Araştırmacı Arafat Yaz: Kürt hükümdarın kabrinin yerini tescil için başvuruda bulunduk

Mervaniler hakkında araştırma yapan Arafat Yaz, uzun bir çalışmanın ardından Kürt Mervani Devleti Hükümdarı Nasiruddewle Mensur’un kabrinin yerini tespit etti. Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde Mervani sarayının Dicle Nehrine bakan kısmında bulunan kabir, uzun bir tarihin ardından ilk kez açığa çıkmış oluyor.

Bazı kaynaklara göre Mervani Devleti 973'de Diyarbakır’ın Silvan (Farqîn) ilçesinde Bad b. Dostik tarafından kuruldu. Başkenti Meyafariqin’di. Kuruluşundan yıkılışına kadar altı hükümdar gördü. Son hükümdar ise Nasiruddewle Mensur’dur.

Yedi yıldır Mervanilere ilişkin çalışmalar yürüten araştırmacı Arafat Yaz, hükümdarın kabrine ilişkin tespitini dört ünlü tarihçinin anlatımlarına dayandırıyor.

Son Mervani hükümdarı Nasiruddewle Mensur’un kabrinin bulunduğu yerde Arafat Yaz ile bu konuda söyleşi yaptık.

Bu mezar hangi hükümdara ait?

Burası Nasiruddewle Mensur’un mezarı. Adı Mensur’dur, lakabı ise Nasiruddewle’dir. Künyesi ise Ebul-Muzaffer’dir. Ne zaman doğduğunu bilmiyoruz ancak tarihçiler 1093 ile 1096'da Cizre’de vefat ettiğini söylüyor. Vefatından sonra eşi Situnnas bint Saîd b. Nasruddewle, kabrini Diyarbakır’a getirmiştir. Kabri şu an İçkale’dedir. Eşi Situnnas’ın mezarı da hemen yanındaki bölümdedir. İki kabir arasında bir pencere vardır.

Bu mezarın Nasiruddewle Mensur’a ait olduğuna dair herhangi bir yazı var mı?

Aşağıda bir yazı var. Bu yazı Nasiruddewle Mensur’un babasına ait. İsmi Nizamuddin Nasr’dır. Kufice yazılmıştır. Kabrin bulunduğu odanın damı ovaldir. Biraz hasar görmüştür, geçmişte ve yakın tarihte restore edilmiş, çimento ile tamir edilmiştir. Ben odaya girip gördüm.

Mezarın bulunduğu odada başka ne var?

İçeride herhangi bir yazı yok, sadece bir sanduka var. Sandığı kaldırdığınızda toprak görürsünüz ve belli ki burası mezar yeridir. Duvarları sıvalandığı için üzerinde yazı yoktur. Hemen yanı başındaki odada ise eşi Situnnas bint Saîd b. Nasruddewle’nin kabri var. Burası ile ilgili halk arasında değişik efsaneler de dile getirilmiş.

Kürt hükümdar Mensur’un mezarının burada olduğunu nereden öğrendiniz?

Hakkında yaptığım araştırmalarda İslam tarihi ile ilgili kaynaklarda türbesinin burada olduğuna dair bilgilere rastladım. İslam tarihinin büyük tarihçileri İbnul-Ezreq, İbni Şeddad, Bibt İbnul-Cezvi ve İbnul-Tağrıverdi mezarının burada olduğunu söylüyorlar. Mezarın, Diyarbakır İçkalede, sarayın olduğu yerde, Dicle Nehri’ne bakan rarafta olduğunu tarif ediyorlar. İbnul-Ezreq, “Tarih-ul Meyafarqin ve Amide” adlı kitabında bu konudan bahseder. Yine İbn Şeddad da aynı şeyi söyler. O da 13’üncü yüzyılda yaşamış bir tarihçi. Buranın coğrafyası hakkında çok ilginç bilgiler verir. Buranın tarihini ve coğrafyasını çok iyi bilir. Ardından Sibt İbnul-Cezvi de aynı şeyi söyler. O da tarih hakkında 20 ciltlik bir esere sahiptir. Çok ünlü ve önemli bir tarihçidir. Kitaplarında Nasiruddewle Mensur’un mezarının burada olduğundan bahseder. Yerini tam olarak anlatmıştır. Yine İbn Tağriverdi kitabından mezarın yerini burası olarak gösterir. İbnul-Esir de aynı şekilde bahseder. O da Mervaniler hakkında önemli bilgiler aktarmıştır ancak mezar yerinden bahsetmemiştir. Fakat diğer tarihçiler kabrin yerini tas tamam tarif etmişlerdir. İçkalede, sarayın olduğu yerde ve Dicle Nehrine bakan kısmında olduğunu belirtirler.

Peki bahsedilen saray yeri nerede?

Saray buradan 50 veya 100 metre kadar uzakta. İbn Dimne’nin sarayı ki o da bir Mervani valisiymiş. Saray onun döneminde yapılmış.

İçkaleden bahsedilir ama mezarın tam da burası olduğunu gösteren bir kanıt var mıdır?

Burası özel bir yer. Diyarbakır’ın hükümdarları burada yerleşmişlerdir. Halk öyle kolay kolay buraya gelip yerleşemez, mezar yapamaz. Burası Diyarbakır’ı yönetenlerin mekanıymış. Evleri de buradaymış. Burada mezarı olanlar hükümdarlardır. Sadece bir mezar olsa belki şüpheye düşerdik ancak eşi Situnnas’ın da mezarı yanı başındadır. Bir çok rivayette de kadın ve erkeğin mezarından bahsedilir. Tüm bunları yan yana getirdiğimizde rahatlıkla mezarın burada olduğunu belirtebiliriz.  

Mezarın burada olduğundan emin olduktan sonra İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne bir dilekçe verip burasının isminin tescillenmesini ve bir tabela vurulmasını talep ettim. Buranın tescillenmesi ve üzerinde bri levhanın da isimleri ile bulunması çok önemli. Çünkü bir şey keşfedilmiş ise dahi tescillenmemiş ve isim verilmemişse orası yok hükmündedir.  

Mervani döneminin 983’te başladığı belirtilir, siz aksini iddia ediyorsunuz. Neden?

Kimi tarihçilere göre 983’tür. Fakat ben araştırdım, delilleri toplayıp birleştirdim ve buna göre Mervan Devleti 978’de burada kuruldu. Kurucusu Bad’dır. Bad’ın babası Dostik’tir. O Siirt’te yaşamıştır. Devletin sınırları burası, o zamanki adı ile Amid’tir. Diyarbakır’dan ötesi Bizanslıların hakimiyetindeymiş. Kuzey ise Ermenilerin kontrolünde. Ermeni mirlikler de o dönemde bu bölgede varmış. Bad bu bölgede hükümdarlık yapmış. Önce Muş, ardından Erciş ve ahlat ve bu civarda bazı yerleri kontrol etmiş. Bad döneminde Mervanilerin sınırı Diyarbakır’dan Musul’a kadar genişlemiş. Musul’u da kontrol etmiş. Sınır Tur Abdin’e kadar uzanmış. Daha sonra devletin hakimiyeti Mervan’ın oğullarının geçiyor. İlk hükümdar Ebu Ali Hasan’dır, ardından Said ve Nasiruddewle Ahmet gelir. Bu üç hükümdar da kardeştir. Daha sonda Nasiruddewle Ahmet’in oğlu Nizamuddin ve ardından oğlu Nasiruddewle Mensur tahta geçmiş. Tüm tarihi kaynaklara göre Mervaniler bir Kürt devletidir ve altı hükümdarı vardır. Merkezi Meyafarqin yani bugünkü ismi ile Farqin’dir (Silvan).

Mervani devletinin sınırları nereden nereye kadar uzanır?

Bir taraftan Bizanslar, diğer taraftan Araplar, yani etrafında büyük devletler varmış. Mervaniler ilk başta küçük bir devlet sahidirler. Daha sonra Muş’tan Malazgirt’e, Ahlat’tan Bitlis’e, Hakkari’ye, Cizre, Zaho ve Musul’a, oradan da Serekani (Ceylanpınar) ve Urfa’ya kadar Diyarbakır’ı da içine alan geniş bir coğrafyada hüküm sürmüşlerdir. Tabi bazı dönemler bu sınırlar genişlemiş ama bazı dönemler de küçülmüştür.

Nasiruddewle Mensur neden Cizre’de vefat etmiş, neden Diyarbakır’da değilmiş?

Çünkü o dönem Selçuklular Kürt Mervani Devletini yıkmış ve hükümdarlığını ilan etmiştir. Selçuklular ile Mervaniler arasındaki savaş 2 yıl sürmüştür. Savaştan sonra Selçuklu hükümdarı Melikşah, Nasiruddewle Mensur Bağdat’ta Harbeye köyüne gönderir. Melikşah öldükten sonra da çocukları arasında çelişki yaşanır ve Mervanilerin hüküm sürdüğü bu coğrafya sahipsiz kalır. Nasiruddewle’ye haber ulaşır ve bu boşlukta gelip 5 ay daha hükümdarlık yapar. Sonra yine bu topraklar ellerinden alınır ve Cizre’ye gönderilir. Cizre’de vefat eder ve eşi Sittunnas cenazesini getirip Diyarbakır’da toprağa verir. Daha sonra Situnnas Haca gitmiş ve Cizre’ye yakın Finik denilen yerde bir yer satın almış, kendisini ibadete vermiş. Vefat ettikten sonra Situnnasın da cenazesini getirip burada gömmüşler.