DSM: Türkiye’nin gölgesinde asla olmaz

25-01-2019
Rûdaw
Etiketler DSM Suriye BM
A+ A-

Demokratik Suriye Meclisi (DSM) İcra Kurulu Başkanı İlham Ahmed, Şam yönetimi ile toprak bütünlüğü korunmuş ancak merkezi olmayan, demokratik, tüm bileşenlerin güvenceye alınması temelinde anlaşabileceklerini söyledi.

 

Suriye dışında çözüm arayışlarının yerinde olmadığını belirten İlham, “En doğru çözüm BM’ye bağlı güçlerin sınıra yerleştirilmesidir, bu çerçevede yürüyebilir” dedi.

 

“Tek partiyle yönetilen bir sistem kabul edilemez” diyen, İlham Ahmed, bölgenin özerk olarak kendini yönettiğini kaydetti.

 

İlham Ahmed, Rûdaw'ın sorularını yanıtladı…

 

Suriye hükümetiyle yeniden müzakere ihtimali var mı?

 

Zaten daha önce diyalog başlamıştı ancak bir süredir söz konusu görüşmeler donduruldu. Hem Suriye krizine temel bir çözüm bulmak için, hem de toprak bütünlüğü korunmuş bir Suriye'de çözüm üretmek için bu diyalog önemlidir.

 

Suriye hükümetiyle müzakere için ajandanızda neler var?

 

Bölgede şimdiye kadar kurduğumuz sistem temelinde toprak bütünlüğü korunmuş bir Suriye. Ancak bu merkezi olmayan, demokratik, tüm bileşenlerin renklerinin korunduğu bir sistem. Merkezi sisteme dayanmayan bu prensipler temelinde Şam ile anlaşabiliriz. Aynı zamanda tek partileriyle yönetilen bir sistem kabul edilemez. Ancak bölgenin kendini özerk olarak yönettiği, kültürel özgürlüğün olduğu, hem ekonomik hem de toplumsal olarak genel eşitliğin olduğu, siyasi açıdan çok renkliliğin olduğu bir sistem şam ile görüşmelerimizin temelini oluşturuyor. Böylece demokratik bir Suriye kurabiliriz.

 

Uluslararası bir tarafın güvencesi olacak mı?

 

Önemli evet bu önemli bir şey! Buna gerek kalmadan Suriye halkı yada Suriyeli iki taraf anlaşırsa bu iyi olur. Eğer bunun zemini yoksa, bu imkan yoksa, Suriye'nin demokratikleşmesi için uluslararası güvence öncelikli bir şarttır.

 

Şimdi güvenli bölgeden bahsediliyor, size göre bu bölge nasıl olacaktır?

 

Güvenli bölge; aslında şimdiye kadar bölgemiz güvenli bir şekilde yönetildi ve güvenliğimizin daimi olması için çabalayacağız. Aslında Türkiye'nin bu bölgeye yönelik tehdidi sonrasında güvenlik tehlikeye düşmüş oluyor. Bir şartla güvenli bölge oluşturulabilir; Birleşmiş Milletler (BM) oluşturursa ve BM  şemsiyesi altında bu sınır korunursa, uçuşa yasak bölge oluşturulursa. Suriye'nin yeniden inşasına kadar göç eden Suriyeli halkın bulunduğu güvenli bir bölge olarak kalabilir. Göç etmiş halkın çok büyük bir kısmı bölgede yaşıyor. Bütün bileşenler birlikte, eşitlik içinde yaşadığı için bu bölgeye güvenli bir bölge denilebilir. Ancak saldırı olduğunda bahsettiğim şartlarda oluşturulabilir.

 

Efrin'deki durumun tekrarlanmaması için ne tür adımlar atmayı planlıyorsunuz?

 

Hem bütün taraflarla müzakere, hem de muhtemel saldırıları durdurmak için kendi özerk irademizle mücadeleyi sürdürmek, siyasi çaba ve ittifakı sağlamak. Biz her türlü ittifaka açığız.

 

Rusya ile Amerika, Türkiye'nin güvenli bölgeyi yönetmesine izin verirlerse, halkın göç etmemesi, öldürülmemesi için neler yapabilirsiniz?

 

Zaten öyle bir şey gerçekleşirse yani bölgeye ittifak içinde uluslararası saldırı olursa sadece buranın güvenliği tehlikeye düşmez, aslında uluslararası güvenlik tehlikeye düşer. Bütün taraflar bir olup bölgeye böyle bir saldırı girişiminde bulunurlarsa ki bu zayıf bir ihtimal, nasıl ki bugüne kadar kendi öz gücümüzü esas aldık, sorunların Suriye içinde çözülmesi için çabaladık; Diyalog ve genel siyaset temelinde bir çözüm gerçekleştirmek için çabalarımız devam edecek. Çünkü yaklaşımımız stratejiktir, taktik değil. Bu temelde ittifaklara kapımız açık.Bu ülkenin güvenliğini destekleyecek bütün taraflarla, Suriye halkının yeniden göç etmemesi için, bölgenin yeniden viran olmaması için, tüm ittifak çeşitlerine kapımız açıktır.

 

Türkiye'nin tehditlerine karşılık diplomatik olarak neler yapıyorsunuz?

 

En büyük diplomasi zaten bölgede gerçekleştiriliyor. Birincisi halklarla ittifak, bu özerk ve temel bir diplomasidir ki toplumlarla yürütülüyor, diğeri de uluslararası toplumlarla yürütlüyor. Bugüne kadar bizi desteklemiş, IŞİD'le savaşta bizimle beraber savaşmış - ki Suriye'de IŞİD'i böylece yendik- onlarla yeniden hem ilişkilerimizi güçlendiriyoruz, hem de ittifakın çerçevesini geliştirdik. Suriye'deki sorunu genel olarak beraber çözmek için. Sadece bir parçanın değil tüm Suriye krizi beraber çözülecek ve halk toprağına dönecek. Birçok devletle müzakere ediyoruz, bugüne kadar ilişki içindeyiz ve bu devam edecek.

 

Türkiye'nin gölgesi altındaki güvenli bölgeye Ahmet el Cerba grubu ve peşmergenin (Roj Peşmergeleri) konuşlanacağına dair iddialar var. Bunu nasıl bakıyorsunuz?

 

Suriye dışı çözümlerin sunulması yerinde olmaz. Türkiye gölgesinde, kesinlikle ama kesinlikle doğru olmaz. Hatta Türkiye devletiyle ittifaka yönelik yöntem ve yaklaşımlar doğru olmaz. Esas olarak meydanda bir güç var ve bölgesel bir güçtür; Bunlar Kobani, Gire Spi ve Derik'in evlatlarıdır. Bölgeyi koruyanlar bunlar, burayı korumak için dışarıdan hiç kimse gelmedi ki! Onun için bunlar kendi bölgelerini çok daha iyi koruyabilirler. Kendi halkını daha iyi anlayabilirler, daha iyi anlaşabilirler, daha iyi savunabilirler de. En doğru çözüm bu şekilde olabilir. BM’ye bağlı güçlerin belirlenerek sınıra yerleştirirse, bu çerçevede yürüyebilir.

 

Peşmerge ve Ahmed el Cerba grubu sınıra konuşlanırsa bunu kabul edecek misiniz?

 

Söylediğim gibi, bölgenin evlatları, bölgeyi koruyanlardır, bunun dışında hiç bir çözüm yok. 

 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli