ANAR Genel Müdürü Uslu: Seçimde çözüm süreci etkili oldu
Röportaj: İnan GEDİK
Ankara (Rûdaw)- Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 52’ye yakın bir oyla kazanması siyasi analizlerin çoğuna konu oluyor.
Erdoğan’ın seçimi ilk turda kazanması birçok faktöre bağlanıyor. Seçimler öncesinde yaptığı anketler ve analizlerle öne çıkan araştırma şirketlerinden ANAR’ın Genel Müdürü İbrahim Uslu’ya göre seçimlerde Kürt sorunun çözümü için başlatılan süreç çok etkili oldu.
Uslu, sürece yüzde 70 oranında bir destek verildiğini belirterek, “Çözüm sürecinin yarattığı atmosfer olmasaydı ne HDP Türkiye sahnesine çıkardı, ne de bu kadar oy alabilirdi” dedi.
Seçim sonuçlarını Rûdaw’a değerlendiren Uslu, Erdoğan’ın aldığı oy oranının 1955’ten bu yana alınmış en büyük oy oranı olduğunu söyledi.
Bo oranla sistem değişikliğine gidilebilir mi?
Bu oy oranının Anayasa’yı değiştirmeye ve başkanlık sistemine geçmeye yetip yetmeyeceği gibi abes tartışmalar var. Bu rekor düzeyde bir oy. Menderes yüzde 57 oy aldığında ülkenin nüfusu 21 milyondu. Şemdi neredeyse Erdoğan bu kadar oy aldı. Bu oy birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan da fazla. Dünyada yüzde 51.8 oyun yapmaya yetmeyeceği hiçbir siyasi hedef yok. Bu bir referandum olsaydı bu referandum geçmiş olurdu. Anayasa da değişirdi başkanlık sistemi de gelirdi.
Sayın Erdoğan’ın kazanmasında etkili olan etkenleri anketlerinizde ölçtünüz mü?
Seçimler negatif argümanlara dayalı siyasetin Türkiye’de kabul görmediğini gösterdi. Çatı adayı çıkarmanın ana fikri Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerineydi. Çatı adayı neleri yapacağını değil de neler yapmayacağını anlattı. Bu argüman seçmenden destek görmüyor. Çatıya dahil partilerin oy oranları yüzde 47 civarında. Seçimlerde yüzde 8.5 puan bir fire verildi. Demek ki negatif değil pozitif dil başarılı oluyor.
Kürtler’in tercihlerini nasıl değerlendiriyorsunuz son seçim konusunda?
Seçimlerde çözüm süreci çok etkili oldu. HDP doğru bir siyaset okuması yaptı ve Türkiye’nin geneline açıldı. Oylarını yaklaşık 4 puan artırdı. Bu inanılmaz bir performans. Bu oy oranı kalıcı mıdır, emanet midir bunu söylemek kolay değil. Birkaç seçim beklemek gerekir. Eğer Selahattin Demirtaş, Kürt meselesin parantezine sıkışan siyaset anlayışını terk edip Türkiye genelini hedefleyen ve sadece Kürt seçmeni değil diğer seçmenleri de muhatap alan dilini sürdürürse bu oy oranı kalıcı olabilir.
İhsanoğlu’na oy verenler de çözümü destekliyor mu?
Seçimler, çözüm sürecine olan desteği ne kadar geniş bir tabana yayıldığını da gösterdi. Erdoğan’a, Demirtaş’a oy verenler ve İhsanoğlu’na oy verenlerin bir kısmı bu süreci destekliyor. Yaptımız araştırmalarda da sürece yüzde 70’lere yaklaşan bir kamuoyu desteği var. Bu cumhurbaşkanlığı seçiminde etkili oldu. CHP seçmeninin HDP’ye oy vermesi bir rüyaydı ve bu gerçek oldu. Demokrasimiz açısından olumlu neticeler doğuracak reaksiyonlar oldu.
Kürtler’in oyları nasıl dağıldı?
Doğu ve Güneydoğu’da yine Erdoğan öne çıktı. Kürt seçmenin halen birinci tercihi Erdoğan ve AK Parti. Anlaşılan o ki Demirtaş, Kürt seçmen nezdinde bir doygunluğa ulaşmış. Yaptığımız araştırmalara göre kendini Kürt olarak ifade edenlerin oranı yüzde 15-17 aralığında bulunuyor.
BDP’nin oyu ise yüzde 6 civarında. BDP’nin 10 puan daha olabileceği oy var ancak bir doygunluk noktasına ulaştı. Bu oranı artıramayınca daha geniş bir havuza açıldı. Birkaç ay içinde oylarını 4 puan artırdı. Doğru siyasetin ne olduğunu HDP’nin siyasi aklı görmüş durumda.
Kürtler dışındakiler de HDP’ye oy veriyor mu yani?
Kürt seçmen tercihini değiştirmedi. Ancak artık sol, sosyal demokrat seçmen de HDP’ye oy vermekte çekince görmüyorlar. Çözüm sürecinin yarattığı atmosfer olmasaydı ne HDP Türkiye sahnesine çıkardı ne de oy alabilirdi.
İBRAHİM USLU / PORTRE
1966’da doğan Uslu, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü'nü bitirdi. 1993-1995 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri’nde doktora seminerleri için bulundu. İstanbul Üniversitesi'nde sosyal politika doktorası yaptı. 2004 yılından itibaren Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi (ANAR) Genel Müdürü olarak görev yapmaktadır. AK Parti Urfa Milletvekii Doç. Dr Zeynep Karahan Uslu ile evli.
Ankara (Rûdaw)- Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 52’ye yakın bir oyla kazanması siyasi analizlerin çoğuna konu oluyor.
Erdoğan’ın seçimi ilk turda kazanması birçok faktöre bağlanıyor. Seçimler öncesinde yaptığı anketler ve analizlerle öne çıkan araştırma şirketlerinden ANAR’ın Genel Müdürü İbrahim Uslu’ya göre seçimlerde Kürt sorunun çözümü için başlatılan süreç çok etkili oldu.
Uslu, sürece yüzde 70 oranında bir destek verildiğini belirterek, “Çözüm sürecinin yarattığı atmosfer olmasaydı ne HDP Türkiye sahnesine çıkardı, ne de bu kadar oy alabilirdi” dedi.
Seçim sonuçlarını Rûdaw’a değerlendiren Uslu, Erdoğan’ın aldığı oy oranının 1955’ten bu yana alınmış en büyük oy oranı olduğunu söyledi.
Bo oranla sistem değişikliğine gidilebilir mi?
Bu oy oranının Anayasa’yı değiştirmeye ve başkanlık sistemine geçmeye yetip yetmeyeceği gibi abes tartışmalar var. Bu rekor düzeyde bir oy. Menderes yüzde 57 oy aldığında ülkenin nüfusu 21 milyondu. Şemdi neredeyse Erdoğan bu kadar oy aldı. Bu oy birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan da fazla. Dünyada yüzde 51.8 oyun yapmaya yetmeyeceği hiçbir siyasi hedef yok. Bu bir referandum olsaydı bu referandum geçmiş olurdu. Anayasa da değişirdi başkanlık sistemi de gelirdi.
Sayın Erdoğan’ın kazanmasında etkili olan etkenleri anketlerinizde ölçtünüz mü?
Seçimler negatif argümanlara dayalı siyasetin Türkiye’de kabul görmediğini gösterdi. Çatı adayı çıkarmanın ana fikri Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerineydi. Çatı adayı neleri yapacağını değil de neler yapmayacağını anlattı. Bu argüman seçmenden destek görmüyor. Çatıya dahil partilerin oy oranları yüzde 47 civarında. Seçimlerde yüzde 8.5 puan bir fire verildi. Demek ki negatif değil pozitif dil başarılı oluyor.
Kürtler’in tercihlerini nasıl değerlendiriyorsunuz son seçim konusunda?
Seçimlerde çözüm süreci çok etkili oldu. HDP doğru bir siyaset okuması yaptı ve Türkiye’nin geneline açıldı. Oylarını yaklaşık 4 puan artırdı. Bu inanılmaz bir performans. Bu oy oranı kalıcı mıdır, emanet midir bunu söylemek kolay değil. Birkaç seçim beklemek gerekir. Eğer Selahattin Demirtaş, Kürt meselesin parantezine sıkışan siyaset anlayışını terk edip Türkiye genelini hedefleyen ve sadece Kürt seçmeni değil diğer seçmenleri de muhatap alan dilini sürdürürse bu oy oranı kalıcı olabilir.
İhsanoğlu’na oy verenler de çözümü destekliyor mu?
Seçimler, çözüm sürecine olan desteği ne kadar geniş bir tabana yayıldığını da gösterdi. Erdoğan’a, Demirtaş’a oy verenler ve İhsanoğlu’na oy verenlerin bir kısmı bu süreci destekliyor. Yaptımız araştırmalarda da sürece yüzde 70’lere yaklaşan bir kamuoyu desteği var. Bu cumhurbaşkanlığı seçiminde etkili oldu. CHP seçmeninin HDP’ye oy vermesi bir rüyaydı ve bu gerçek oldu. Demokrasimiz açısından olumlu neticeler doğuracak reaksiyonlar oldu.
Kürtler’in oyları nasıl dağıldı?
Doğu ve Güneydoğu’da yine Erdoğan öne çıktı. Kürt seçmenin halen birinci tercihi Erdoğan ve AK Parti. Anlaşılan o ki Demirtaş, Kürt seçmen nezdinde bir doygunluğa ulaşmış. Yaptığımız araştırmalara göre kendini Kürt olarak ifade edenlerin oranı yüzde 15-17 aralığında bulunuyor.
BDP’nin oyu ise yüzde 6 civarında. BDP’nin 10 puan daha olabileceği oy var ancak bir doygunluk noktasına ulaştı. Bu oranı artıramayınca daha geniş bir havuza açıldı. Birkaç ay içinde oylarını 4 puan artırdı. Doğru siyasetin ne olduğunu HDP’nin siyasi aklı görmüş durumda.
Kürtler dışındakiler de HDP’ye oy veriyor mu yani?
Kürt seçmen tercihini değiştirmedi. Ancak artık sol, sosyal demokrat seçmen de HDP’ye oy vermekte çekince görmüyorlar. Çözüm sürecinin yarattığı atmosfer olmasaydı ne HDP Türkiye sahnesine çıkardı ne de oy alabilirdi.
İBRAHİM USLU / PORTRE
1966’da doğan Uslu, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü'nü bitirdi. 1993-1995 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri’nde doktora seminerleri için bulundu. İstanbul Üniversitesi'nde sosyal politika doktorası yaptı. 2004 yılından itibaren Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi (ANAR) Genel Müdürü olarak görev yapmaktadır. AK Parti Urfa Milletvekii Doç. Dr Zeynep Karahan Uslu ile evli.