Kürt aktris:Anlatılacak çok şey var
“Zor Bir Karar” filmiyle 6’ıncı Uluslararası Duhok Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu” dalında ödül alan sinema sanatçısı 29 yaşındaki Şükran Aktı, Duhok’ta insanlar arasındaki samimiyetten etkilendiğini söyledi.
Cizre doğumlu ve 18 yaşından beri oyunculuk yapan sanatçı, Yeditepe Üniversitesi Tiyatro bölümünden mezun oldu.
2016’da Ender Özkahraman'ın “Zor Bir Karar” adlı filmi ile sinema dünyasına giriş yapan Şükran Aktı, Türkiye ve Kürt kentlerinde kadın yönetmenlerin az olmasına rağmen güzel işler yaptıklarını söyledi.
Şükran Aktı, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı...
Sinemaya dünyasına hangi film ile giriş yaptınız?
İlk rol aldığım film Ender Özkahraman’ın “Zor Bir Karar” filmidir.
Filme dair anınız ve belirgin duygu ve düşünceniz nedir?
Dille bağımızın uzaklaşmış olması. Film çekmenin zorluğu, yaşattığı psikolojik baskı, ama bundan şikayetçi değilim çünkü geçiyor ve sonuçları güzel oluyor. İlk filme dair anım, birgün provada çok zorlanmıştım, bunalıp o gün oradan ayrılmak istedim. Yönetmenimiz çok kibar birisi olduğu için kapıdan beni çevirip ikna etmişti.
Duhok Film Festivali’ne katılmak üzere ilk defa Kürdistan Bölgesi’ne geldiniz. Festivali ve atmosferi nasıl buldunuz?
Güzel, gelişmekte olan çok sıcak kanlı ve eğlenceli, olabildiğince kaliteli. Bu bölgede yaşayan insanların yaratıcı sinemalar yapmaya çalışmaları ayrıca umut verici.
Türkiye’de yapılan festivaller ile Duhok Film Festivali arasında fark var mı?
Çok büyük bir fark yok, ikisi de olabildiğince kaliteli yapılmaya çalışılan festivaller. Ancak Duhok'ta insanların daha çok samimiyetli olduğuna tanık oldum.
“Zor Bir Karar” filmiyle Duhok Film Festivali’nde ödüle layık görüldünüz. Bize filmin ana temasını anlatabilir misiniz?
Burnunu estetik yaptırmak isteyen bir kızın ve içinde yaşandığı şartların hikayesi.
Kürt illerinde yaşayan kadınların sorunlarını yansıtmak istemişsiniz diyebilir miyiz?
Kürt kızları annelerini kaybetmiş olsun olmasın, evde 6-7 yaşından itibaren çalıştırılan çocuklar oluyorlar, yani Eylem karakteri, küçük yaşta annesini kaybetmiş, çocuk olamamış, genç kızlığını, ergenliğini yaşayamamış, ağabeyi ve babasına anne gibi olmuş, okuyup meslek sahibi olamamış bir genç kız. Yani özgür değiller, kendi özgür iradeleriyle yapabildikleri pek bir şey yok. Tabii içinde bulunduğu bölge ve politik sebepleri de etkili! İnsanlar orada canları kültürleri için savaşırken Eylem burnuyla mı uğraşacak gibi bir şey çıkıyor ama aslında öyle değil. Bu çok insani bir şey, aynı zamanda da kapitalist, biraz da metafor var. O coğrafyada burnunu yaptırıp nefes almak istiyor aslında.
Kadınlar neden kendi filmlerini çekmiyor?
Çok meşakatli bir iş. Allah çekecek olana sabır versin. Kadınlar işin ne kadar zor ve uzun süreli olduğunu öğrendikten sonra vazgeçiyor olabilirler, ya da işin oyuncu kısmında olmak istiyor olabilir. Evet kadın yönetmenler az ancak güzel işler yapıyorlar. Aslında tam cevabını ben de bilmiyorum.
Türkiye ve Kürt illerinde sanatçılar, sanatlarını icra ederek maddi kazanç sağlıyorlar mı? Kısaca özetleyebilir misiniz?
Dizilere filmlere girenler bir şekilde, en azından ekonomik olarak paçayı kurtarıyorlar. Ama o da çare değil, çünkü ünlü olup bir yerlere gelenler de bir süre sonra, ünden bıkıp nitelikli işler, sinemalar yapmak istiyorlar. İkisi bir arada pek yürütülemiyor.Bu konuda şanslı olan az insan var. Eğer diziler yoksa oyuncuların durumu pek içaçıcı değil, hepimiz başka işler yaparak yaşamaya çalışıyoruz.
Türkiye’de Kürt ve Türk aktörler arasında ayırım yapılıyor mu?
İşin özü aslında yüzünüzün ve fiziğinizin role uyması (cast) ve oyunculuktur. Söz konusu özellikler ve oyunculuğun uyuyorsa bir şekilde birgün bu işlerde yer alabiliyorsunuz ama bu yol biraz uzun olabilir. Onun dışında evet, yakışıklı delikanlı ve güzel kız arayışı mevcut. Bunu kimse inkar edemez. Oyunculukları ise tartışılır, bir çok Kürt oyuncu dizilerde filmlerde oynuyor. Dediğim gibi proje olmalı, bu iş biraz şansa da bağlı. Herkes çabuk tüketiliyor. Ne olursa olsun oyunculuğu bırakmamak lazım, bunun da Türk ya da Kürt olmakla bir ilgisi yok.
Kürt sinemasının mevcut durumunu nasıl yorumluyorsunuz?
Türkiye de ve dünyada Kürt sineması çok umut verici bir şekilde devam ediyor. Rol aldığım filmin senaryosuna bayılmıştım. Minimal öyküleri çok seviyorum. Başka filmlerde de görüyorum böyle hikayeler çok hoşuma gidiyor. Ve sinema sektöründeki yeni nesil ile çok merak ediyorum. Umarım politik olarak birbirimize karşı daha ılımlı oluruz ve daha fazla birarada sinema yapma şansımız olur. Çünkü anlatılacak daha çok hikayelerimiz var.