WFP Çevre Direktörü: Irak ve Kürdistan Bölgesi'nde suya erişim önemli bir sorun

13-11-2024
irleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) Çevre Bölümü Sorumlusu William Okoyo
irleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) Çevre Bölümü Sorumlusu William Okoyo
Etiketler William Okoyo Kürdistan Bölgesi Irak WFP COP29
A+ A-

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) Çevre Bölümü Sorumlusu William Okoyo, Irak ve Kürdistan Bölgesi'nin iklim değişikliklerinden dolayı endişelerin arttığını belirtti.

Okoyo, "Irak genelinde, özellikle iklim değişikliği nedeniyle büyük değişiklikler yaşanıyor ve bu çok sayıda insanın yaşamını etkiliyor. Birçok insan, güney bölgelerinden Kuzey Irak ve Kürdistan Bölgesi'ne iç göç ediyor” dedi.

Okoyo, Kürdistan Bölgesi'nde de temiz suyun önemli bir sorun olduğunu ve insanların halkın suya nasıl erişeceği konusunda çözüm arayışına girilmesi gerektiğini vurguladı.

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı’na (COP29) katılan WFP Çevre Bölümü Sorumlusu William Okoyo, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.

Rûdaw: Sayın Okoyo, bizimle olduğunuz için çok teşekkür ederiz. Kürtçeyi nasıl öğrendiniz? Ne kadar süredir bu dili konuşuyorsunuz?"

William Okoyo: Irak'ta birkaç yıldır çalışıyorum ve Kürtçe çok güzel bir dil. Bu yüzden burada COP29'da Kürtçeyi konuşmak ve Irakta yerel toplumların nasıl bir yaşam sürüldüğünü göstermek istedim. Bu sadece Irak'ın güzelliklerini tanıtma çabasıdır.

Rûdaw: Irak'ta iklim değişikliklerinin etkileri nedir?

William Okoyo: Evet, Irak genelinde iklim değişikliği nedeniyle birçok değişiklik oldu. Yıllar içinde iklim değişikliğinin çok sayıda kişinin yaşamı üzerindeki etkilerini gözlemledik. Ayrıca, güney bölgelerinden çok sayıda insan, Kuzey Irak ve Kürdistan Bölgesi'ne göç ediyor. Bu değişikliklerin birçok önemli kaynak üzerindeki etkisi olduğunu görebiliyoruz. Ormanlar ve su kaynakları büyük etkilere uğradı. Bu değişiklikler toplumun bütünlüğünü de etkiliyor. Yani iklim değişikliği Irak üzerinde büyük bir etki yapmış durumda, ancak şanslıyız ki, hem federal hükümet hem de Kürdistan Bölgesi hükümeti bu konuda çalışmalar yapıyor ve buna öncelik tanıyor. Dolayısıyla bu yaşam tarzını sürdürmek için karbon emisyonlarını azaltmaya çalışmamız gerekiyor. Bu etkilerin bazılarını, özellikle de savunmasız topluluklar üzerindeki etkilerini hafifletmek lazım.

Rûdaw: Irak, gerçekten iklim değişikliğinin en fazla etkilediği beş ülkeden biri mi?

William Okoyo: Ben, Irak'ın bu beş ülkeden biri olduğunu söylemiyorum, ancak Irak iklim değişikliği konusunda ciddi endişelere sahip. Bu endişeler, günlük yaşamımızda görebileceğimiz bir şey. Bölgeler farklılık gösteriyor ve tarım ürünleri de etkileniyor. Özellikle zayıf toplumlar bu durumdan etkileniyor ve geçmişte ürettikleri ürünleri artık elde edemiyorlar. Eskisi gibi yaşayamıyorlar ve doğaya güvenemiyorlar. Bu Irak'taki bir gerçeklik.

Rûdaw: Kürdistan Bölgesi'nde durum nasıl?

William Okoyo: Evet, Kürdistan Bölgesi'nde de durum benzer. Irak ve Kürdistan Bölgesi'nde her bölge farklı şekilde etkileniyor. Kürdistan Bölgesi'nde su krizi baş gösterdi ve bu uzak bölgelerin suya nasıl erişebileceği konusunda bir çözüm arayışımız var. İnsanlar bu bölgelerdeki kaynakları nasıl koruyacaklarını öğrenmeli. Bu, günlük yaşamda dikkate almamız gereken bir gerçek bu.

Rûdaw: Irak ve Kürdistan Bölgesi, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için ne yapmalı?

William Okoyo: Kürdistan Bölgesi hükümeti doğru bir yolda. İklim değişikliği konusunda çok sayıda adım atılıyor. Ayrıca, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için fon sağlamak adına çalışmalar var. Ancak günlük yaşamda ilk yapılması gereken şey, yaşam tarzımızı değiştirmek ve bu koşullarla nasıl uyum sağlayacağımızı öğrenmektir. Bu, bilinci artırmakla ilgili bir şey. İnsanları iklim değişikliğinin insan hayatını olumsuz etkilediği ve bunun bir gerçeklik olduğunu anlamaları için eğitmeliyiz.

İkinci önemli nokta, iklim değişikliği nedeniyle risk altında olan bazı topluluklar için nasıl iklim değişikliğine uyum sağlayabiliriz ya da onlara bu konuda nasıl finansman sağlayabiliriz? Ülkenin ekonomik yapısının iklimle nasıl uyumlu hale getirileceği konusunda güvence sağlamamız gerekiyor. En önemli şey, gıda sistemimiz ve gıda tedarik zincirimizin iklimle uyumlu olmasını nasıl güvence altına alacağımızdır. Kürdistan Bölgesi, Irak’ın ya da Kürdistan’ın gıda sistemini koruyacak olan ormanlık alanları muhafaza etme konusunda WFP ve UNDP ile birlikte öncü girişimlerden birini gerçekleştirmiştir. Bu, hükümetin doğal ormanları koruma ve sürdürme çabalarının bir parçasıdır. Böylece ormanlık alanlarda yaşayan insanların günlük yaşamlarında gıda kaynaklarına güvenle ulaşmaları sağlanmış olur. Ayrıca ormanların su kaynağı sağlamada, yağış çekmede ve biyolojik çeşitliliği artırmada önemli bir rol oynadığını biliyoruz.

Rûdaw: Uluslararası toplum ve ajanslar Irak ve Kürdistan Bölgesi'ne nasıl yardımcı olabilir?

William Okoyo: Biz WFP olarak, çevreyi koruma merkezli çözümlerin sürdürülebilir gelişimi desteklemek ve gıda sistemimizi güvence altına almak için bir fırsat sunduğuna inanıyoruz. Bu yüzden doğaya uyum sağlamak ve doğaya hizmet etmek için gösterilen çabaların, yani bizlerin “doğal sermaye” ve çevreyi koruma dediğimiz şeyin en öncelikli ve en önemli iş olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca, toplumların doğayı korumak için nasıl çalıştıklarını ve bu insanları sürdürülebilir bir geleceğe nasıl yönlendirebileceğimizi bilmemiz gerekiyor. Bu, genel bir sistem ve topluma dayalı bir sistemdir. İklim uyumunda toplulukların doğal kaynakları korumada katılım sağladığı her seferde, bu yöntem Irak ve Kürdistan'ın gıda güvenliğine katkıda bulunmak ve iklim değişikliğine karşı mücadele etmek için bir yol olur.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

Foto: Rûdaw

SURİYE’DE YENİ SÜREÇ- Rojava’daki Kürtler arasında yumuşama var

Defacto Platformu Koordinatörü Şerwan Yusif, Kürtler arası diyalogda bir iyimserlik olduğunu ifade ederek, Suriye’deki tüm Kürt taraflarının Rojava’nın Kürtler tarafından yönetilmesi ve korunması konusunda hem fikir olduğunu söyledi.