Irak’tan Ceyhan’a alternatif boru hattı
Irak Petrol Bakanı Samir Gazban, Erbil-Bağdat ilişkilerinde iyileşme olduğunu ifade ederek, “Diyaloğu sürdürmek için ortak bir yol haritası üzerinde anlaştık ”dedi.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Ebu Dabi’de düzenlenen 24’üncü Dünya Enerji Konferansına katılan Irak Petrol Bakanı Samir Gazban, Rûdaw’a verdiği röportajda Erbil-Bağdat ilişkileri, petrol ihracatı ve bütçe meselelerini değerlendirdi.
Kürdistan Hükümeti ile Federal Irak Hükümeti arasında olumlu görüşmelerin yapıldığını dile getiren Gazban, memur maaşları, petrol ve doğalgazın yanı sıra güvenlik ve gelir dağılımı konuları incelemek üzere ortak bir komisyonun kurulmasına karar verdiklerini söyledi.
Kürdistan Bölgesi’nde ihraç edilen petrolden dolayı OPEC ile sorun yaşadıklarını anlatan Iraklı bakan, Kürdistan Bölgesi’nde üretilen petrolün Irak’ın genelinde üretilen ve ihraç edilen petrol kapsamında olduğunu ifade etti.
Samir Gazban, Rûdaw Medya Grubu Ekonomi Bölümün Sorumlusu Ömer Muradi’nin sorularını yanıtladı.
Irak Federal Hükümet ile Kürdistan Hükümeti arasındaki ilişkiler ne durumda?
Özellikle Sayın Neçirvan Barzani’nin Kürdistan Bölgesi Başkanı seçildikten sonra ilişkilerin iyiye gittiğini söyleyebilirim. Göreve geldikten sonra Bağdat’ı ziyaret ederek Sayın Başbakan Adil Abdulmehdi ile çok verimli bir toplantı gerçekleştirdi. Akabinde Sayın Mesrur Barzani’nin Başbakan seçilmesinden sonra gerçekleşti. Yapına iki toplantıya da katılma şansı buldum, iki tarafta birleşik egemen sahibi bir ülkede yaşadığını vurgulayarak birlikte yaşamı destekleyen bir tutum içerisinde olduklarını söyledi. Öte yandan taraflar memur maaşları, petrol ve doğalgaz meselelerinin dostane ilişkiler içerisinde çözülmesi gerektiği konusunda mutabık kaldığına şahit oldum. Her iki taraf da bütün bu konuların tek merciinin Anayasa olduğunu vurguladı. Daha sonra toplantıların diğer ayağı Erbil’de gerçekleştirildi. Ben heyet başkanı olarak Kürdistan ziyaretimizde başta Sayın Başbakan Mesrur Barzani daha sonra Kürdistan Başkanı Neçirvan Barzani ile bir araya geldik. İlişkilerin hâlihazırda iyi olduğunu söyleyebilirim. Tarafların aralarında olan sorunları diyalog yoluyla çözme konusunda kararlı. Aramızdaki diyalogu geliştirmek konusunda anlaştık. Memur maaşları, petrol ve doğalgaz meselelerinin yanı sıra güvenlik ve gelir dağılımı konuları incelemek üzere bir komisyonun kurulmasına karar verdik.
Petrol ve doğalgaz müzakerelerini nasıl geliştirmeyi düşünüyorsunuz? Şu an hangi aşamadasınız? Bağdat ve Erbil hükümetleri arasında iyi bir zemin oluştuğunu söyleyebilir misiniz?
Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum, sorunları hangi mekanizmayla çözeceğimiz konusunda anlaşmazlık yaşıyorduk. Ortak bir siyasette nasıl uzlaşacağımız konusunda hangi yolu izleyecektik? Kürdistan’da işlenen petrolü dünya piyasalarına nasıl pazarlayacaktık, Somo’nun buradaki rolü ne olurdu ve Kürdistan Bölgesi’nden elde edilen petrol geliriyle hangi mekanizma ile davranılacaktı. Bu nedenle aramızdaki diyaloğu sürdürmek için bize ön ayak olacak bir yol haritası üzerinde anlaştık. Ben bu sürece müzakere demiyorum, çünkü 2019 Federal bütçe yasası çok açık ve net bir şekilde oradaki sorumluluklardan bahsediyor. Hâlihazırda biz Federal hükümet olarak Kürdistan Bölgesi’nin bütün memurların maaşını veriyoruz. Tıpkı Irak Savunma Bakanlığı bütçesinden Peşmerge Güçleri’nin maaşı ödendiği gibi. Ancak yasa net bir şekilde Erbil yönetiminin günlük üretilen 250 bin varil petrolü Bağdat’a teslim etmesini de içeriyor. Böylelikle Somo şirketi petrolü dünya piyasalarına pazarladıktan sonra buradan elde edilen gelirlerin Irak’ın hazinesine dönmesini sağlayacaktır. Ancak bu süreç şu ana kadar tam anlamıyla başlayamadı.
Erbil- Bağdat arasında devam eden müzakerelerin ne zaman sonuca ulaşıp anlaşmaya varacaklarını düşünüyorsunuz? Sizce 2020 mali yılının bütçesini kabul edildikten sonra taraflar arasındaki sorunlar giderilir mi?
Bu süreçte hızlı adım atmanı n Kürdistan Bölgesi’nin yararına olacağını söyleyebilirim, zaman kaybetmemeleri gerekiyor. Şu an Eylül ayındayız ve bu yılın bütçesinin onaylanmasının üzerinden 7 ay geçti. Federal hükümet 2020 yılının bütçesi hakkında detaylı görüşmelere başladı. Yavaş davranmamaları gerekiyor. Şimdi ortak çalışma ve bütçe yasasını uygulamaya sokacağımız meseleleri konuşmamız gerekiyordu.
Irak hükümeti, Kürdistan Bölgesi ve Ceyhan boru hattı aracılığıyla petrol ihracatını artırmayı planlıyor mu? Şu an dünya piyasalarına ne kadar petrol ihracatı yapıyorsunuz?
Günlük 100 bin varil petrol ihracatı gerçekleştiriyoruz. Hâlihazırda ihracatı artırmaya yönelik her hangi bir planımız yok. İhracatı artırmamanın nedeni ise Kuzey Petrol şirketinin üretim kapasitesine bağlı. Bunun yanından Kürdistan Bölgesi’ndeki birçok rafinerinin kapasitesi oldukça fazla, Kar rafineri ile Qaywan Rafinerilerinden bahsediyorum. Biz günlük 140 ila 150 bin varil petrol gönderiyoruz. İhracat güney yolundan gerçekleştiriliyor. Irak’ın en büyük pazarlarından biri Asya’nın güney doğu piyasaları ile Avrupa ve Amerika ülkeleridir. Bu nedenle önümüzdeki yılda ihracatı aynı seviyede gerçekleştireceğiz. Aynı zamanda bir şu an Kerkük ile Peş Habur arasında yeni petrol boru hattı döşemesi çalışmalarını yürütüyoruz. IŞİD’in patlattığı boru hatlarına alternatif olmasını amaçlıyoruz. Söz konusu boru hattının bitmesiyle birlikte güneydeki ağlarımızla ilişkilerimiz ilerlemesi görüldüğü takdirde ihracat seviyemizi yükseltiriz.
Kürdistan Bölgesi’nin 2014 yılında Irak’tan bağımsız bir şekilde petrol ihracatına başlamasının ardından Irak Petrol Bakanı suç duyurusunda bulunmuştu, bu dosya hakkında sizin görüşünüzü merak ediyoruz? Ne düşünüyorsunuz?
Bahse konu olan dosya uzun zamandır Federal Mahkemede. Kuşkusuz biz bu konuda baskı yapmayacağız. Anı zamanda bütün Irak halkının çıkarları için bu sorunun dostane bir şekilde çözülmesini arzuluyoruz. Bu anlayış kapsamında ortak bir politikamızın olduğunu ortaya koyan sağlıklı bir anlaşmaya vardığımızı gösterecek hususlar, anlaşmamızı daha da tetikleyecektir. Şu an OPEC’le sorun yaşıyoruz, çünkü Kürdistan Bölgesi Irak Federal Hükümeti ile koordine dışı üretim yapıyor. Kuşkusuz bu çok ciddi bir meseledir. OPEC’le olan anlaşmamız bütün Irak’ı kapsıyor, buna sadece Federal Irak hükümeti dâhil değil. Bu nedenle Kürdistan Bölgesi’nde üretilen petrol de Irak’ın üretimi olarak görülmektedir. Daha öncede ifade ettiğim gibi biz kendi aramızda uzlaşırsak ve ortak bir politikayla petrol ihracatını düzenlersek o vakit askıya alınan bütün meseleler çözüme kavuşur.
Bağdat yönetimi 2014 yılında Uluslararası Paris Ticaret Odasında Türkiye’ye karşı yasal işlem başlattı, bu kararı da Ankara’nın “Kürdistan petrolünü dünya piyasasına sunacağız” açıklamasının ardından gelmişti. Siz şu ana bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Taraflar arasında müzakere ve görüşmeler devam ediyor. Anlaşmaya varmayı umuyoruz. Burada en önemli husus iki ülke arasında bir anlaşmaya varıp üçüncü bir taraf bu sistemi kullanmaya başladığında iki tarafında onayını alması gerekiyor. Daha önce Federal Hükümeti’nin onayı olmadan anlaşmalar yapılmış. Bu nedenle önceki dönem hükümet yetkilileri soruşturma başlatmak durumunda kalmışlar. Bence haklı bir adım olmuş.