FLAŞ ÖNERİ - Atatürk modeli Kürt harf devrimi…

Erbil (Rûdaw) - Dilbilimciler, 4 yaygın lehçesi olan Kürtçe’nin standardize edilmesini ve harf devrimi yapılmasını önerdi.

 

Rûdaw’a konuşan Kürt akademisyenler Dr. Neriman Xoşnav, Dr. Viyan Süleyman ve Dr. Behat Hasip Karadaği, Atatürk’ün Türkiye’de yaptığı gibi bir harf devrimiyle, Kürtler’in tek alfabeye geçmesi gerektiğini ifade ettiler.

 

Selahaddin Üniversitesi Kürdoloji Bölümü Başkanı Dr. Neriman Xoşnav, Rojhılat’ta (İran Kürdistanı) ve Başûr’da (Irak Kürdistanı) Arap, Kuzey’de (Türkiye Kürdistanı) Latin alfabesinin, Rojava’da ise her ikisinin kullanıldığını belirterek, şunları söyledi:

 

“Güney Kürdistan’da kullandığımız alfabeyi Araplar’dan almış olabiliriz, ancak Araplar Samiler’den, Samiler de Aramiler’den aldı. 1931’e kadar da Kürdistan’ın tüm parçalarında bu alfabe kullanıldı.”


 

1931 yılında Celadet Ali Bedirxan’ın Hawar dergisini çıkarmasından bir süre sonra yazılarının tamamını Latin alfabesiyle yayımlandığını söyleyen Neriman Xoşnav, şunları ekledi:

 

“Atatürk’ün Türkiye’de Latin alfabesini zorunlu kılması, Kürtler’i de bu alfabeye yönlendirdi.  Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda siyasetinde değişiklik oldu, ancak alfabesini hemen değiştiremedi. Bir dizi toplantı ve kongreden sonra Latin alfabesine geçildi. Dolayısıyla Latin alfebesine geçiş Kürtler açısından daha zorlu bir süreçtir.”

 

Arap - Kürt uzaklaşması

 

Latin alfabesinin kullanılmasının Kürtler açısında olumlu olacağını ifade eden Dr. Neriman Xoşnav, “Kürtler’in Arap ülkelerinden uzaklaşmasına neden olacaktır. Araplar’ın Kürtçe’yi öğrenmesi gerekecek, Kürtler’de Arapça konuşmak zorunda kalmayacak. Böylece Araplar’dan uzaklaşılacaktır” dedi.

 

Güney Kürdistan’da Latin alfabesinin kullanmasına radikal İslamcılar ile Süleymaniye bölgesinin karşı çıktığına dair iddialara ilişkin ise Dr. Xoşnav, 2011 yılında Güney Kürdistan’da yapılan Kürt Dili Konferansı’nda Hazırlık Komitesi üyesi olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

 

“Sorun Latin alfabesinin kullanımıyla ilgili değildi. Kuzey - Güney yakınlaşması için Duhok’un ‘dil merkezi’ olması istendi. Bazı taraflar ise bu öneriye karşı çıktı. Fakat işin perde arkasında Latin alfabesinin kullanılmasının sekülerizmi getireceğinden korkan muhafazakar İslamcılar vardı. Türkiye’yi buna örnek verdiler.”

 

Dr. Neriman Xoşnav, Celadet Ali Bedirxan’ın kullandığı Latin alfabesinin 31 harfli olduğunu hatırlatarak, Kürtçe’nin 37 harften oluştuğunu ve bunun düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekti.

 

Dr. Neriman Xoşnav son olarak, Irak ve Kürdistan Anayasası’nda resmi dil olarak geçen Kürtçe için hangi alfabenin kullanılacağının belirtilmediğini ifade ederek, 50-60 yıl sonra tüm Kürtler’in Kurmanci lehçesiyle konuşup, Latin alfabesini kullanacağını ifade etti.

 

Dr. Süleyman: Zora ma imkansız değil

 

Kürdoloji öğretim üyesi Dr. Viyan Süleyman da, resmi bir dilin oluşması için güçlü bir yönetim gerektiğini belirterek, Türkçe’nin Mustafa Kemal Atatürk tarafından zorunlu kılınmasını örnek verdi.



 

4 parçadaki Kürtler’in resmi ulusal bir dile sahip olması gerektiğini ve bunun zor ancak imkansız olmadığını dile getiren Dr. Viyan Süleyman, şöyle konuştu:

 

“Söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçim bilimi (morfoloji) gibi çeşitli açılardan yapısal, anlamsal ve iletişim üzerinde çalışmak gerekiyor.”

 

İki lehçenin (Sorani-Kurmanci) aynı kökten geldiğini vurgulayan Dr. Viyan Süleyman, şunları ekledi:

 

“İki lehçede ortak iki sorun var. ilki, Kurmanci’de bulunan dişil-eril ayrımı ki, Soranice’de böyle bir ayrım yok denecek kadar azdır. İkincisi ise, sıfatlardır.  Bu iki farklılık cümle içinde ciddi değişimlere neden oluyor. Bu sorunuda ancak kurulacak bir Kürt dili uzman komisyonu ile medya organlarının ortak çalışmasıyla çözebiliriz.”

 

Viyan Süleyman, Kürdistan Bölgesi’nde Latin alfabesinin kullanılmasının siyasi süreçle ilişkili olduğunu, Kürdistan bağımsız olduğunda harf devriminin gerçekleşebileceğini dile getirdi.

 

Kürt medyasına eleştiri

 

Selahaddin Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Behat Hasip Karadaği de, Kürt medyasının genel anlamda, Kürt dilinin korunması, gelişmesi ve farklı lehçelerin yakınlaşması konusunda gerektiği kadar sorumluluk sahibi olmadığını söyledi.

 

Kürt basını, “Kürdistan” gazetesi’yle 118 yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen günümüzde istenen gelişmeyi göstermediğini ifade eden Dr. Behat Hasip Karadaği, şunları ekledi:

 

“Kürt basını Kürdistan’nın farklı bölgelerinde dilin sadeliğiyle ilgili ortak bir mesajı verebilir. Şu anda önemli olan bundan sonra ulusal bir bilinçle ne yapabileceğimizdir. Tüm eğitim kurumların ortak alfabe, dil ve edebiyat kullanıldığı halde Kürdistan Bölgesi’nde 10 yılda eksiklikler giderilebilir. Doğrudur halk arasında zor olabilir, ancak bu sorunun çözülmesi için bir yerden başlanması gerekiyor.”

 

Basının ortak alfabe konusunda bölgeler arasında yaşanan çelişkilere alet olmayıp, ortak dil konusunda ısrar etmesi gerektiğini belirten Dr. Karadaği, şöyle devam etti:

 

“Buna en yakın örnek Rûdaw’dır. Kürtçe’nin Sorani-Kurmanci lehçelerini ve Arap - Latin alfabelerini kullanarak halkı geçmiş yıllara oranla aşina kılmış durumda. Örneğin; 4-5 yıl önce 100 Kurmanci kelimeden 15’ini anlarken, bugün ise yüzde 90’ını anlıyorum. Bunu da medya aracılığıyla öğrendim. Şahsım gibi binlerce Kürt aynı şekilde öğrendi ve öğreniyor… Kürtler kendi aralarında inatlaşırsa, hiçbir sonuca varamaz.”

 

Kürtler’in kendilerini Arap alfabesinden kurtarması gerektiğini belirten Dr. Karadaği, “Yanlış anlaşılmasın kötü bir alfabe olduğunu söylemiyorum ancak bize uygun bir alfabe değil” dedi.

 

Aramice nedir?

 

Aramice ya da Aramca, Sami (Semitik) dil ailesinin Kuzey-Batı grubundan bir dil.

 

Suriye’nin eski adı olan Aram sözcüğüne izafeten adlandırılmıştır.

 

M.Ö. binyıl başlarında Babil ve Asur ülkelerini içeren Mezopotamya'da Akkadca yerine egemen dil olarak benimsenmiş, M.Ö. 6. yüzyılda tüm Yakındoğu'da egemenlik kuran Pers (İran) İmparatorluğu’nun resmî yazışma dili olmuştur.

 

Aynı dönemde Yahudiler tarafından İbranice yerine günlük konuşma ve yazı dili olarak kullanılmaya başlanmıştır. 

 

Hz. İsa'nın anadilidir. M.S. 7. yüzyılda İslamiyet’in yayılması ile de yerini Arapça' ya bırakmıştır. Günümüzde yaklaşık 2.000.000 kullanıcısı vardır.