Polonya İçişleri Bakan Yardımcısı Grodecki: Mülteci ayrımı yapmıyoruz
Polonya İçişleri Bakan Yardımcısı Bartosz Grodecki, halen 1 milyon 300 bin Ukraynalıya ev sahipliği yaptıklarını belirterek, göçmenler konusunda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve ABD ile koordinasyon halinde olduklarını söyledi.
Savaşın başında göçmenler için özel yasa çıkardıklarını hatırlatan Grodecki, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerden yaralanabilmelerinin önünü açtıklarını, ancak Ukrayna’daki durum uzun sürecekse göçmenleri topluma entegre edecek bir plan üzerinde çalışmaları gerektiğini anlattı.
Polonya’nın Rus doğalgazı ve prtrolüne “bağımlı” olmadığını dile getiren Bakan Yardımcısı, “Putin’in ve Rus savaşının finansmanınlığına ortak olmak istemiyoruz. Ukrayna'da işlenen terör eylemleri için finans sağlamıyoruz. Tüm AB üyesi devletlerinin de aynı yolu izlemesini bekliyoruz” dedi.
Geçen yıl Belarus-Polonya sınırında yaşanan mülteci krizine de değinen Grodecki, bunun “Kremlin ve Lukaşenko rejiminin planı” olduğunu savundu.
Bartosz Grodecki, mülteciler arasında ırk ve millet ayrımı yaptıkları yönündeki eleştiriyi ise yanlış bulduğunu belirtti.
Bakan Yardımcısı Grodecki, 8 Nisan günü Varşova’da Rûdaw muhabiri Hadi Selimi’nin sorularını yanıtladı.
Rûdaw: Sayın İçişleri Bakanı Yadımcısı Grodecki, bize bu imkanı verdiğiniz için teşekkürler. Ukrayna-Rusya savaşının başından bu yana kaç Ukraynalı göçmen ülkenize sığında?
Bu iyi bir soru. Şimdiye kadar 2,6 milyon Ukraynalı mülteci Ukrayna sınırını geçerek Polonya'ya geldi. Aryıca Slovakya ve Çek Cumhuriyeti sınırlarından Polonya'ya geçen başka mülteciler de var. Ve tabi Ukrayna'dan göç ederek Moldova, Romanya, Macaristan ve Slovakya'ya göç edenler de var. Çok sayıda kişi mülteci kimliği almak için kayıt yaptırdı. 700 binden fazla kişiye kimliği verildi. Bu kimlik ile iş bulabilir, eğitim ve sosyal hizmetler gibi hizmetlerden yararlanabilirler. Hala sınırı geçenler var. İstatistiklerimize göre 1,3 milyon Ukraynalı şu an Polonya'da. Belirttiğim gibi sayı giderek artıyor, hepsini Polonya işletim sistemine kaydetmekle meşgulüz. Bu mültecilerin büyük bir kısmı buradan başta Almanya olmak üzere diğer ülkelere, bir kısmı da Fransa ve Avusturya'ya göç ediyorlar. Almanya ile lojistik, özellikle de nakliye ekipmanlarının temini konusunda iyi bir koordinasyonumuz var. Ukraynalıların Almanya'ya gidebilmesi için birkaç tren temin ettik. Mültecilerin sayısı hala çok yüksek.
Rûdaw: Ukrayna’ya dönenlerin sayısı ne kadar?
Bu sayı 4 milyondan fazla, ancak Ukrayna'nın batı kesimleri hala nispeten daha güvenli. Bildiğiniz gibi, Ukrayna'da ülke içinde yerinden edilmiş çok sayıda insan var. Rus kuvvetleri Kiev'den biraz geri çekildi, bu da elbette ki mülteci sayısını azaltacaktır, ancak bu, savaşın gidişatına bağlıdır. Özellikle batı Ukrayna'da bombardımanlar devam ederse, bu durumda mülteci dalgasının devam etmesini bekleyebiliriz. Belli ki sınırları kapatamayız. Bana her zaman kapasitemizin ne kadarını alabileceği soruluyor. Böyle bir durumda mesele artık kapasite meselesi değil, canını kurtarmak için kaçan insanları barındırabilmektir. Özellikle de mültecilerin yüzde 90'ı kadın ve çocuklardan oluşuyor ve eşleri, babaları ülkeleri için, egemenliklerini ve toprak bütünlüğünü korumak için savaşıyorlar. Bu durum bizim için büyük bir engel ve bu nedenle mülteci dalgasını kontrol etmek bizim için çok zor. Bunun dışında onların zayıf durumda olduklarının farkında olmamız gerekiyor. Kaygı dolu bir durum ama komşumuz olan ülkenin vatandaşları ve kardeşlerimizdirler. Onlara yardım etmeliyiz.
Rûdaw: Polonya'ya gelen mülteci dalgasına karşı şimdiye kadar Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nden ne tür bir destek ve işbirliğini alabildiniz?
Birleşmiş Milletler hala bizimle temas halinde. Ayrıca birçok BM yetkilisi de ülkemizi ziyaret etti. İlk günlerde, ABD'nin eski Birleşmiş Milletler büyükelçisi ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Yöneticisi Samantha Power bizi ziyaret etti. UNHCR ve UNICEF ile temaslarımız var. Mültecilere maddi yardımda bulundular. Bilindiği gibi UNICEF çocuklara yardım ediyor. AB ile temas halindeyiz, ancak henüz AB ülkelerinden herhangi bir mali yardım almadık. Göçmenlere kendimiz yardım ediyoruz. Bahsettiğim gibi, ulaşım alanında Almanya ile iyi bir koordinasyonumuz var. Bu insanlardan bazıları Avusturya hükümeti tarafından kabul edildi. Tabii ki İngiltere ile de çok iyi bir koordinasyonumuz var. Ukraynalı mülteciler için çok iyi bir program hazırladılar. Japonya, Kanada ve ABD ile de ortak çalışıyoruz.
İngiltere’nin mültecilere yardım etmek için çok iyi bir program hazırladığını önemle belirtmek istiyorum. Program iki bölüme ayrılıyor, birinci bölüm İngiltere'de akrabaları olan mülteciler için, ikinci bölüm orada herhangi bir yakını olmayanlar içindir. Ama İngiliz hükümeti, kuruluşları ve hayırseverler yardım ediyor. İstatistiklere göre programdan yararlanmak isteyen kişi sayısı binleri buluyor. Bu da bize çok yardımcı oluyor.
Rûdaw: Ukrayna-Rusya savaşının uzun sürmesini öngörüyor musunuz? Böyle bir durumda planınız ne olur?
Geleceğe bağlarsanız, kimse geleceği bilemez. Ancak bu savaşın önümüzdeki birkaç hafta ve aylarda bitmeyeceğine ve daha uzun süre devam edeceğini var saymalıyız. Savaşın başlangıcında, Mart ayı başlarında Brüksel'de Avrupa Birliği toplantısı gerçekleşti. Orada Ukraynalı mülteciler için bir geçici koruma planı uygulama olasılığı tartışıldı. Avrupa Birliği üyesi ülkeler tarafından geçici koruma planı. Ukrayna'nın komşusu olan ve en fazla mülteciyi anlayan ülke olarak, mültecilere sınırların açılmasına izin veren özel bir yasa çıkarmaya karar verdik. Yasaya göre, Ukrayna'dan 24 Şubat'tan sonra Polonya’ya giren herkes burada 18 ay kalabilir. Ayrıca Polonya işletim sistemine kaydolmalarını, iş bulmalarını, okula gitmelerini, sağlık ve sosyal hizmetlerden yararlanmalarını da kolaylaştırdık. Bir an önce onlara yer açmaya çalıştık. Ukrayna'da evlerini kaybettikleri için toplumun bir parçası olmalarına ve yeni bir hayata başlamalarına yardımcı olduk. Bundan sonra ne olacağını bekleyip göreceğiz.
Savaş durursa bazıları memleketine dönecek, kimisi Polonya'da kalacak ama bu seçimi şimdi ve burada önlerine sermemiz gerekiyor. Bu insanların uzun yıllardır sosyal hizmetlerden yararlanmalarını sağlayamayız, bunun yerine onları çok hızlı bir şekilde toplumun bir parçası haline getirmemiz gerekiyor. Çocukların okullara, insanların işe, sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlere ihtiyacı var. Çalışma arzuları varsa piyasada kendilerine iş imkanı sağlamalı ve kendilerini Polonya'da bulabilmelerini sağlamalıyız.
Söylediğim gibi; biz komşuyuz, savaştan önce bu insanlar buraya gelip gittiler. Polonya'da büyük bir Ukraynalı diasporası hep vardı ve Polonya'da zaten bir milyon Ukraynalı yaşıyordu. Bu da durumu bizim daha kolaylaştırıyor. Dilimiz belli bir ölçüce bir birine benziyor, Ukraynalılar kolayca Lehçe öğreniyor. Bu onların yerleşimini kolaylaştırıyor. Ancak bu özel yasa olmadan bunu hızlı bir şekilde hayata geçiremezdik. Bu nedenle özel yasa Meclis tarafından hızla onaylandı. Aslında 5 gün içinde onaylandı. Şimdi Ukrayna'dan gelen bu mülteci dalgası ile daha etkili baş edebilmek için her Meclis oturumunda yasayı daha da iyileştirmeye çalışıyoruz.
Rûdaw: Savaşın Polonya ekonomisi ve özellikle de enerjisi üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bakanlığımız daha çok güvenlik ve göçle ilgileniyor, ancak ekonomi ve yatırım için önemli olan birkaç şey var; Ukraynalı mültecilerin giderlerini karşılamak zorundasınız, hükümet olarak karşılamamız gereken bir ödenek bu. Ancak bu insanları Polonya'da iş piyasasına dahil edebiliriz. Çünkü burada çok fazla iş fırsatımız var ve yabancılara açık. Onlar hızlı bir şekilde toplumun bir parçası olabilirlerse, gelecekte ekonomimiz üzerinde büyük bir olumlu etkisi olacaktır.
Petrol ve gaz konusuna gelecek olursak; tarihten beri Rusya ile bu konuda karmaşık bir ilişkimiz oldu. Bu yüzden ülke olarak diğer Avrupa ülkelerinden biraz farklı bir konumdayız. AB'nin bu konudaki tartışmalarına dikkatle baktığınızda, Rus petrol ve gazından vazgeçmeyi tartışıyorlar. Hükumet olarak farklı olduğumuzu ve diğer ülkeler kadar Rus petrol ve gazına bağımlı olmadığımızı söyleyebiliriz. Kanaatimce biz Polonya olarak Rus petrol ve gazından kolayca vazgeçebiliriz. Elimdeki bilgilere göre Rusya ile petrol ve gaz sözleşmemiz Aralık 2022'de sona erecek ve uzatılmayacak. Karar verildi. Putin’in savaşının ve Rus savaşının finansmanına ortak olmak istemiyoruz. Ukrayna'da işlenen terör eylemleri için finans sağlamıyoruz. Tüm AB üyesi devletlerinin de aynı yolu izlemesini bekliyoruz.
Rûdaw: Polonya, Belarus ile 400 kilometreden fazla ortak bir sınıra sahip. Başta Irak ve Kürdistan Bölgesi olmak üzere, Ortadoğu'dan çok sayıda göçmen Avrupa'ya ulaşmak için Belarus üzerinden Polonya'yı kullanmaya çalıştı. Şu soru soruluyor; Polonya neden 2 milyon 600 bin Ukraynalı mülteciye sahip çıktı ama sayı ama sayıda sayıları bir kaç bini bulan göçmenlerin sınırı geçmesine izin vermedi?
Bu konuya yönlendiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Televizyonunuz aracılığı ile Irak halkına doğrudan mesaj göndermek istiyorum. Onlar Kremlin ve Belarus cumhurbaşkanı Lukaşenko tarafından kullanıldılar. Bu da, Lukaşenko rejimi tarafından Kremlin'in onayıyla çok iyi bir şekilde yapıldı. Avrupa ülkeleri üzerinde baskı oluşturmaya yönelik bir hazırlık olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda Ukrayna'daki bu terör eylemine hazırlık yapılıyordu. Bununla da sınırlı kalmayacak. Kremlin yetkililerinin AB'ye baskı yapmak için sürekli olarak Lukaşenko ile birlikte göçmenleri propaganda yoluyla kullandığını biliyoruz. Belarus'tan Avrupa'ya gitmek için 3 ila 12 bin avro öderseniz, kullanıldığınızı bilmelisiniz. Çünkü Polonya sınırda bir ülke. Polonya, sınırı geçen yaklaşık 2 bin kişinin yardımına koştu. Bazıları Polonya'da olduklarını bilmiyordu ve Almanya'ya ulaştığını sanıyordu. Bu da, Belarus makamları tarafından kendilerine yalan söylendiğini açıkça göstermektedir. Görünüşe göre bazıları Almanya'ya kaçak yollarla gitmeleri gerektiğini biliyorlardı ama Avrupa'ya giden yol bu değildi. Göze almaları gereken bir kaç yol var yoksa Polonya'ya veya Avrupa'ya geçmeleri imkansızdır. Hiç kimse Irak'a bile yasadışı yollardan giremez. Çünkü sınır muhafızlarınız var.
Bütün bu durum Kremlin ve Lukaşenko rejiminin propagandası sayesinde hazırlandı. Önce erkekler, sonra çocuklar ve kadınlar gönderildi. Bu sorunla yüzleşmek zorundaydık. Medyayı bize göçmenlerle nasıl başa çıktığımızı göstermek için kullandılar. Bu doğru değildi, istatistiklere göre Ukrayna'dan Polonya'ya gelen farklı milletlerden 187 mülteci aldık. Bu da bizim mültecilerin hangi milletten olduklarıyla ilgilenmediğimizi açıkça ortaya koyuyor. Dediğim gibi sınırlarda mağdur olan herkesi kabul ediyoruz. Kriz çıkınca göçmenler sınır muhafızlarımıza saldırdı. Taş atıldı ve onlara karşı güç kullanıldı. Göçmenlerin hiçbiri sınır kontrol noktasına gitmedi. Hiçbiri uluslararası yolları denemedi. Ana hedefleri Almanya'ya ulaşmaktı. Sınırları açmış olsaydık o zaman sınır muhafızımızın varlığı ne anlamı gelirdi? İkinci nokta ise, Almanya bu göç dalgasına daha fazla dayanamadı. Belarus rejimi böylece suçsuz insanlardan para kazanıyor. O yüzden engellememiz gerekiyordu. Varşova'daki Irak heyetine gönderdiğimiz mesajda da aynen bunları belirttik.
Rûdaw: Mevcut durumda Polonya’da ırak ve Kürdistan Bölgesi vatandaşı kaç göçmen var, akıbetleri ne olacak?
Yaklaşık bin 800 kişi sınırı geçti. Birçoğu mülteci olarak kayıt sürecinde. Çünkü başvurmaları gerektiğini biliyorlar. Belarus-Polonya sınırındakilerin çoğunun durumu, kayıt için uluslararası koruma şartlarını karşılayamadığı için uçakla Irak'a geri gönderildi. Irak hükümetine de, "Eğer dönüş yolculuğu için hazırlık yaparsanız size yardımcı olacağız çünkü o insanlar masum” dedik. Ama ne yazık ki bu seferler hazırlanmadı. Çünkü dediğim gibi teklifimiz çok açıktı, uçak biletlerinizin parasını ödedik, onlara bir dinlenme yeri sağladık çünkü bazılarına Belarus kuvvetleri tarafından çok kötü davranıldığını biliyorum. Daha sonra memleketlerine gönderiyorduk. Ama ne yazık ki doğrudan bir yanıt alamadık. Dediğim gibi, bu insanlara yardım etmek için çok şey yapabilirdik. Bazıları bunu biliyordu, çünkü Polonya’da da onları Almanya'ya götüreceğine dair söz verip tekrar paralarını alan kaçakçılar vardı. Almanya'ya ulaşmaları da Almanya'da kalacakları anlamına gelmez. Çünkü hala sığınmacılara karşı önlem almaları gerekiyor. Uluslararası koruma koşullarını karşılamıyorsanız, kendi ülkenize dönmelisiniz. O halde bu şekilde kullanılmamalıdırlar. Avrupa'ya gitmenin yasal yolları var. Polonya tüm yabancıları, özellikle öğrencileri ağırlamaktadır. Polonya'da çok sayıda yabancı öğrencimiz var ama onlar yasal olarak geldiler. Özellikle onlar sınırı geçmediler ve sınır muhafızlarına saldırmadılar. Avrupa'ya gitmek için doğru yol bu değil.
Rûdaw: Sayın Bartosz Grodecki, bize vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum.