Güney Kore Başkonsolosu: Kürtler çok zeki ve bu zekayı gözlerinde görebiliyorum

Güney Kore’nin Erbil Başkonsolosu Seungcheol Lim Kürtlerin çok zeki bir millet olduklarını ifade ederek, “Kürtler dayanıklı ve renkli bir millet. Dil konusunda da çok becerililer. Bilim, teknoloji ve tıp alanında çok iyisiniz. Ayrıca, 13 yaşında bir satranç şampiyonunuz var. Birincilik ödülünü almış biri kız yarışmacınız var. Başarılı şirketleriniz var. NASA'da çalışan çok iyi doktorlar ve mühendisleriniz var” dedi.

Kürdistan Bölgesi ile Kore arasında ekonomik işbirliği kurmaya yönelik bir proje hazırladığını anlatan Seungcheol Lim Kore ve Kürdistan’ın ilk harfleri olan K harfi ile iki ülkenin işbirliğinin sembolize eden 2 sayısını kullandığını söyledi.

K2 projesinin içeriğinden bahseden Seungcheol Lim, “Buradaki amaç, birbirimizle daha fazla etkileşim kurmamız ve birlikte çalışmamızdır. Projenin amacı, Kürdistan halkı için Kürdistan halkı tarafından bir ekonomi stratejisi oluşturulmasıdır. Bunun anlamı, Kürdistan’ın markasının ekonomik kalkınma stratejisine katkı sağlaması gerektiğidir” ifadelerini kullandı.

Güney Kore’nin Erbil Başkonsolosu Seungcheol Lim Rûdaw’ın sorularını yanıtladı:

Rûdaw: Öncelikle Rûdaw’a hoş geldiniz.

Seungcheol Lim: Teşekkürler. Burada sizinle birlikte olmaktan ve Rûdaw'da bulunduğum için gurur duyuyorum. Bu medya grubu çok ünlü aynı zamanda çok güvenilir bir platform. Bu yüzden bugün burada sizinle olmak beni çok mutlu ediyor.

Rûdaw: Kürtçe öğrendiniz mi? İzleyicilerimize Kürtçe selam vermeni rica edebilir miyim?

Seungcheol Lim: Evet, öğrendim. "Nivêro we baş" diyebilirim.

Rûdaw: Nivêro we baş.

Seungcheol Lim: Bazen de "Silav" diyorum.

Rûdaw: Evet.

Seungcheol Lim: Eğer biri bana bir şey sorsa, cevap olarak "Hemu ştek baş e" her şey iyi" diyorum.

Rûdaw: Müsaadenizle sormak istiyorum: " Seungcheol Lim" isminin anlamı nedir?

Seungcheol Lim: Güzel bir soru. Anlamı şu şekildedir: "Seung" bağlantı kurmak anlamına geliyor. "cheol" "temizlik, çok temiz" anlamında kullanılır ve "Lim" de "orman" anlamına geliyor. Yani ismimin anlamı "ormanların temizliğine bağlı kalmak" anlamına geliyor.

Rûdaw: Doğu Asya ülkelerindeki isimleri çok seviyorum. Bu isimler genellikle doğadan ilham alınmış derin anlamlar taşıyor. İsminizin ne anlama geldiğini bilmek istedim. Çok güzel bir isminiz var.

Seungcheol Lim: Teşekkür ederim.

Rûdaw: Sayın Lim, kısa bir süre önce Stevie Ödülü aldığı için Rûdaw’ı tebrik ettiniz. Bu ödüller sizin için ne ifade ediyor? Bir medya kuruluşu olarak Rûdaw'ın bu konuda üstlendiği rolü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Seungcheol Lim: Ödülünüz için sizi tebrik ediyorum. Televizyon kanalınıza karşı büyük bir takdirim var. Aynı şeyi, Kürdistan’daki pek çok insandan duydum. Belgeselleriniz gerçekten harika. Bazı şirketleri ziyaret ettiğimde, Rûdaw’ın bu kaliteli belgeselleri sayesinde bizim de bu işi en iyi şekilde yapabileceğimizi söylediler. Bunun dışında diğer çalışmalarınız da Stevie gibi ödülleri hak edecek düzeyde. Sizi bir kez daha tebrik ediyorum.

Rûdaw: Kürtlerin zeki ve yetenekli insanlar olduğu konusunda bir inancınız olduğunu kanaatindeyim. Rûdaw bu ödülü aldıktan sonra, Kürtlerin gerçekten zeki olduğuna dair inancınız daha da güçlendi mi?

Seungcheol Lim: Evet zekiler. Zeki olduğunuzu söyleyebilirim. Bu söyleşide zekânızın farkına varıyorum. Bir Kürt gördüğümde, gözlerinin dünyanın diğer insanlarından farklı olduğunun farkına varıyorum.

Rûdaw: Nasıl?

Seungcheol Lim: Gözlerinizde canlılık var. Kürtlerin gözlerine baktığımda, sanki bir şey söylemek istiyorlar. Sohbet etmek istiyorlar, uykulu değiller. Hep zaman canlılar. Bir şey arıyorlar. Bu yüzden internette Kürtlerin zekâsına dair kanıtlar bulmak için araştırma yaptım. Birçok kanıt buldum. Bilim, teknoloji ve tıp alanında çok iyisiniz. Ayrıca, 13 yaşında bir satranç şampiyonunuz var. Birincilik ödülünü almış biri kız yarışmacınız var. Başarılı şirketleriniz var. NASA'da çalışan çok iyi doktorlar ve  mühendisleriniz var. Şimdi büyük şirketlere sahip başarılı iş insanlarınız var. Yani zekânızın birçok kanıtı var.

Rûdaw: Şu anda gözlerimde zeki biri olduğum belli oluyor mu?

Seungcheol Lim: Evet, kesinlikle çok zekisin. Gözlerin gerçekten pırıl pırıl.

Rûdaw: Daha önce şiir ve aşk konularında gözlerden bahsedildiğini duymuştum, ama şimdi zekânın gözlerden okunabileceğini duymam benim için hem yeni hem de hoş bir şey oldu.

Seungcheol Lim: Ben de ilk kez edebiyatınızda gözlerle ilgili bir şeye rastlıyorum, çok hoşuma gitti. Gözleri betimleyen bu tür şiir ve romanları okumaya çalışacağım.

Rûdaw: Gözler dışında, Kürtlerin zeki olduğunu kanıtlayan başka emareler var mı?

Seungcheol Lim: Evet. Bu çok iyi bir soru. Bu tamamen benim kişisel deneyimim. Dilde buldum. Birkaç hafta önce Selahaddin Üniversitesi ile Korece bir dil kursuna başladık ve en başından beri bu kursa katıldım. Birçok öğrencinin Koreceyi hızlı bir şekilde öğrendiğini fark ettim. Sesleri kolayca ayırt edebiliyorlar. Bazı Kürtleri gözlemledim, Korece öğrenmek istiyorlardı ve bazılarına Korece öğrettim. Çok hızlı öğreniyorlardı. Bu tür bir zekâ çok yönlülükle ilgilidir, çünkü kültürünüz çok yönlü. Her dili kolayca anlayabiliyorsunuz. Diğer kültürlere hızla adapte oluyorsunuz. Bu da zekânızın bir başka kanıtıdır.

Rûdaw: Sayın Lim, neredeyse bir yıldır Güney Kore’nin Kürdistan Bölgesi Başkonsolosu olarak görev yapıyorsunuz. Yeniden Kürdistan’a hoş geldiniz. Geçen bu süre nasıldı? Memnun musunuz? Kürt çalışanlarla olan ilişkiniz nasıl? Onlarla çalışmak nasıl biraz anlatır mısınız?

Seungcheol Lim: Bu konuda iki şey söyleyebilirim: Birincisi, toplumunuzda ve halkınızda çok cömert ve misafirperver insanlar gördüm. Ayrıca zeki ve misafirperverler. Dayanıklı ve renkliler. Şunu demek istiyorum, kültürünüzde dayanıklılık var. Aynı zamanda karşılarındakiyle empati kurabilen insanlarsınız. Kültürünüzde bir misafirperverlik var. İkinci olarak, toplumunuzda çift yönlü bir özellik var. Bu yüzden toplumunuzda bu özellikleri gözlemledim. Bir yıl boyunca diplomatik yeteneklerimi geliştirmek için çalıştım ve şimdi bir takım sonuçlar elde edebiliyorum. Planım bu alandaki çalışmalarımı daha da geliştirmek ve toplumunuzda iyi bir diplomatik bağ kurmak.

Rûdaw: Yeni görevinizin Kürdistan Bölgesi'nde başkonsolos olacağını duyduğunuzda nasıl hissettiniz? Ne bekliyordunuz? Kürdistan Bölgesi hakkında daha önce bilginiz var mıydı?

Seungcheol Lim: İyi bir soru. Buraya gelmeden önce, şu anla kıyasla çok daha az şey biliyordum. Zihnimde Kürdistan bir savaş bölgesi olarak yer etmişti, çünkü toplumunuz IŞİD'e karşı cesurca savaşıyordu. Bu yüzden gözümde Kürdistan halkı savaşçılar olarak canlanıyordu. Burada da hala aynı şeyi hissediyorum, ama dediğim gibi, çok daha fazlasını gördüm, toplumunuzda birçok olumlu özellik var.

Rûdaw: Sayın Lim, ekonomik olarak çok önemli bir proje hazırladınız ve 2K terimi hakkında konuştunuz. Bu terimle neyi kastediyorsunuz? Ayrıca projede (Manji) adlı bir hikâyeden bahsediyorsunuz, bu hikâye çok dikkatimi çekti. Bu hikâyeyi izleyicilerimizle paylaşabilir misiniz?

Seungcheol Lim: Elbette. (2K Eko) projemin adıdır. Kürtçe ve Korece'de 2 aynı şekilde söyleniyor. (K) Kore ve Kürdistan’ın isimlerini anlatıyor, (Eko) ise ekonomi anlamına geliyor. Ekonomiye odaklanmak benim için çok önemli, bu yüzden adı (2K Eko) olarak seçtim. Bilirsiniz eko aynı zamanda bir yankılanma anlamına da gelir. Buradaki amaç, birbirimizle daha fazla etkileşim kurmamız ve birlikte çalışmamızdır. Projenin amacı, Kürdistan halkı için Kürdistan halkı tarafından bir ekonomi stratejisi oluşturulmasıdır. Bunun anlamı, Kürdistan’ın markasının ekonomik kalkınma stratejisine katkı sağlaması gerektiğidir. Bu, projenin amacıdır. Birkaç kez (Mance) hikâyesinden bahsettim. (Mance) Kore Kalkınma Enstitüsü’nün (KDI) başkanıydı. Kendisi, 37 yıllık tecrübesiyle çok bilgili ve yetkin bir ekonomistti. Üç farklı kesim ona güveniyordu: Devlet başkanı, akademik çevreler ve yabancılar. Bu üç taraf ona güvenerek, çok başarılı çalışmalar gerçekleştirmesini sağladı. O, ekonomiyi severdi ve onunla birlikte çalışanlara çok değer verirdi.

Rûdaw: Şunu sormak istiyorum: Araştırma kurumları ile hükümet ve kurumlara danışmanlık veren şahsiyetler arasında bir fark görüyor musunuz?

Seungcheol Lim: Danışmanlar! Başbakanlık ve Başbakan Yardımcılığı ofisinde birçok danışman görüyorum. Bu danışmanlar çok akıllı ve zeki. Ancak sorun şu ki, eğer onlar olmazsa bu bilgiler ofislere gelmez ve onlarla birlikte evlerine gider. Ama bir araştırma enstitümüz olsaydı, bu enstitü bilgileri toplayıp saklayabilirdi. Hatta bu uzmanlar görevden ayrılsa ve başka yerlere gitseler bile, bilgi enstitüde kalırdı. Bir sistemden bahsediyorum ve bu bilgiyi kullanarak yeni politikalar oluşturabilirsiniz.

Rûdaw: "Manje"yi Güney Kore'nin ekonomideki manevi babası veya "Godfather" olarak nitelendirebilir miyiz?

Seungcheol Lim: Bir dereceye kadar ona "Godfather" diyebiliriz, çünkü kendini toplumunu korumaya adamış biriydi. Bu nedenle ona bu ismi verebiliriz. Mance, Güney Kore'yi ekonomik olarak geliştirme yolunda büyük fedakârlıklar yaptı. Bu yüzden ona "Godfather" demek doğru olur.

Rûdaw: Güney Kore'nin bu başarı hikayesini Kürdistan Bölgesi'nde nasıl tekrarlayabiliriz? İhtiyacımız olan şeyler nelerdir?

Seungcheol Lim: Gerçek şu ki, Kürdistan halkının kendi gelişim merkezlerine sahip olmasını isterim. Bu amaçla Kore'nin deneyimlerini paylaşmak benim için mutluluk verici olur. Bazı bölümler Mance'nin hikayesini, bazıları ise araştırma merkezlerimizin başarı hikayesini kapsıyor. Aynı zamanda üniversitelerimizin akademik başarılarından da bahsediyorum. Bu nedenle Kore'nin hikayesini paylaşmak beni elbette ki memnun eder.

Rûdaw: Biz Kürdistan Bölgesi olarak Kore'yi çok seviyoruz. Kore birçok alanda bize hizmet ediyor. Kürdistan sokaklarındaki birçok araba ve telefon Kore yapımı. Aynı zamanda Zeytin Birliği'ni de çok seviyoruz. Erbil'de bir halk kütüphanesi inşa ettiniz. Sormak istiyorum: Güney Kore Konsolosluğu neden ekonomik alana daha çok önem veriyor ve siyasi alana daha az odaklanıyor? Bunun belirli bir sebebi var mı?

Seungcheol Lim: Bunun birkaç nedeni var. Buraya geldiğimde, bir ay sonra Kürdistan Bölgesi Hükümeti ve Kürt halkına nasıl destek olabileceğimi düşündüm. Bu benim sorumdu. Bir ay sonra ilk kez ekonomi alanını seçmeye karar verdim, çünkü siyasi arenada çok fazla karmaşa görüyorum. Uluslararası ve yerel düzeyde birçok taraf var, hatta bazı halk grupları dolaylı olarak partilere bağlı. Bu yüzden siyasi alan çok karmaşık. Ben de bu karmaşıklığı bir kenara bırakıp ekonomi alanına odaklandım. Ekonomik alanda bir şeyler başardıktan sonra, belki siyasi alana geri dönebilirim. Ama şimdilik önceliğim ekonomi.

 

Rûdaw: Özgüven inşa etmenin ailelerde, okullarda ve eğitimden başladığını düşünüyor musunuz? Siz Kore olarak bu konuda kendinize çok güveniyorsunuz?

Seungcheol Lim: Esasen yapılması gerekenler şöyle. İfade ettiğim gibi araştırma merkezi önemlidir. Kore araştırma merkezi kendi çalışmalarını yürütüyor ve geçmiş yıllarda da kendi işlerini yürütüyorlardı. Bu merkez 1971 yılında kurulduğunda, biz ekonomik olarak büyüyorduk ve bu merkezin çok önemli bir rolü vardı. Güven inşa etmek istediğimizde, hükümetin iki şey yapması gerekiyor: birincisi, iyi bir politika oluşturmak ve ikincisi, bu politikayı iyi bir şekilde uygulamak. Bu iki şey gerekli. İlk olarak, iyi bir politikaya ihtiyaç duyuyoruz ve iyi bir politika geliştirmek için araştırma merkezine ihtiyacımız var. Neden? Çünkü hükümet genellikle belirsiz ve düşünme süreleri sınırlıdır; akademik olanlar ise daha uzun süre düşünme imkanına sahiptir, ancak sorun şu ki gerçek dünyadan habersizler. Hem gerçek dünyadan hem de akademik bilgiye erişelim anlamında gerçek ve sanal dünya arasında bir araştırma merkezine ihtiyacımız var. Daha sonra bu merkezde bir politika belirlendiğinde, bu politika belgelenir ve halk tarafından güven inşa edilebilir.

Rûdaw: Sayın Lim, Kore Geliştirme Enstitüsü (KDI) hakkında çok güzel konuşuyorsunuz. Sizinle burada KDI'ın başka bir versiyonu olan +KDI kurmayı düşünür müsünüz? Bu konuda çok istekliyiz ve biz de Rûdaw olarak sizlere destek verebiliriz. Bu konuda ne demek istersiniz?

Seungcheol Lim: Bu Sayın Muhammed tarafından sunulan iyi bir öneri. Evet, bu konuda bir şeyler yapmayı umuyorum ve bu konuyu üst düzey yetkililer ve bazı akademisyenlerle tartışmayı planlıyorum. Çoğu bu konuda bilgi sahibi ve bu konuda birkaç üst düzey yetkiliyle iletişimde bulundum, ama bu kişilerin adını anmak istemiyorum; ancak, her biri Kürdistan Bölgesi'nin ve başbakanların üst düzey bürokratlarıyla iletişimde. Bu yüzden bu merkez kurma konusunda çok güvenim var. Eğer Rûdaw da destek olursa, bu süreci daha profesyonelce ve kolayca gerçekleştirebiliriz.

Rûdaw: Sayın Lim, Güney Kore Konsolosu olarak Kürdistan Bölgesi'nde sizinle yaptığım bu görüşmeden dolayı çok memnunum. Umarım önümüzdeki aylarda Kürdistan ekonomisi hakkında daha fazla bilgi edinebilirim. Bu görüşmeden çok keyif aldım, sizin de aynı hissettiğinizi düşünüyorum, değil mi?

Seungcheol Lim: Evet, ben de çok mutluyum. Bu konuları yakın zamanda 3 ödül almış saygıdeğer bir medya kuruluşu ile konuşmak gurur vericiydi. Çok teşekkür ederim.

Rûdaw: Çok teşekkür ederim. Hoş geldiniz.

Seungcheol Lim: Çok teşekkür ederim.