Rich Blackburn, 26 yaşında Amerikalı bir keskin nişancı. Afganistan ve Irak’ta görev yapmış. Irak’ta kaldığı dönemde, askerleri moralsiz ve akla muhtaç gördüğünü ifade etti.
Blackburn, Irak Ordusu’nun içinde çok sayıda eşcinsel olduğunu iddia etti.
Hiç peşmerge tanımadığını ancak haklarında iyi birer savaşçı ve kahraman oldukları yolunda çok şey duyduğunu dile getirdi.
Amerikalı keskin nişancı, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı…
Keskin nişancı olmaya nasıl karar verdiniz?
Amerika’nın güneyinde küçük ve yeşil bir kasabada büyüdüm. Avcılık ve balıkçıklıkla uğraşıyordum. 2007 yılında Irak’a asker gönderileceğini öğrendim. Ben de o zaman 19 yaşındaydım. Ve asker olmak için başvurdum.
Neden asker olmak istediniz?
Açıkcası 11 Eylül olayları halen hafızamdan silinmiş değildi. Ayrıca babam da Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hava Kuvvetleri’nde çalışıyordu. Bunların hepsi benim asker olmam için birer nedendi.
Peki nasıl keskin nişancılığa seçildiniz?
Bir grup teste tabi tutuldum. Sonunda o testlerden geçtim.
Yani sizde keskin nişancı olacak yeteneği gördüler?
Evet. O zamanlar Amerika’da “Keskin Nişancı”diye bir film vizyona girmişti. O filmden çok etkilenmiştim. Bunun dışında avcılıkla uğraşıyordum. Bunun da etkisi oldu tabii.
Görev nedeniyle kaç defa ülke dışına çıktınız?
İki defa. Irak ve Afganistan’a gittim.
Peki, Irak’ta ilginç olaylar yaşadınız mı?
Evet. Orada mahalle aralarında yere döşenen çok mayın vardı. Bir defasında aracımızın bulunduğu caddede bir mayın patlamıştı.
Nerede?
Missing!
Missing?
Evet. Benim için sokakların ayrı bir dili ve adı var. Çünkü her biri askeri bir terime sahip.
Hep vuruyor musunuz yoksa hayat kurtardığınız da oluyor mu?
Bir defasında bir asker arkadaşımı kurtarmıştım. Bu benim için oldukça gurur verici bir olaydı.
Hayatını kurtardığınız askerle halen görüşüyor musunuz?
Görüşüyoruz. Olaydan dolayı ayrıca bana, Deniz Gücü’nden madalya verildi.
Peki keskin nişancılar kurbanlarını sayıyor mu?
Sayıyoruz. Bu geçmişten gelen bir şey. Ancak içinde bulunduğumuz zamanda çok büyütülecek bir şey değil. Karşısında ki kişiyi dürbünden vuran ilk kişi Carlos Hathcock’tır, Vietnam’da yaptığı gibi 93 kişiyi öldürmesiyle biliniyor.
Siz sayıyor musunuz?
Evet! Ancak ateş ettiğim her kişinin ölüp, ölmediğinden emin değilim. Bu nedenle kaç kişiyi öldürdüğümü bilmiyorum. Fakat çok kişiyi hedef aldım.
Birini öldürdüğünüzde ne hissediyorsunuz? Rahat mısınız?
Rahatım çünkü işim askerlik. Ancak şunu da unutmamak gerekir, işimi yaparak ya da doğrudan çok sivili ve askeri kurtardım.
Keskin nişancılar hedeflerine öldürmek amacıyla mı ateş eder?
Keskin nişancının ilk amacı, hedefini yaralı olarak ele geçirmektir.
Birlikte savaştığınız askerlik arkadaşlarını hatırlıyor musunuz?
Çoğunu hatırlıyorum ve bazılarıyla da halen görüşüyoruz.
Irak’ta ne kadar kaldınız?
Yaklaşık 7 ay.
Halkla diyalogunuz nasıldı?
Genel anlamda iyiydi. Polis ve Irak Ordusu’na bağlı askerlerle ilişkilerim vardı. Bazen devriyelere de götürürdüm.
Irak polisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
(Derin bir nefes çekerek) Bence çok kötüydü.
Neden?
Çoğu zaman onlarla birlikte içerdik ve kendilerine neden bu kadar kötü olduklarını sorardık. Bunun da cevabı yoktu.
Olması gereken morale sahip değiller miydi?
Değillerdi. Ve çabuk idrak etmezlerdi...
Peki Irak Ordusu?
Irak askerleri polise göre biraz daha iyi. Ve komikler. Ancak onların da daha çok akla ihtiyacı var.
Tecrübeli değiller mi?
Kendi başlarına buyruklar. Bir de eşcinseller. Çok var!
Eşcinsel mi?
Evet! Afganistan’da da vardı. Hatta orada daha kötüydü. Bir defasında Irak askerlerinden biri bana dokunmak istedi. Kendisine yanımdan uzaklaşmasını söyledim.
Sizce IŞİD Musul’a saldırdığında, Irak askerinin yeterli silah ve mühimmatının olduğuna inanıyor musunuz?
Ben de buna çok şaşırıyorum. Ellerindeki silahlarla başarılı olmaları gerekiyordu. Yalnız şu da var; IŞİD askerlerin içine de sızmış olabilir. Ancak o zaman çabuk kırılabilir. Irak’ta olduğum dönemde polis üniformasıyla saldırı düzenleniyordu. Ya da polisin kendisi örgüt yanlısıydı.
Irak’ta bulunduğunuz dönemde Peşmerge Güçleri’ni tanıma imkanı buldunuz mu?
Hiç peşmerge tanımadım.
Peki medyadan takip ettğiniz kadarıyla nasıl görüyorsunuz?
Onlar hakkında her zaman iyi şeyler duydum. Onlar Amerikalıları seviyor ve Amerikalılar da onları. Ayrıca oldukça iyi birer savaşçı güce sahipler. Irak askerinde bulunmayan özellikler yani. Irak askerleri özgürleşme ve moral anlamında çok zayıftı ve bu durum hep alay konusu olurdu. Kanımca peşmergeler, toprakları uğruna savaşan kişiler.
PORTRE/ Rich BLACKBURN
26 yaşında olan Rich Blacburn ABD’nin Mississippi eyaletinde doğdu. 11 Eylül saldırılarında sonra ABD Ordusu’na katıldı. 2008-2009 yılları arasında Irak ve Afganistan’da keskin nişancı olarak savaştı. Askerlik mesleğine devam ediyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın