Fuad Hüseyin: Hiç bir ülke Irak’ın iç işlerine karışmamalı

Lüksemburg (Rûdaw) - Avrupa Birliği’nin Irak’ın güvenlik ve istikrarına çok önem verdiği vurgulayan Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, AB’nin her alanda Irak’a destek vermeye hazır olduğunu söyledi. Hüseyin, Irak gündemli toplantıda, hiç bir ülkenin Irak’ın iç işlerine karışmaması konusunda görüşlerini dile getirdiklerini belirtti.

Avrupa Birliği ülkeleri dışişleri bakanları Lüksemburg'da toplandı. Toplantının ana gündem maddelerini Irak, Belarus ve Latin Amerika ile Karayipler oluşturdu.

Toplantıya Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin de davet edildi.

Fuad Hüseyin, toplantının içeriğine dair Rûdaw muhabiri Ala Şali’nin sorularına yanıt verdi.

AB ülkelerinin dışişleri bakanları toplantısına çağırılmanızın amacı neydi?

Tabi özl bir toplantıydı. Sanırım ilk defa bir Irak Dışişleri Bakanı böyle bir toplantıda hazır bulunuyor. AB üyesi 27 ülkenin dışişleri bakanları ve üst düzey yetkililer de toplatıda hazır bulundu. Toplantuya çağırılmamızın ana nedeni AB ile Irak ilişkilerinin önemi, Irak ve bölgedeki durumun öneminden ileri geliyor. Bahsettiğim tüm bu konular kapsamlı bir şekilde ele alındı. Irak’la ilgili konularda uzun bir sunum yaptım, onlar da sorularını sordular, yanıtladı. Mali durum, güvenlik, insan hakları, kadınların Irak toplumunda ve siyasetindeki rolü, AB ile Irak arasındaki ilişkiler, ticaret konuları, Irak’ın komşuları ile ilişkileri, Irak-İran,  Irak-Türkiye, Irak-Suriye ve Irak-Suudi Arabistan ilişkileri tartışıldı. Ayrıca bazı ayrıntı içeren konular da vardı, mesela Irak’taki seçim süreci, AB’nin bu konuda Irak’a verebileceği yardımlar gibi tüm bu konular görüşüldü.

Toplantıdan edindiğim izlenimi dile getirmek istiyorum; doğrusu Irak’a çok büyük bir destek verildiğini gördüm. Irak’a özellikle de ekonomik alanda büyük bir destek sözkonusu. Irak’ın coğrafik olarak Avrupa’ya uzak olmadığından bahsettim. Irak ve bölgede bir sorun yaşandığında doğrudan Avupa’yı da etkiliyor. Bu buğlamda göç, mülteciler ve terörizm gibi tüm bu meseleler de ele alındı. Yine AB ile Irak arasında demokrasi, insan hakları, mali konular, ticaret ve diğer başlıklar altında varılan anlaşmaların uygulanması konularını da birer birer tartışma fırsatı bulduk. Bu toplantının yanı sıra bazı ülkelerin dışişleri bakanları ile de ikili görüşmelerimiz oldu.

Rûdaw’a konuşan AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanları Irak ile ilişkilere çok önem verdiklerini söylediler. Irak seçimleri hakkında bir sorumuza da, bir gözlemci heyet göndereceklerini ifade ettiler. Bu konuda size farklı vaatlerde bulunuldu mu?

Şunu söylemek istiyorum. Toplantı sadece seçimler hakkında değildi. Seçimler yalnızca bir konuydu. Birleşmiş Milletler daha önce gözlemci göndereceğini açıklamıştı, AB de gönderecek. Fakat dediğim gibi konu sadece Irak’taki erken parlamento seçimleri değildi. Yukarıda bahsettiğim konuları bir bütünen içeriyordu. Mesele Irak ile Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkiler de görüşülen bir başka konuydu. Bazı bakanlar Erbil ile Bağdat arasındaki ilişkilerin nereye doğru gittiğini sordu. Bu konuda görüş alışverişinde bulunuldu.

Irak’ta savaş nedeniyle yıkıma uğrayan bölgelerin yeniden inşası konusu da gündeme geldi mi?

Evet, yeniden inşa konusu da Irak’a mali yardımlar başlığı altında gündeme geldi. IŞİD savaşı nedeniyle ykılan kentler, yerleşim yerlerinin inşası görüşüldü. Fakat şunu söylemek istiyorum; hem AB’nin hem AB üyesi ülkeler ve hükumetler ve yine NGO gibi bağımsız kuruluşlar Irak’ın yeniden inşası konusunda önemli bir rol üstleniyorlar. İnanıyorum ki bu seçim süreci başarı ile gerçekleşirse AB yüzünü daha güçlü bir şekilde Irak’a dönecektir. Çünkü onlar Irak’ın istikrarını bölgenin istikrarı gibi görüyorlar. Hakikati söyleyelim; Irak’taki güvenlik durumunun Avrupa ülkeleri açısından önemi açıktır. Bunu burada da bahsettik. Sadece göç ve mültecilerden kaynaklı değil. Terörizm meselesinden de kaynaklı bölgedeki durumu da dile getirdik. Görüyoruz, Batı ülkelerinin çekilme kararının ardından Afganistan’da yaşanan kaos gözler önünde. Afganistan’da yaşananların bölgeyi etkilediğini söyledik. Ancak Irak’ta böyle bir durum sözkonusu olursa o zaman durum daha tehlikeli hale gelir. Çünkü Irak’ın coğrafik konumu ve Avrupa’ya yakınlığı, yine bir petrol ülkesi olması Avrupa’yı daha yakından ilgilendiriyor. Bu nedenle de Irak’a güvenlik başta olmak üzere mali ve diğer konularda da yardım etmelerini talep ettik. Kendilerinden bu seçim sürecini başarı ile atlatana ve istikrarı sağlayana kadar destek olmalarını istedik. Irak’ta demokratik sürecin güçlü ilerlemesi çevremizdeki bazı ülkelerin hoşuna gitmeyebilir, çünkü o vakit Irak demokrasi bağlamında model bir ülke haline gelir. Ancak Avrupa bu konuda Irak’a büyük yardımlarda bulunabilir.

AB, Erbil ve Bağdat arasındaki sorunları da yakından takip ediyor. Dışişleri Bakanı olarak Erbil ile Bağdat arasındaki bütçe sorunu da konuşuldu mu?

Toplantıda bu konuyu ben gündeme getirdim. Yasal olarak bu konuda bir anlaşma sağladığımızı söyledim. Fakat pratikte yasanın uygulanması konusunda Erbil ile Bağdat arasında görüşmeler devam ediyor. Yine IŞİD teröristlerinin hala aktif oldukları Musul, Diyale gibi bölgelerinden bahsettim. Peşmerge ile Irak güvenlik güçlerinin bu bölgelerde 2014-2015’te olduğu gibi IŞİD’e karşı mücadelede ortak mücadele için adım attığını anlattım.

AB’nin özellikle de Almanya’nın Türkiye ile çok iyi ilişkileri bulunuyor. Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi toprakları içesindendeki operasyonları ve bu konuda arabulucu olabilmek için AB ülkelerinin rolü de gündeme geldi mi?

Genel olarak hem onlar ve hem de biz, hiç bir ülkenin Irak’ın iç işlerine karışmaması konusunda Irak’a yardım edilmesi gerektiğini dile getirdik. Çünkü Irak bağımsız bir devlet olarak kendi kararlarına sahip olmalı, egemenliği korunmalıdır. Hem AB’den ve hem de Avrupa ülkelerinden, Irak’ın içişlerine müdahale eden ülkelerle ilişkilerinde bu konudan bahsetmelerini istedik. Irak olarak bizim de tavrımız sorunların diyalog yolu ile çözülmesinden yanadır. Komşulara yönelik dış politikada izlediğimiz yolu anlattık, neler yaptığımızı, neler yapacağımızı ve bu politkanın hedeflerini ifade ettik. Bu politkanın Irak’ın içişleri ile, Bağdat’ta alınan kararla işlişkisi var. Bunun yanı sıra bizim de Irak’ın güvenliğini önplana almamız ve iyileştirmemiz gerekiyor. Siyasi partilerin Irak’taki yeni siyasal sistemin inşasına destek vermesi gerekiyor. Demokrasinin hakim olması için zamana ihtiyaç var. Genel olarak Irak’n komşuları ile ilişkileri bu çerçevede gündeme geldi. Kendileri tüm bahsettiğimiz bu konularda Irak’a destek vereceklerini, Irak’ın bağımsızlığını desteklediklerini söylediler. Ayrıca Iraklıların iç sorunlarını kendi aralarında çözmeyi beklediklerini, bu konuda da destek gerekirse vermeye hazır olduklarını ifade ettiler.