Abdullah Keskin: İlgi beklentilerimizin üstündeydi

20-10-2018
Mihemed Emin Demir
Etiketler Avesta Yayınevi Erbil Kitap Fuarı
A+ A-

Avesta Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Abdullah Keskin, “13. Uluslararası Erbil Kitap Fuarı’nda gördüğümüz ilgi beklentilerimizin üstündeydi” dedi.

 

Avesta Yayınevi, 10 - 20 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 13. Uluslararası Erbil Kitap Fuarı’na Türkiye ve Kürt illerindeki tek Kürt yayıneviydi.

 

Abdullah Keskin, “Erbil’de beklemediğimiz bir ilgi gördük. Bütün eksikliklerimize ve Kürtçenin latin alfabesi ile Türkçe kitap çıkaran bir yayınevi olmamıza rağmen hayal etmediğimiz kadar büyük bir ilgi ve rağbet gördük” dedi.

 

Her yıl düzenlenen Erbil kitap fuarına ilk kez katıldıklarını belirten Keskin, bunun kendileri için çok iyi bir başlangıç olduğunu ifade etti.

 

Keskin, kitap fuarlarının Kürdistan’ın parçaları arasında yakınlaşmaya vesile olarak köprü görevi gördüğünü kaydetti.

 

Abdullah Keskin, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.

 

 

Geçen ay Diyarbakır Kitap Fuarı’ndaydınız. Erbil ile Diyarbakır kitap fuarları arasında ne gibi farklılılıklar var?

 

Birçok fark var. Her şeyden önce Kürdistan’a kitap getirmek bizim için çok zor. Bize geç haber verildiği için yeteri kadar kitap getirtemedik. En büyük problemimiz buydu. Ama her şeye rağmen bizim için çok iyi bir başlangıç oldu. 10-15 yıl önce de Erbil, Süleymaniye ve Duhok’taki fuarlara katılmak istiyorduk Ancak imkanlar el vermemişti. Bundan sonra Erbil’deki fuarlara daha organizeli bir şekilde katılacağımıza inanıyorum.

 

2010 yılında Diyarbakır’da düzenlenen ilk fuarda yayıncılık hayatım da ilk defa beni şaşırtan bir şekilde büyük bir ilgi olmuştu. İkinci kez Erbil’de beklemediğimiz bir ilgi gördük. Bütün eksikliklerimize ve Kürtçenin latin alfabesi ve Türkçe kitap çıkaran bir yayınevi olmamıza rağmen hayal etmediğimiz büyük bir ilgi ve rağbet gördük.

 

Kürdistan Bölgesi’ne kitap getirmenin zorluklarından bahsettiniz. Daha çok Türkiye tarafından mı engeller var yoksa Kürdistan tarafından mı engellerle karşılaşıyorsunuz?

 

İki taraftan da zorluklarla karşılaşıyoruz. Ancak Güney Kürdistan’daki sıkıntıları aşabiliyoruz. Ama Kuzey Kürdistan’daki sıkıntıları çözmek o kadar kolay değil.

 

Okurların kitaplarınıza ilgisi nasıldı?

 

Çok çok büyük bir ilgi vardı. Büyük bir Rojavalı Kürt nüfusunun burada olduğu dikkat çekiyor. Onlar kitaplarımıza büyük bir ilgi gösterdi. Burada yaşayan Kuzeyli Kürtlerin de ilgisi vardı. Onun da ötesinde Soranice konuşan okurların ilgisi beni şaşırttı. Burada ve Süleymaniyeli olup Kurmanci öğrenmek ve Kurmanci edebiyatını tanımak isteyen Soranca konuşanların ilgisi biz çok mutlu etti. Daha önce buradaki yayınevlerinin Kurmanci lehçesinde basılan önemli eserleri Sorani lehçesine çevirmeleri için çok çabaladık ama maalesef ciddi bir şekilde gerçekleşmedi. Ancak biz Sorani lehçesinden birçok eseri Kurmanciye çevirdik ve Kuzey’de büyük bir ilgiyle karşılaştık. Soranice konuşan okurların Soranice eserleri Kurmancinin latin alfabesiyle okuması daha önemli bir hizmet olduğuna inanıyorum. Çok önemli bir rakam olduğunu söylemiyorum ancak 10 yıl önce 2-3 kişi bulamıyorduk. Ama şimdi 2-3 günde 10’larca kişi gördük. Bunu Kürt edebiyatının geleceği için çok önemli görüyorum.

 

Sorani eserleri Kurmanci’ye çevirmeye devam edecek misiniz?

 

Şüphesiz ki çevirmeye devam edeceğiz ve bu konuda elimizden geleni yapacağız.

 

Sorani lehçesinden Kurmanciye çevrilen eserlerle ilgili eleştirileler var. Bazı kesimler aynı dilin lehçeleri  arasında yapılan çevirileri ciddi bir şekilde eleştiriyor. Bununla ilgili ne söylemek isterseniz?

 

İlk başta çok ciddi eleştiriler geldi. Daha sonra durum değişti.  Hatta Sorani lehçesinde yazan bazı yazarlar da bizi çok ciddi şekilde eleştirdi. Ancak bu yazarlar daha sonra gösterilen ilgiyi görünce kendi kitaplarının da Kurmanciye çevrilmesini istedi. Önümüzdeki dönemde Kürt şair Abdullah Goran’ın eserlerini de Kurmanciye çevirmek istiyoruz.

 

Kürdistan parçaları arasında kültürel etkileşimde fuarların etkisi ile ilgili ne söylemek istersiniz?

 

Kuzey, Rojava ve Rojhılat’taki yayınevlerinin bu fuara katılmasını umut ediyorum. Güney’deki yayınevlerinin de Diyarbakır, İstanbul ve diğer parçalardaki fuarlara katılmasını umut ediyorum. Bu şekilde aramızda bir köprü kurarak bir yakınlaşma sağlayabiliriz. Tanışma ve yakınlaşma olduktan sonra Kürdistan’ın parçaları arasında da o köprü de doğal olarak oluşuyor. Her ne kadar zorlukları olsa Kurmanci’nin burada temsil edilmesi ve tanıtılması için Bakur’daki yayınevlerinin Erbil’deki fuara katılmak için çaba göstermeleri gerekir. Aynı şekilde Güneydeki yayınevlerinin de Diyarbakır ve İstanbul’daki fuarlara katılmalı.

 

Kürt illeri ve Türkiye’den Erbil’deki fuara katılan tek Kürt yayınevisiniz. Sizce yayınevlerin katılım göstermemesinin nedenleri neler olabilir?

 

Elbette ki herkesin kendisine göre özel bir nedeni vardır. Ama geçen Diyarbakır’da düzenlenen kitap fuarına da 10-12 Kürt yayınevi katıldı. Bu da çok düşük bir temsiliyet. Okurların ilgisi yayınevlerinin fuarlara katılmasını sağlayacak yeterlilikte değil. Fuarlara katılım çok büyük bir masraf gerektiriyor. Çok önemli bir hazırlık ve emek istiyor. Fuarlara katılım sağlamak yayınevlerinin görevidir. Kürt bir yayınevi Diyarbakır, İstanbul, Kamışlo, Erbil, Süleymaniye ve Duhok’taki fuarlara katılması gerekiri.

 

Röportaj: Mihemed Emin Demir, Kamera ve Kurgu: Aydın Bayram 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli