Ödüllü oyuncu: Kürt sineması bizden bir parça

26-09-2016
Ayser ÇINAR
Etiketler Musab Ekici Adana Film Festivali Duhok Ödül Babamın Kanatları
A+ A-

Bu yıl 23'üncüsü düzenlenen Adana Film Festivali'nde, “Babamın Kanatları” filmiyle “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünü alan Kürt oyuncu Musab Ekici, “Çok emek verdim ve karşılığını aldım” dedi.

 

İmkan olursa Kürt yönetmen Hıner Selim’le (Hiner Saleem) çalışmak istediğini belirten Musab Ekici, birçok Türk oyuncunun da Kürt sinemasına sıcak baktığını söyledi.

 

Oyuncu Musab Ekici, Adana Film Festivali'nde 7 dalda ödül alan “Babamın Kanatları” filmini ve oyunculuk macerasını Rûdaw’a anlattı.

 

Öncelikle Musab Ekici kimdir?

 

5 Mart 92 Elazığ doğumluyum.  Küçük yaşlarda İstanbul'a geldik ve yaşamımız bu şehirde devam etti. Lisans eğitimimi İstanbul Devlet Konservatuvarı'nda tamamladım. Eğitimim devam ederken tiyatrolarda çalışmaya ve oyunlar oynamaya başladım.

 

Bu açıdan çok şanslıyım, çok güzel ve yetenekli insanlarla çok güzel işler yapma imkanı buldum. Lisans bitikten sonra arkadaşlarımın yaptığı komedi filminde küçük bir rolde yer aldım. Bir müddet sonra da “Babamın Kanatları” filmi hayatıma girdi. Ben kendi kendime bu benim ilk filmim diyorum.

 


Filmin çekimleri nerede yapıldı ve kadar sürdü?

 

Filmin çekimleri için İstanbul'un en batı ucuna  gittik. Beylikdüzü şu an toplu konut şantiyeleriyle dolu. Filmimiz içinde muazzam bir mekandı. Filmin büyük çoğunluğu orada çekildi. Beş hafta süren bir set dönemi yaşadık. Aylardan sonbahardı ama ekipte çok güzel bir enerji vardı ve hava dahil herşey istediğimiz gibi gitti. İnanmayacaksınız ama sanki gizli bir el bize destek oldu.

 

Yönetmen Kıvanç Sezer bu projede iş cinayetlerini konu alıyor. Filmde seyirciye ne mesaj veriyorsunuz?

 

Film Vanlı bir inşaat işçisinin ailesine yardım etmek için ölümle yaşam arasında bir tercih yapmasını anlatıyor. Bu hikayenin ilk boyutu. Film bu konu üzerinden işçilerin yaşam koşullarının ağırlığı, taşeron sisteminin pervasızlığı vs gibi başka bir çok meseleye değiniyor bu da ikinci boyutu. Amacımız bu konuda dikkat çekmek ve koşulların daha yaşanılabilir hale getirilmesi için ön ayak olmak.

 

Basından takip ettiğimiz kadarıyla filme maddi destek sağlamak için fon toplama sitesi “Indiegogo”da bir kampanya başlatılmıştı. Olumlu dönüşler alabildiniz mi? Ya da sesinizi yeterince duyurabildiniz mi?

 

Evet. Çok güzel tepkiler geldi. Filmin bütçesine güzel bir destek de bulduk. Epey destekçimiz sonradan sürekli takipçimiz de oldu. Bu çok kıymetli bir şey. Düşünsenize hiç çekilmemiş bir filme cebinizden çıkarıp para veriyorsunuz. Bunun için büyük bir samimiyet ve ümit beslemek gerekli. Destekçilerimizde de bu fazlasıyla vardı.

 

Bu arada Duhok Film Festivali’nde de “Yılmaz Güney Ödülü” aldınız. Güney Kürdistan’da yapılan bu festivali nasıl buldunuz?

 

Duhok Film Festivali'nden çok kıymetli bir ödül aldık. Ben katılma imkanı bulamadım maalesef ama arkadaşlarım döndüklerinde gözlerinde takdir edilmenin ışığını gördüm. Çok kıymetliydi gerçekten.

 


Türk oyuncuların Kürt sinemasına bakışı nasıl?

 

Gayet sıcağız ve aktifiz de. Biz çok köklü ve çok kültürlü bir milletiz. dolayısıyla Türkiye'deki sosyolojinin yapısı, başta Kürtler olmak üzere, hemen bütün Ortadoğu, Balkanlar hatta Kafkasya'dan insanla pekişmiştir. İmparatorluk bakiyesi bir ülke olarak Türkiye, mikro bir Baklanlar, mikro bir Ortadoğu sayılır.

 

Türkiye sinemasının icracıları da tabiki bu toplumun birer parçası olarak bundan, bu renklilikten, çok seslilikten nasiplenmiştir. Kürt dili ve kültürü, bu muazzam renk cümbüşünün en başat öğelerinden biridir şüphesiz. Meslektaşlarımın bir çoğu gibi ben de Kürt sinemasını kendimizden bir parça olarak görüyorum.

 

Özellikle son bir kaç yıldır sayıyı artırmakla beraber, sürekli olarak kıymetli oyuncularımızın veya yapımcılarımızın yaptığı ya da yer aldığı projeler çıkıyor. bunu geliştirmek de boynumuzun borcudur.

 

Hangi Kürt yönetmenle çalışmak isterdiniz ve neden?

 

Hiner Saleem'le çalışmayı çok isterim. “Votka Limon” ya da “Sıfır Kilometre” gibi filmlerinde çok güzel ve keyifli bir sineması var. İçinde yer almak çok keyifli olur düşüncesindeyim. Zamanla ustalarımızın yanında yeni, kaliteli işler yapan insanlar da çıkaracaktır. Önüme gelen her iyi hikayenin içinde imkanım olursa yer almayı istiyorum.

 

Adana Film Festivali’nde  7 dalda ödül aldınız. Bunu bekliyor muydunuz ve o an neler hissettiniz?

 

Aslında bir ödül beklentimiz vardı çünkü jürinin ve seyircinin tepkisi çok güzeldi. Sıcaklığı hissettik fakat ne olur bilmiyorduk.  Ama ne yalan söyleyeyim 7 ödül beklemiyordum. Çok şaşırdım, çok da mutlu oldum.

 

Bu projeye herkes çok uzun zaman harcadı. Bütün imkanlarını ortaya koydu ve yapımın her aşamasında çok çaba sarfedildi. Karşılığı olmayacak bir iş değildi, çok mutlu olduk.

 

Kıvanç Sezer’in yönettiği “Babamın Kanatları” filmi Adana Film Festivali'nde 7 dalda ödüle layık görüldü:

 

SİYAD En İyi Film Ödülü: Babamın Kanatları (Kıvanç Sezer)

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Musap Ekici (Babamın Kanatları)

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Kübra Kip (Babamın Kanatları)

En İyi Müzik Ödülü: Bajar (Babamın Kanatları)

En İyi Kurgu Ödülü: Umut Sakallıoğlu (Babamın Kanatları)

Tarık Akan En İyi Erkek Oyuncu: Menderes Samancılar (Babamın Kanatları)

Yılmaz Güney Ödülü: Babamın Kanatları (Kıvanç Sezer)

 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli