Erbil (Rûdaw) - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), kültürel çeşitlilik ve çok dilliliği teşvik etmek için 1999 yılında 21 Şubat’ı Uluslararası Ana Dil Günü ilan etti. 2000 yılından beri her yıl 21 Şubat'ta kutlanıyor.
Bengal'de anadilini sahiplenme mücadelesinde hayatını kaybeden öğrencilere saygı olarak 21 Şubat, UNESCO tarafından Uluslararası Ana Dil Günü ilan edildi.
Bangladeş halkı bugünü hem “Uluslararası Ana Dil Günü” hem de “Şehitler Günü” olarak anıyor.
Pakistan'ın Bengal dilini resmi kurumlarda yasaklamasıyla başlayan süreç
Olaylar yeni kurulan Pakistan devletinin, tarihi kökenleri güçlü ve derin olan Bengal dilini yasaklamasıyla başladı.
İngiltere'nin sömürgesi olan eski Hindistan'ın 5 eyaletinin birleşiminden Pakistan ismi ve devleti ortaya çıktı. “Pakistan” ismi Urduca, Kürtçe ve Farsça gibi Ari dilde “Pak Ülke” anlamına gelmektedir. “Pak” kelimesi “saf, temiz, arı” anlamlarına geliyor. İlk olarak Choudhary Rahmat Ali tarafından 1934 yılında telaffuz edilen “PAKİSTAN” sözcüğü şu 5 eyaletten üretilmişti:
P- Pencap
A- Afganya (ülkenin Kuzeybatı bölgesi)
K- Keşmir
İ- İslam veya İndus nehri
S- Sind
TAN - BelucisTAN
Pakistan Devleti, 1947'de İngiliz sömürgesindeki Hindistan ile giriştiği kanlı bir mücadele sonrasında 14 Ağustos 1947'de bağımsızlığını ilan etti.
Pakistan, kurulduktan sonra resmi dil olarak Urduca'yı seçti. Urduca dilinin asıl adı “Leşkeri”ydi. “Leşker” Kürtçedeki gibi “Savaşçı, ordu” anlamlarına geliyor. Aynı anlama gelen “ordu” ya da “urdu” kelimesi de bu dili tanımlamak için kullanılıyor.
Leşkeri, Bengalce ve Kürtçe aynı dil ailesindendir.
Pakistan Devleti, 1947'de kurulduğunda iki bölgeden oluşuyordu: Doğu Pakistan (Şimdiki Bangladeş) ve Batı Pakistan (Şimdiki Pakistan). İki bölge arasında dil ve kültür farklılıkları vardı.
Hükümet, Bangladeş halkının dilini resmi olarak yasaklayarak, sadece Urduca'yı resmi dil yapma kararı aldı. Ayrıca resmi kurumlarda kullanılması yasaklanan Bengalce'nin de bundan sonra Urduca gibi, Arap alfabesiyle yazılması istendi. Bu binlerce yıllık derinliği olan bir alfabenin terk edilmek istenmesi anlamına geliyordu.
Bengal Dil Hareketi, statü kazandırdı
Bunun üzerine, güçlü bir dil bilincine sahip olan Bangladeş halkı Bengal Dil Hareketi'ni başlattı.
Bengal halkı kendi anadilleri olan Bengal dilinin resmi olarak tanınması için gösteriler düzenledi.
Hükümet gösterileri yasaklasa da ana dil mücadelesinde geri adım atmayan halk, her yerde güçlü mitingler düzenledi.
Dakka Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri sivil itaatsizlik eylemleri başlatarak, yürüyüş yaptı. Bunun üzerine polis, göstericilere ateş açtı. Çok sayıda öğrenci hayatını kaybederken yüzlerce kişi de yaralandı.
Ana dil için verilen bu mücadele, ödenen bu bedeller boşa gitmedi. Halk kendi anadiline karşı daha büyük duyarlılık göstermeye başladı ve milli bilinç giderek daha da güçleniyordu. Bunun sonucunda çok daha büyük ve güçlü mitingler yapıldı. Bu gelişmelerin karşısında duramayan Pakistan hükümeti, Bengla'ya resmi statü vermek zorunda kaldı.
Böylece bir dil için verilen mücadele bir ülkenin statü sahibi olmasını sağladı.
BM'nin Uluslararası Anadil Günü ilanı
Bangladeş halkı, Uluslararası Ana Dil Günü'nü acıyla kutluyor. Her yıl 21 Şubat'ta “Anadil şehitleri” için inşa edilen “Şehit Minar” anıtı önüne giderek derin üzüntü ve minnetarlıklarını dile getiriyorlar.
Birleşmiş Milletler'in (BM) bu günü resmi ana dil günü ilan etmesi bireysel bir başvuru sonucunda gerçekleşti. Kanada'da yaşayan Bengalli Rafiqul İslam, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a 9 Ocak 1998'de bir mektup göndererek 21 Şubat'ın Uluslararası Anadil Günü ilan edilmesini talep etti.
UNESCO 1999 yılında 21 Şubat’ı Uluslararası Anadil Günü ilan etti. 21 Şubat 2000'den bu yana dünya çapında kabul görülerek kutlanıyor. BM beyannamesinde Bangladeş Dil Hareketi'ne saygı vurgulandı.
Bangladeş'te Ana Dil Günü kutlamaları
Bangladeşliler, her 21 Şubat'ta Şehitler Anıtı (Shohid Dibosh) önüne çiçekler koyarak Uluslararası Ana Dil Günü'nü kutluyor. Bangladeş halkı dillerini ve kültürlerini onurlandırmak için edebi yarışmalar tertip ederek, festivaller ve sosyal toplantılar düzenliyor.
Anadilin önemi
Dil, maddi ve manevi mirasımızı korumanın ve geliştirmenin en güçlü aracıdır. Anadillerin yayılmasını teşvik etmeye yönelik tüm girişimler yalnızca dilsel çeşitliliği ve çok dilli eğitimi teşvik etmek için değil, aynı zamanda tüm dünyadaki dilsel, kültürel geleneklere yönelik farkındalık ve bilinç geliştirmeyi sağlar. Anlayış, hoşgörü ve diyaloga dayanan dayanışmaya ilham vermeye hizmet eder.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın