Müzisyen Kerem Sevinç, Güney Kürdistan’da Zazaca’ya gerekli önemin verilmediğini, bunun da Kürtçe’nin lehçeleri arasındaki makasın açılmasına neden olduğunu dile getirdi.
Kuzey Kürdistan’da (Türkiye Kürdistanı) Kürt müziğine yeterince önem verilmediğini söyleyen Sevinç, “Bırakın Kürt müziğini, ‘Kürt’ kelimesinde bile şu son birkaç yılda, birkaç on yıl geriye gittik” ifadelerini kullandı.
Kürt müzisyen, “Neden onlarca Kürtçe yayın yapan televizyonda biribirinin aynı klipler,adeta tek yönetmenin elinden çıkmış kadar birbirine benzeyen, estetikten yoksun, kahramanlarının çoğunun aynı saç tıraşı olmuş yüzlerce binlerce jingle şarkıya ses çıkarmıyoruz? Yok beğeniyorsak neden bu kadar çabuk tüketiyoruz?” diye sitem etti.
Kerem Sevinç, Rûdaw’ın, yeni albümü “Dej” ve Kürtçe’nin Zazaca (Zazakî) lehçesinde müziğe dair sorularını yanıtladı.
Kimdir Kerem Sevinç?
Diyarbakır’da doğmuş, müzikal çalışmalarını orada yürüten, orada yaşayan ve biri çiçeği burnunda iki Zazaca albüm yapmış bir müzisyenim.
Kaç yıldır müzikle uğraşıyorsunuz?
98 yılından beri bir şekilde içindeyim.
Kaç albüm çıkardınız ve yeni albümünüz “Dej” ne zaman çıktı?
İlki 2010 yılında çıkmıştı, “Lome”. “Dej” de 2016’nın ilk günlerinde çıktı.
Albümde kaç parça var ve Zazaca dışında söylediğiniz parçalar var mı?
8 şarkı var.İki şarkının sözleri dışında, diğer tüm şarkıların sözü ve müziği bana ait bir albüm oldu. Şarkıların tümü Zazaca tabii. Bunun dışında bir dilde veya lehçede şarkı söylemedim.
Sosyal medyayı etkin kullanan bir isimsiniz. Takipçilerinizden gelen tepkiler nasıl?
Sosyal medyada albüm patladı patlamasına ya, o insanları konser salonlarına çekmeyi başarabilecek miyim, göreceğiz! Şaka bir yana, dinleyiciler gerçekten beklediğimden daha erken reaksiyon verdiler. Ben biraz da akışına bırakıp zamanla oturacağını, dinleyiciye biraz daha geç ulaşacağını öngörmüştüm. Albüm şarkıları kadar, konseptimizin tamamen Zazaca olması da dinleyicinin dikkatinden kaçmıyor sanıyorum. Bu durum da beni mutlu ediyor. Çünkü bu albümle ben “dil”in de altını çizmek istedim, farkedilmesini istemek cüretimdir.
Sosyal medyaya geri dönersek; ben ordaki ilginin konser salonlarına da yansımasını diliyorum.Bu konularda biraz ilgisiz bir dinleyiciyiz, kabul edelim ama arada gelin Zazaca şarkılarımızı birbirimizin gözlerinin içine bakarak söyleyelim. Konser salonları dolmadan rönesansını gerçekleştirmiş bir toplum varsa söyleyin, sözümü geri alayım.
Kürt müziğine Türkiye’de yeterince önem verildiğini düşünüyor musunuz?
Türkiyede bırakın Kürt müziğini, “Kürt” kelimesinde bile şu son birkaç yılda, birkaç on yıl geriye gittik. Onun, müzik dışında birçok bileşen nedeni var. Biz Kürdistan’da Kürt müziğine önem verilip verilmediğini tartışalım, konuşalım. Gençlerin bu durumu sorgulamalarını istiyorum. Neden onlarca Kürtçe yayın yapan televizyonda biribirinin aynı klipler, adeta tek yönetmenin elinden çıkmış kadar birbirine benzeyen, estetikten yoksun, kahramanlarının çoğunun aynı saç tıraşı olmuş yüzlerce binlerce jingle şarkıya ses çıkarmıyoruz? Yok beğeniyorsak neden bu kadar çabuk tüketiyoruz? Şarkıda “Bayê Serhedê” derken, fonda Niagara Şelalesi’nin kötü bir kolajını görmek neden bizi rahatsız etmiyor?
80’li yıllarda Şivan Perver , Nizamettin Ariç ve Ali Baran’ların, 90’ların başından itibaren Ciwan Haco’nun ve takip eden yıllarda MKM’ye bağlı grupların Kürt müziğine kazandırdığı ivmeyi bugün neden kimse kazandıramıyor? O kadar da zalim olmayayım tabii, çok lokal de kalsa müthiş değere sahip üretimler de oldu ama bununla yetinemeyiz. Ben henüz kendim hariç kimseden “Neden Umut Altınçağ yeni bir albüm yapmıyor?’ sorusunu soran görmedim. Ne çabuk unuttuk o güzel şarkıları, sesi? Elbette unutmadık, unutulmaz da ama O’ndan yeni bir albüm haberi duymak beni sevindirir mesela. Dilimiz adına, kültürümüz adına bir kaçımız yüksek sesle dillendirirsek belki güç veririz diye düşünüyorum. Mesela Rojan Beken. Değdi mi Allahaşkına O’nu küstürmemiz! Bu ve bunun gibi şeyler işte. Bazen takılıyorum buralara.
Güney Kürdistan’a hiç geldiniz mi? Buraya dair bir konser planınız var mı?
Güney Kürdistan’da bir konser planımızın olması için oradaki insanların müziğimizle tanışması gerekiyor ki henüz bununla ilgili henüz bir dönüş yok elimizde. Güney Kürdistan’da Zazaca müzik pek revaçta değil. Oradaki insanların Zazaca müziğiyle tanışmasını istiyorum. Takip ettiğim kadarıyla Güney’deki TV kanalarında yeterince Zazaca kültür sanat içerikli program yok ve bu da Kürtçe’nin lehçeleri arasındaki makasın açılmasına neden oluyor.
Müzik dışındaki hayatınızdan biraz bahseder misiniz?
Yaklaşık 15 yıllık coğrafya öğretmeniyim ama son birkaç yıldır bir yaygın eğitim kurumunda yöneticilik yapıyorum. Bir yandan da Kürdoloji master eğitimimi tamamlama aşamasındayım. İşime, arkadaşlarıma ve Diyarbakır’daki konserlerime bisikletle gidiyorum. Yazın Kürdistan’ın yüksek vadilerinde, iri kayalara vuran deli çayların kıyısında günlerce kamp kurmayı seviyorum. Oralarda kendimle başbaşa kalmak iyi geliyor. Bakir bir coğrafyada, insanlardan uzakta doğayı ve kendi iç sesimi dinlemenin bana iyi geldiğini düşünüyorum.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın