BMGK Başkanı Afonso: Kürt meselesi hakkında daha fazla okuyacağıma söz veriyorum
Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) dönem başkanlığını Malta'dan devralan Pedro Comissario Afonso, Kürt meselesiyle ilgili daha fazla ilgileneceğinin sözünü verdi.
Rûdaw BM Temsilcisi Sinan Tunçdemir’in sorularını yanıtlayan BMGK dönem başkanı Pedro Comissario Afonso, Birleşmiş Milletler gibi kurum veya kuruluşların mücadele eden halklara bağımsızlık vermediğini, özgür ve bağımsız olmak isteyen hakların anca mücadele ederek buna ulaşabileceklerini söyledi.
Mozambik ve Angola’da bağımsızlık için savaştıklarına dikkat çeken Afonso, BM’nin gündeminde Kürt meselesinin olmaması konunun öneminden bir şey kaybetmediğini belirterek, “Tabii ki bunların birer sorun olduğunun farkındayız ancak takdir ederseniz Güvenlik Konseyi uluslararası sahnedeki her konuyu ele almıyor” dedi.
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalarla ilgili bir soruya Pedro Comissario Afonso, “BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması öncelikle söz konusu haklarında karar alınan taraflarca uygulanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Afonso, “Herkesin Güvenlik Konseyi'ne saygı duymasını ve kararlarına uymasını bekliyoruz çünkü kararlar geri alınmıyor” dedi.
Mozambik'teki çok ciddi bir insani durumla karşı karşıya olduklarının altını çizen Afonso “Temel neden terörizmdir. Terörizm içeriden yaratılmadı, yurt dışından, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Somali gibi ülkelerden ithal edildi. Afrika'da terörün yayıldığını görüyoruz, bu yüzden terörün Afrikalaştırılmasını tartışıyoruz” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Başkanı Pedro Comissario Afonso Rûdaw BM Temsilcisi Sinan Tunçdemir’in sorularını yanıtladı:
Rûdaw: Bugün bizimle birlikte olduğunuz için çok teşekkür ederiz.
Pedro Afonso: Çok teşekkürler
Rûdaw: Geçtiğimiz hafta alınan bir kararla başlamak istiyorum. Bu kararın ne zaman uygulanmasını bekliyorsunuz?
Pedro Afonso: BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması öncelikle söz konusu haklarında karar alınan taraflarca uygulanması gerekiyor. Böyle bir durumda kararın İsrail devleti ve Hamas tarafından bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Bunun konuşulması gerektirdiğini anlıyoruz ve bize tartışmaların devam ettiği söylendi. Güvenlik Konseyi'nin bu görüşmelerin ilerleyişi üzerinde hiçbir kontrolü yoktur, ancak herkesin Güvenlik Konseyi'ne saygı duymasını ve kararlarına uymasını bekliyoruz çünkü kararlar geri alınamaz.
Rûdaw: Güvenlik Konseyi'nin bir üyesi olarak, Konseyi'n İsrail'i iki devletli çözüme ikna edebileceğini düşünüyor musunuz?
Pedro Afonso: Şu aşamada mümkün gibi gözükmüyor ama iki devletli çözüm 1948’li yıllardan bu yana başladı. Bu tutum art arda gelen bütün konseyler tarafından da kabul edilmişti. Aralarında Orta Doğu'daki gerilimleri sona erdiren 1967'deki 242 sayılı Karar da bulunuyor. Elbette bu karar bir Filistin devletinin kurulmasını içeriyordu. Zaman içerisinde iki devletli çözüm kararının hayata geçirilmesine yönelik buna benzer birçok girişimde bulunuldu. Filistin devletinin Birleşmiş Milletler üyeliğine kabul edilmesinin nedenlerinden biri de buydu.
Rûdaw: Kürtlerle ilgili bir soru sormak istiyorum. 40 milyondan fazla insandan bahsediyoruz, onların bir devleti yok, sizce bu adil mi? Birleşmiş Milletler'de bir kürsüleri dahi yok. Bunun devleti olmayan 40 milyon insan için adil olduğunu düşünüyor musunuz?
Pedro Afonso: Sanırım Filistin devletinin BM Genel Kurulu'na üyeliğinin kabul edilmesini konuştuğumuzda, 18 Nisan Perşembe veya Cuma günüydü. Mozambik olarak şunu ifade ettik, bağımsızlığımızı elde etmek için 10 yıldan fazla süren uzun bir bağımsızlık mücadelesi verdiğimizi, ancak Portekiz işgalinin 500 yıldan fazla sürdüğüne dikkat çektik. Bu nedenle ülkeler ve örgütler hatta Birleşmiş Milletler bile bağımsızlık, kendi kaderini tayin etme ve egemenlik gibi hakları vermezler. Bunlar, Mozambik'te, Angola'da, Fildişi Sahili'nde ve diğer ülkelerde yaptığımız gibi, onlar için mücadele eden insanlar tarafından karşılanması gereken bir gerekliliktir. Tarih boyunca bazı ülkeler bağımsızlığa kavuşma konusunda diğerlerinden daha muafak olmuştur. Örneğin 1960'larda birçok Fransız ve İngiliz kolonisine BM Kararı uyarınca bağımsızlık tanındı. Kararda, sömürge yönetimi altındaki halkların ve ülkelerin kendi kaderini tayin etme ve bağımsızlık hakkı çağrısında bulunuldu. Malumunuz, çok sayıda ülke 1960'larda barışçıl bir şekilde bağımsızlığını kazandı, ama biz Mozambik'te Angola gibi bağımsızlık için savaştık.
Rûdaw: Mozambik gelecek ay Güvenlik Konseyi'nin başkanı olacak Güvenlik Konseyi'nin ana konuları neler olacak? Kürtlerle ilgili ya da uluslararası konularda herhangi bir karar ön görüyor musunuz?
Pedro Afonso: Güvenlik Konseyi'nin gündeminde Kürtlere ilgili özel bir konu yok ama Güvenlik Konseyi'ni ilgilendirecek çok önemli konularımız var. O konuya girmeden önce şunu ifade etmek isterim; Güvenlik Konseyi'nin gündeminde yer almayan halklar ve ülkelerle ilgili pek çok uluslararası konu ve kaygı var ancak bunların sorun olmadığı ve bunlara saygı gösterilmemesi gerektiği anlamına gelmiyor. Tabii ki bunların birer sorun olduğunun farkındayız ancak takdir ederseniz Güvenlik Konseyi uluslararası sahnedeki her konuyu ele almıyor.
Rûdaw: Güvenlik Konseyi üyelerinin ya da siz Mozambik temsilcisi olarak Kürt meselesinden haberdar olduğunuzu söyleyebilir miyiz? Bunun büyük bir uluslararası sorun olduğunu düşünüyor musunuz?
Pedro Afonso: Kürt meselesine ilişkin bilgilerimizin net ve tam olmadığını itiraf etmeliyim. Bu röportajdan sonra konuyu inceleyeceğime, konu hakkındaki bilgimi geliştirmek ve hükümetime tavsiyelerde bulunmak için daha fazla okuyacağıma söz verebilirim.
Rûdaw: Hazırlanan haber raporlarına göre Mozambik'te insani bir durum var. Orada durumlar nasıl ve insani yardımlar ne durumda?
Pedro Afonso: Evet, çok ciddi bir insani durumla karşı karşıyayız. Mozambik'teki temel neden terörizmdir. Terörizm içeriden yaratılmadı, yurt dışından, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden ve Somali'den ithal edildi. Afrika'da terörün yayıldığını görüyoruz, bu yüzden terörün Afrikalaştırılmasını tartışıyoruz. Ortadoğu ve Libya'daki gerginlikler terörün Afrika'da yuvalanmasının yolunu açtı. Mozambik'te terörizmin yayılması, teröristlerin köylere ve küçük kasabalara saldırması ve normal yaşamı bozması nedeniyle çok sayıda insanı yerinden etti. İnsani durumun zor olmasının nedeni budur. Terörün yayılmasını önlemek için birçok adım attık ve bunu da başardık. Ancak terörü tamamen kontrol altına almamız mümkün gözükmüyor. Öte yandan gerek insani gerekse terörle mücadeledeki ihtiyaçlarımıza yönelik uluslararası toplumdan da oldukça fazla destek geldiğini ifade etmek isterim.
Rûdaw: Çok teşekkür ederim.
Pedro Afonso: Çok teşekkür ederim.