Bangladeş Dışişleri Bakanı: İnsan hakları konusunda dünyada öncüyüz

Bangladeş Dışişleri Bakanı Abul Kalam Abdul Momen, 1 milyon 200 binden fazla Rohingyalı Müslümanı barındırdıklarını belirterek, Birleşmiş Milletler ve diğer ülkeler aracılığıyla Myanmar yönetimine, onları geri almaları için baskı yapmaya çalıştıklarını söyledi.

ABD’nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılan Bangladeş Dışişleri Bakanı Abul Kalam Abdul Momen, Rûdaw muhabiri Roj Zale'nin sorularını yanıtladı.

Rohingyalı Müslümanların Bangladeş'e kaçmasının üzerinden altı yıl geçtiğini, buna rağmen anavatanlarına dönmeleri konusunda Myanmar yönetiminin verdiği sözleri tutmamasından duyduğu endişeyi dile getirdi.

Abdul Momen, ülkedeki iklim koşulları nedeniyle bazı Rohingyalıları gönüllü olarak bir adaya aktardıklarını ve ekonomik faaliyet imkanı sağladıklarını belirtti.

“İnsan hakları konusunda dünyada öncüyüz” diyen Bangladeş Dışişleri Bakanı, demokrasi, adalet ve insan hakları için milyonlarca kurban verdiklerini, ancak kendileri hakkındaki kara propagandanın da devan ettiğini söyledi.

Rûdaw: Sayın Bakan, BM Genel Kurulu'nun bu yılki oturumunda en büyük hedefiniz nedir?

Abdul Momen: Biliyorsunuz, bu yıl ana odak noktamız tüm dünyada barışı sağlamak. Barış istiyoruz ve herkese vereceğimiz mesaj bu olacak.

Rûdaw: Ukrayna-Rusya savaşına ilişkin tavrını nedir?

Abdul Momen: Tüm sorunların diyalog yoluyla çözülebileceğine ve bu tür eylemlerin başta yoksullar ve çocuklar olmak üzere insanlığın çıkarına olacağına inanıyoruz. Savaşlar olduğunda, her zaman diyalog yoluyla çözülmelidir.

Rûdaw: Rohingya sorunu gündeminizin bir parçası olacak mı?

Abdul Momen: Evet, kesinlikle. Sınırlı sayıda gündemimiz var ve bunlardan biri de Rohingya meselesi. Bangladeş'te geçici olarak yaşayan ve hepsi Myanmarlı olan yaklaşık 1,2 milyon Rohingyalı var. Myanmar hükümeti onları geri almayı ve güvenliklerini sağlamayı kabul etti, ancak altı yıl geçti ve tek bir Rohingyalı geri dönmedi. Bu nedenle Myanmar'dan verdiği sözleri tutmasını istiyoruz ama onlar baskı altına girmedikçe bunu yapmayacaklar. Bu nedenle, Birleşmiş Milletler'in Rohingyaların onurlu bir şekilde ülkelerine geri dönüşü için daha fazlasını yapması gerektiğini yineliyoruz. Bu, Rohingyaların Bangladeş'e ilk kaçışı değil. Ülkede yaklaşık 135 etnik topluluk var. 1970'lerde, 1980 ve 1990'larda Myanmar ordusu son Rohingyalıları da sınır dışı etti. 1970'lerde 200 bin kişi Bangladeş'e geldi, ancak daha sonra müzakereler yoluyla ülkelerine geri gönderildi. 1990'larda da aynı şey oldu ve onları geri götürdüler. Rohingyalar yıllarca Myanmar hükümetindeydi ama şimdi durum eskisi gibi değil ve hatta vatansızlar. Bu yüzden durum karmaşık, ancak sorun Myanmar yetkilileri tarafından yaratılıyor ve bu nedenle çözüm orada.

Rûdaw: Burada ABD'li veya Myanmarlı yetkililerle ikili görüşmeleriniz olacak mı? Bu sorunun çözümünün tartışılacağı başka ikili görüşmeleriniz olacak mı?

Abdul Momen: Sorunu ikili ve hatta üçlü görüşmelerle çözmeye çalıştık; Üçten fazla ülkeyi kapsayan başka çabalarımız oldu. Hatta dostlarımız bu davayı Lahey Adalet Divanı’na taşıdı. Bu nedenle, vatanlarından koparılanlara yer açmak ve onlara insani yardım sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.

Rûdaw: 2017'de yaşananları görütnülemek için için oradaydım (Bangladeş). Kampları ve felaketin devasa boyutunu gördüm. O zamanlar insani durum çok kötüydü. Halkın durumu şimdi nasıl?

Abdul Momen: Biliyorsunuz ki orada 1.2 milyon Rohingyalı var ve onlar küçük bir sınır içinde barınıyor. Ülkemizde yoğun yağışlı mevsimlerin yaşandığını ve bu bölgelerde çok sayıda kumul bulunduğunu biliyorsunuz. Bölgedeki ormanlık alanlar ve fil otlatma ortamı tahrip edilmiştir. Bu nedenle her yağmur yağdığında heyelan ve toprak kayması riski vardır. Bu tür şeyler olursa birçok insan ölebilir. Bu riski azaltmak için yaklaşık 100 bin kişiyi daha büyük adalarımızdan birine götürmeyi planlıyoruz. Kendi cebimizden yaklaşık 350 milyon taka harcadık ve onları orada barındıracağız ama aktarma gönüllü olacak. Şimdiye kadar 33 bini adaya gitti; Bu insanlara adada bazı ekonomik faaliyetler de sağlayacağız.

Rûdaw: Bazı Bangladeşli-Amerikalılar son zamanlarda bazı tehditler hakkında endişelerini dile getirdiler. Bize ülkenizdeki gazeteciliğin ve insan haklarının durumunu anlatabilir misiniz?

Abdul Momen: İnsan hakları konusunda dünyada öncüyüz; Kan döktük. Ülkemizde demokrasi, adalet ve insan haklarının başarısı için 3 milyondan fazla insan feda oldu. Dün bir haber servis edildi ve birkaç kişinin Bangladeş’te öldürüldükleri belirtildi; Gerçek şu ki onlar Hindistan'da tutuklandı. Bu tür gerçek dışı propagandalar var. Ülkemizin ilerlemesini çekemeyenler var. Bu yüzden hikayeler yaratıyorlar. Arkadaşım, sana söyleyeyim; birkaç yıl önce Hafazat adında bir İslami grup ülkemizin Federal Bankasını ele geçirmeye çalıştı ama polis onlara tazyikli su sıkarak uzaklaştırdı. Propagandacılar, 2500 kişinin öldüğünü söyleyerek, bazı resimler görüntülediler. Fotoğraflar sokaktaki insanları gösteriyordu, ancak daha sonra bunların 1970'lerdeki Jonestown katliamının fotoğrafları olduğu ortaya çıktı. İnanıyor musun? Bu yüzden durum çok garip. Umarım dürüstlük hakim olur ve üzerimizdeki baskı ortadan kalkar.

Arakanlı Müslümanlar

Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar, "devletsiz" sayılıyor. Birleşmiş Milletlerce (BM) "dünyada en fazla zulüm gören azınlık" olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, ülkede şiddet olaylarına, yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.

Myanmar'ın Bangladeş sınırı yakınlarındaki Arakan eyaletinde yaşayan Müslüman azınlık, bugüne kadarki yönetimlerce "Bangladeş'ten gelen göçmenler" olarak görülüyor ve resmi belgelerde "Bengalli" olarak adlandırılıyor.

Hala 135 ayrı etnik grubun resmi olarak tanındığı Myanmar'da, radikal milliyetçi Budistler, Arakanlı Müslümanların resmen tanınmasına karşı çıkıyor.

Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik

Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.

Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.

BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı bir milyonu geçti. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.