Adıyaman Belediye Başkanı Kılınç: İlk anda kıyamet kopuyor sandık
6 Şubat’ta meydana gelen Maraş merkezli depremlerde en çok zarar gören illerden biri de Adıyaman oldu. Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılınç’ın verdiği bilgiye göre kentte 1200 bina tamamen yıkıldı. Yıkılan binalar arasında belediye binası da bulunuyor. Adıyaman Belediyesi depremde çok sayıda personelini de kaybetti. Kesin olmamakla birlikte bu sayının 30 civarında olduğu belirtiliyor.
Adıyaman’da içme suyu şebekesi zarar gördüğü için kentin tamamına su verilemiyor. Son bir kaç gündür 33 mahalleden 9’una şebeke suyu verilebildi. Belediye Başkanı Süleyman Kılınç şebeke suyu temiz olmakla birlikte halktan salgın riski nedeniyle şebeke suyunu sadece temizlikte kullanmalarını istedi.
Deprem anını anlarırken “İlk anda kıyamet kopuyor sandık” diyen Belediye Başkanı Süleyman Kılınç, Rûdaw’dan Nwêner Fatih’in sorularını cevapladı.
Rûdaw: Sayın Kılınç yayınımıza hoş geldiniz. Öncelikle başınız sağ olsun, ailenizden de çokça kişiyi kaybettiğinizi duyduk. Kaç yakınınızı kaybettiniz?
Süleyman Kılınç: Hepinize iyi akşamlar diliyorum.Tabii çok büyük bir zelzeleydi. Allah teala bizi bu zelzelelerden korusun. Az can kaybetmedik. Enkaz altında yakınlarımız var. Dünyada böyle bir felaket olmamış. Yani bin yılda bir görülebilecek bir şey. Bin yılda bir böyle bir felaket ya olur ya olmaz aynı gün içerisinde. Geçen Pazartesi günü saat 04.00'te başladı. İkincisi de öğleden sonraydı saat 1-1.30 gibi. Dediğim gibi dünyada böyle bir şey olmuş değil. Bu da bizim başımıza geldi. Allah teala bizi korusun. Hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin. Ailelerimizden 100-200'e yakın kişi enkaz altında. Biz sormaya korkuyoruz. Vefat edenlerin sayısı o kadar çok ki. Biz şehit diyoruz vefat edenlerin hepsi şehit. Allah daha iyi bilir ama biz şehit diyoruz. Ailelerimizden belki 200-300 kişi vefat etti. Bir ailenin kapısına kilit vuruldu mesela, hiçbir ferdi kurtulmadı. Tabii çok zor, hiç kolay değil, çok şükür devlet yanımızda. Cumhurbaşkanımız yanımızda, bakanlarımız burada. Teşkilatımız da buralarda, sivil toplum kuruluşları da buralarda, Allah hepsinden razı olsun, çok zor bir durum. Allah bize sabır versin.
Rûdaw: Adıyaman büyük bir şehir. Zarar-ziyan ne kadar? Tespit ettiğiniz bir sayı var mı?
Süleyman Kılınç: Zarar ve ziyan o kadar çok ki insan hesaplayamıyor bile. 1200'e yakın bina tamamen çökmüş durumda. Sayıları yavaş yavaş ortaya çıkarıyoruz ama çok büyük bir zarar söz konusu.
Rûdaw: Tahmininize göre göre kaç kişi hayatını kaybetti?
Süleyman Kılınç: Rakamlar var ama bunlar resmi rakamlar değil. Zaten bakanlarımız gün be gün açıklıyorlar. Onların açıklaması daha doğru olur. Bize gelen rakamlar ile resmi rakamlar farklı. O yüzden bakanların açıklaması daha doğru olur. Bir karışıklık olmasın diye bakanlarımızın açıklamasını bekliyoruz.
Rûdaw: Zelzele olduğu sırada siz ne yaptınız, nasıl kurtuldunuz?
Süleyman Kılınç: Ben İstanbul depremini de yaşadım, 99 depremi... Tabii o zaman mevsim yazdı. O bunun yanında hiçbir şey değildi. Bu zelzeledeyse sanki kıyamet koptu. Üzerimize bina yıkıldı. Tabii çocuklarımızı arabalara bindirdik daha güvenli bir yere geçip orada toplandık. Ne yapabileceğimizi konuştuk ve üstlerimize haber verdik. Burada adeta bir kıyamet kopuyor dedik. Yardım istedik. Dediğim gibi oradan oraya koşturup durduk. 1200 bina çökmüştü. Dediğim gibi çok zor bir durumdu. Olağanüstü Hal ilan edildi. Biz de belediye olarak temizlik işlerine bakıyoruz. Tabii personelimizden de kimse kalmadı, belediyenin de çok çalışanını kaybettik. Belediye binası çöktü.
Rûdaw: Kaç belediye çalışanının hayatını kaybettiğini biliyor musunuz?
Süleyman Kılınç: 20-30 kişi olduğu söylendi. Ama çoğunlukla bilmiyoruz, genel olarak haber alamıyoruz. Tabii ölmeseler de şehit olmasalar da ya annesini kaybetmiş ya babasını ya kardeşini ya kardeşini; çocuğunu gömmüş. Çevre illerden yardım istedik. Erzurum, Diyarbakır bize yardım gönderdi. Ordu, Urfa... Yani Türkiye'nin tamamı bize yardım etti. Allah hepsinden razı olsun. Temizlik işçilerini gönderdiler, personellerini, arabalarını yolladılar. Cumhurbaşkanımız buraya geldi, bakanlarımız burada, çok büyük bir felaket.
Rûdaw: Adıyaman'da kaç kişinin evi yıkıldı ve evsiz kaldı şu an?
Süleyman Kılınç: 260 -270 bine yakın vatandaşımız vardı, dışarıya gidenler çok oldu depremden dolayı. Hava soğuk. AFAD çadır veriyor, konteynerlar veriliyor ama bu kadar vatandaş ve tabii sağlam binalar da çok az. Şu an halkımızın hepsi dışarıda. Allah yardımcımız olsun. Bu nedenle çok da rakam veremiyoruz, sürekli bir hareketlilik var. Gidenler var, gelenler var. Çok zor bir durum ama devletimiz de güçlü, inşallah toparlayacağız. Allah teala da bize yardımcı olur inşallah.
Rûdaw: Arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları hala devam ediyor mu?
Süleyman Kılınç: Evet ediyor. Hatta bu sabah 2 vatandaş canlı çıkarıldı. Bu zelzeleden sonra su şebekemiz hasar gördü, şehre su veremiyoruz. Tabii bir yere su veremediğinizde hastalık tehlikesi doğuyor. 33 mahallemiz var. Şu ana kadar 9 mahalleye su verebildik. Kolera dedikodusu yayılıyor, ancak bu doğru değil. Biz yine de bu suyu içmeyin, daha çok temizlikte kullanın diyoruz. İçme suyu zaten çok var, bu şebeke suyunu temizlikte kullanın diyoruz. Suyumuz temiz ama yine de dikkatli olun diyoruz. Çünkü çatlak borular olabilir, salgın hastalık uyuz, kolera vesaire ... Hiç böyle bir tehlike yok.
Rûdaw: Şimdiye kadar hala üzerinde çalışma yapılmamış, yıkılmış kaç bina var?
Süleyman Kılınç: Yaklaşık 700-800 bina vardı. Çoğunda çalışma yapıldı, bugün veya yarın çalışmalar sona erecek.
Rûdaw: En çok neye ihtiyacınız var?
Süleyman Kılınç: En çok çadıra ve konteynıra ihtiyacımız var. Gönderiliyor zaten. Yemek derdi yok şimdi. Yaklaşık 600 bin kişiye yemek çıkıyor. Ulaşılamayanlar olabilir ama büyük ölçüde gıda sıkıntısı halledildi. En büyük ihtiyacımız çadır, tabii kıştır, kimse dışarıda kalmasın diye çabalıyoruz. Tabii dediğim gibi inşallah bunu da atlatacağız. Toplumumuz çok güçlü, devletimiz güçlü. Herkes kendini diri tutsun, birbirimize sarılır ve bırakmazsak Allah da bize yardımcı olacak ve inşallah hep beraber bunu da atlatacağız.
Rûdaw: Belediye olarak böyle bir durumda hizmet ulaştırabiliyor musunuz?
Süleyman Kılınç: Hizmet ediyoruz ama dediğim gibi çalışanlarımız da hayatını kaybetti, ya da yakınlarını kaybetti. Hala enkaz altında kalanlar var. Bu nedenle Urfa’dan, Erzurum’dan, Diyarbakır ve daha bir çok kentten yardım için geldiler. Hep temizlik hem de su hatlarının onarılması için hizmet ettiler. Su olmadan temizlik olmadan salgın çıkar, biz en çok da buna dikkat ediyoruz.
Rûdaw: Adıyaman’ın depremden önce nüfusu ne kadardı. Sizce deprem nedeniyle gidenlerin ne kadarı döner?
Süleyman Kılınç: Depremden önce kent merkezinin 270 bin nüfusu vardı. Depremden sonra şimdi bilmiyoruz, tabii şehri terk edenler oldu, köylerine dönenler oldu. Şehirde ikamet edenlerin önemli kısmının köylerde evleri var. Yine şehir dışına çıkanlar var. Devlet mağdurlara nereye gitmek isterseniz gönderelim deyip kiralarını da karşılıyor bildiğim kadarıyla. Şimdiden nüfus için bir sayı veremiyoruz.
Rûdaw: Yeniden deprem olması endişesi varmı?
Süleyman Kılınç: Tabii insanlar bir defa deprem korkusu yaşadı ve o korku insanın içinde kalıyor.
Rûdaw: Son günlerde sizi çok etkileyen ve hiç unutmadığınız bir durum yaşadınız mı?
Süleyman Kılınç: Tabii deprem anı unutulmazdı. İlk anda kıyamet kopuyor sandık. Bunu unutamıyoruz. Yine yaşadığımız yas, yağmurda ve soğukta çıplak ellerle enkazları kazmak hiç unutulur gibi değil.
Rûdaw: Depremden önce böyle bir durum için hazırlığınız var mıydı?
Süleyman Kılınç: Tabii vardı ama bu kadar büyük ve şiddetli deprem olacağını kimse tahmin etmiyordu. Bu büyüklükteki depremler bin yılda bir olur. Dünyada örnekleri yok bunun, aynı gün içerisinde iki büyük deprem ve bir de çok uzun sürdü. Bir buçuk, yaklaşık 2 dakika sürdü. Çarşıdaydık, yol beşik gibi sallanıyordu. Hakikaten böyle bir şeyi görmemiştik.
Rûdaw: Müteahitler hakkında yıkılan binalarla ilgili bir soruşturma ya da yakalananlar oldu mu?
Süleyman Kılınç: Bundan haberim yok. Fakat eğer bir insanın ahlakı yoksa ve işini temiz yapmıyorsa tabii çok büyük günah.
Rûdaw: Şehrinizin yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Bu aşamada en çok neye ihtiyacınız var?
Süleyman Kılınç: Bu defa şehri başka yere inşa etmek gerekiyor. Biz bu tarım arazisinde değil dağlık tarafta yeni şehri inşa etmeyi düşünüyoruz. Tabii yapılan binaların da çok katlı olmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Rûdaw: Kürdistan Bölgesi’nde, Erbil, Duhok ve Süleymaniye’de halk depremzedeler için yardım topluyor. Yardım gönderen Kürdistan halkından isteğiniz nedir, ihtiyacınız olan ve yardım olarak göndermelerini istediğiniz bir şey var mı?
Süleyman Kılınç: Tabii çok şükür devletimiz güçlüdür. Dışarıdan da yardımlar geldi. Allah razı olsun sizin taraftan da çadır ve yardım ulaştırıldı. Araçlar gönderdiler. Tüm dünyadan geldi. Hepsinden Allah razı olsun. Bundan sonra tabii buraların temizlenmesi gerekiyor. Tabii bunu da devletimiz yapacaktır. En büyük ihtiyacımız konuttur. İnşallah devletimiz onu da yapacaktır.
Rûdaw: Sayın Süleyman Kılınç, Rûdaw’a konuk olduğunuz için teşekkür ediyorum. Bir kez daha başınız sağ olsun. Umarım en kısa zamanda bunu da atlatırsınız ve bu son acınız olur.
Süleyman Kılınç: Ben de Rûdaw TV’ye teşekkür ediyorum ve bizi izleyen herkesten Allah razı olsun. Allah sizin gibi dostları eksik etmesin.