Kürt yönetmen Soysal’ın ‘Ceviz Ağacı’ filmi Cannes Film Festivali’nde
Ankara (Rûdaw) - Kürt yönetmen Faysal Soysal’ın “Ceviz Ağacı” (Silenced Tree) filmi, tarihinde ilk defa online olarak düzenlenen Cannes Film Festivali’nde gösterime girdi.
Yönetmenliğini Faysal Soysal’ın üstlendiği, Serdar Orçin, Sezin Akbaşoğulları, Kübra Kip ve Mert Yavuzcan’ın oynadığı ‘Ceviz Ağacı’ (Silenced Tree), tarihinde ilk defa online olarak düzenlenen Cannes Film Festivali’nde izlendi.
Yeni tip koronavirüs (Covid -19) salgını nedeniyle bu yıl yarışmanın yapılmayacağı festivalde, 60 ülkeden katılan filmler ”Cannes Online" ismiyle açılan markette sinema severlerle buluşuyor.
Cannes Film Festivali’nde, Türkiye'den ikisi belgesel, ikisi kurmaca olmak üzere 4 film gösterime girdi. Belgesel kategorisinde Pelin Esmer’in Kraliçe Lear ve Kıvılcım Akay’ın Amina filmleri yer alırken, kurmaca kategorisinde ise Faysal Soysal’ın Ceviz Ağacı ve Ali Aydın'ın Kronoloji filmleri yer alıyor.
“Covid - 19 film sektörünü de etkiledi”
Cannes Film Festivali’nin online olmasının alternatif imkanlar sunduğunu belirten yönetmen Faysal Soysal, “Ceviz Ağacı, ilk olarak uluslararası boyuttaki en büyük film marketlerinden olan Berlin European Film Market’te gösterildikten sonra şimdi de Cannes Film Market’te gösterildi. Orada gösterim yapmak tabi ki büyük avantaj. Diğer yandan o kadar film var ki dünyanın dört bir yanından katılan, ilgi göstermediğiniz ve doğru planlama yapmadığınız vakit gösterimlerden kimsenin haberi olmuyor” dedi.
Cannes Film Festivali tarihinde ilk kez 3 gün uzatıldı
Covid -19’un film sektörünü de etkilediğini kaydeden Soysal, evde kal çağrılarına uyanların, film izlemeye daha fazla vakit ayırmasının market gösterimlerine olan ilgiyi de artırdığını ifade etti.
Sosyal, “Yeni durum Cannes Film Festivali’nin tarihinde ilk defa market akışının üç gün daha uzatılmasını sağladı. Normalde 22 -26 Haziran şeklinde planlanan festival, 29 Haziran’a kadar uzatıldı” diye konuştu.
“Yeni normal” şeklinde adlandırılan dönemin, filmlerin pazarlama, tanıtım, dağıtım ve yapım süreçlerini de etkileyeceğini dile getiren Soysal, sözlerine şunları ekledi:
“Bundan sonra sinema salonlarından bahsedebilecek miyiz? Artık emin olamıyoruz. Festivallerin bu geleneği bir süre daha devam ettirecek. Destek ve sponsor bulunmaması halinde onları da online ve mesafeli ilişkiler bekliyor.”
“Sinemayı şiir gibi okuyorum”
Edebi derinliği ile film eleştirmenlerinin beğeniyle bahsettiği Ceviz Ağacı, Üç Yol filminden sonra Soysal’ın ikinci uzun metrajlı filmi.
Sinemayı şiir gibi okuduğunu ifade eden Soysal, filmlerini aklın kuru sebep sonuç ilişkisi üzerine kurgulamadığını, düz bir anlatım yerine şiir gibi özgür ve dolaylı bir anlatım dilini tercih ettiğini belirtti.
Soysal’a göre, tersini düzyazı zaten gerçekleştiriyor fakat şiir, başka duygu çağrışımlarını, empatiyi, özeleştiriyi siz farkında olmadan sizin üzerinizde tecrübe eden bir dünyaya sahip.
Gerek ‘Üç Yol’ gerek ‘Ceviz Ağacı’ filmlerinde şiirsel ve sanatsal dünyanın yanı sıra sosyal hayata dair yorumlar ve dokunuşlar bulunduğunu kaydeden Soysal, şöyle devam etti:
“Ancak bu yorum ve dokunuşlar, hiçbir zaman doğrudan olmaz. Sa-natçılar yaşadığı coğrafyadan, tarihten, problemlerden bağımsız yaşayamadığı için tabi ki meşrebine ve dünya görüşüne göre sosyal meselelere eserlerinde yer verir. Bunlar, metafizik ve ontolojik diyebileceğimiz çekirdek meselenin etrafında olduğu vakit daha büyük anlam kazanır.”
Soysal, Ceviz Ağacı filmiyle kadın cinayetlerine vurgu yapıyor
Üç Yol filminde Bünyamin, vicdan acısını dindirmek ve varoluşa anlam katmak için Bosna’daki kayıplar ve toplu mezarların peşinde giderken sonrasında da memleketi Batman’daki kadın intiharları ve Hasankeyf'in sular altında kalması gibi sosyal meselelerin etrafında sürdürüyor yazgısını.
Hakeza Ceviz Ağacı filminde de günümüzde sayıları gittikçe artan kadın cinayetleri, kadına şiddet ve darbe döneminde susan/susmak zorunda kalan insanların vicdan hikayelerinin merkezine, esas meselesi kendi varoluşu ve hayata tutunması olan fiziken aciz ve zayıf bir edebiyat öğretmeninin toplum adına bütün cinayetleri üstlenmesini konu alıyor.
Faysal Soysal kimdir?
24 Ekim 1979 yılında Batman’da dünyaya gelen Faysal Soysal şair ve çevirmenlik yapıyor. Lise eğitimini Ankara'da tamamlayan Soysal, 1998'de girdiği Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ndeki tıp eğitimini yarıda bıraktı ve 2003 yılında Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu.
Van 100.Yıl Üniversitesi'nde “Yeni Türk Edebiyatı” alanında yüksek lisans yaptı. 2003-2007 yıllarında İran”da yaşadı ve Art Univercity Of Tahran'da, Sinema ve Tiyatro Fakültesi’ndeki yüksek lisansını (MA) 2007'de bitirdi. Ardından 2008 yılında New York Film Academy’de uluslararası bir grupla kısa film çalışmalarında bulundu.
İlk yönetmenlik tecrübesini 2005 yılında Forbidden Dream isimli kısa filmde yaptı. 2007'de İran'da çektiği Dreams of Lost Time, çok büyük ilgi gördü ve katıldığı birçok festivalde ödül aldı.
Soysal'ın, çeşitli edebiyat ve sinema dergilerinde şiirleri, modern şiir ve İran sineması üzerine makaleleri yayınlandı. İran Yeni Şiir akımının önde gelen şairlerinden olan Sohrab Sepehri'den yaptığı çevirileri, Akdeniz’deki Çöl adlı kitapta topladı.