeni her dönem parti aidiyeti en yüksek seçmen kitlesi olmuştur. Bu seçimde olduğu gibi. 90’lı yılları hatırlayacak olursak, seçmenlerin en yüksek oy tabanını “kararsız” seçmen oluştururdu. Kararsızların oranı da % 30’lar civarında seyrederdi hep. Şu an öylesi bir durum sözkonusu değil. Ancak, son 13 yılın en yüksek kararsızları ile karşı karşıyayız. Kararsızların büyük bir kısmını da AK Parti’li kararsızlar oluşturuyor. Bu durum illere göre farklılık göstermekle birlikte, diğer parti tabanlarında – HDP hariç- % 15’ler civarında kararsız var iken, bu durum AK Parti tabanında % 20’li rakamlara yükselmiş durumda.
AK Parti’li kararsızlar genellikle hangi bölgelerden ve kime oy verirler?
Ben, AK Parti tabanındaki kararsızların bir kısmının doğu ve güneydoğuda HDP’ye, bir kısmının batıda MHP’ye kaymakla birlikte, büyük ölçüde tekrar kendi partilerine yöneleceklerini düşünüyorum. AK Parti’den sadece doğu ve güneydoğuda HDP’ye oy kayması olmayacak, batıda AK Parti tabanındaki Kürt seçmenden de az da olsa oy alacaktır HDP.
Bu durumda HDP barajı aşar mı?
Tüm bu oy kaymalarına rağmen HDP yine barajı aşamayacaktır o da ayrı bir mesele olarak karşımızda duruyor. HDP’nin barajı aşamaması memleketin en önemli sorunu değil elbette, HDP yöneticileri bir risk aldılar. Seçim barajını bile bile bir önceki seçimlerde olduğu gibi bağımsız adaylarla girmek yerine parti adları ile girdiler. Sonuca itiraz etmeleri ya da başka yola sapmaları oyunda “mızıkçılık” yapan çocuk durumuna düşürecektir HDP yöneticilerini.
Aşamazlarsa bu “çözüm süreci”ni nasıl etkiler?
Barajı aşma ihtimalini pek görmüyorum ancak HDP’siz bir parlamentoyu da düşünemiyorum. Siyaset içerisinde olmaları, daha yoğun bir şekilde sorunlara çözüm bulmaları gayet anlaşılabilir bir durum. Ama şiddetle aralarına mesafe koymaları gerekiyor. HDP’nin parlamentoda olmaması sonrasında bir kaos ortamının olmaması bir mucize olur. HDP'nin meclise girerek sistem içerisinde siyaset yapmaları herkesin hayrına olacaktır.
Seçimin kaderini kim belirler sizce?
Seçimin kaderini kararsızlarla birlikte bir önceki seçimde Ak Parti’ye oy veren seçmen belirleyecek demek yanlış olmaz. Tek başına AK Parti iktidarı devam edecektir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçmenden 400 milletvekili istedi. Sizce bu mümkün mü?
Sanmıyorum. AK Parti 300 civarında milletvekili çıkarabilir.
Kamuoyu ‘başkanlık sistemi’ni benimsiyor mu?
Kamuoyunun bu sisteme çok uzak olmadığını ölçtük. Başkanlık sistemini benimseyenlerin oranı %40’lara ulaşmış durumda.
Seçime bağımsız adaylarla giden Hüda-Par vekil çıkartabilir mi?
Diyarbakır, Batman ve Bingöl gibi illerden oy alırlar. Batman ve Diyarbakır’dan milletvekiliçıkarma ihtimalleri oldukça yüksek.