İstanbul (Rûdaw) - Hakkarili sanatçı Murat Demir, dengbej kültürü ile söylenmiş eski eserleri modern enstrümanlarla yorumlayıp yeniden seslendiriyor.
Kürtler tarih boyunca zengin bir müzik kültürüne sahip olagelmişlerdir. Medlerden günümüze binlerce yıl, gerek estrümantal gerekse de dengbêj kültürü ile günümüze kadar ulaşmayı başarmış bir Kürt müziği mevcut. Modern zamanlarda teknolojik gelişmelere paralel olarak bir evrilme olmuşsa da Kürt müziği özünden pek kopmamış ve varlığını sürdüre gelmiştir. Bugün dahi genç Kürt müzisyenler batılı enstrümanları kullansalar dahi kendi dillerinde şarkı sözü yazmakta ve onları bestelemekteler. Murad Demir de o değerli müzisyenlerden biri. Hakkarili olan Demir doğup büyüdüğü coğrafyanın nameleri ile beslenmiş ve onu kendi potasında eriterek yeni eserler ortaya çıkarmış. Diline ait eserleri yorumlamakla kalmıyor aynı zamanda şarkı sözü de yazıp onları besteliyor. Bu yönü ile ona bir modern zaman ozanı dersek yanılmış olmaz.
Rûdaw’a konuşan Murat Demir, “Hakkari’de dünyaya geldim. Aslen Çukurca ilçesindenim. Üniversite okumaya başlamadan önceleri müzik ile iştigal ediyordum. Fakat şimdilerde icra ettiğim müzik değildi o. Fakat üniversitede artık kendi dilimde müzik yapacağım dedim. Kendi kültürümü müziğime dahil ettim. Sonrasında da İstanbul’a geldim ve Kürtçe müzik ile devam ettim. Yani bu fikir daha çok üniversite yıllarımda hasıl oldu diyebilirim” dedi.
“Denildiği gibi herkese vatanı cennettir. Benim için de bu böyledir” diyen sanatçı Demir, “Kürtçe ve ait olduğum kültürüm de benim için cennettir. Ne zaman Kürtçe bir şarkı ya da ezgi duysam bunlar beni ayrı diyarlara, ayrı dünyalara götürür” ifadelerini kullandı.
Kürtçe’nin edebi anlamda oldukça sağlam bir altyapıya sahip olduğunu belirten Demir, Kürtçe’nin gerek söz gerekse de edebiyatının güçlü bir dil olduğunu söyledi.
Kürt sanatçı, “Teorik anlamda da dikkatimi dilime ve kültürüme yöneltmiş durumdayım. Görüyorum ki gençlerimiz de yeni yeni eserler meydana getiriyor. Oldukça iyi işler çıkarıyorlar ve bunu dünyaya tanıtıyorlar. Benim de başat amaçlarımdan biridir bu. Öyle umuyorum ki Kürtçe müzik dünyaya daha iyi tanıtılsın ve dinlensin” diye konuştu.
Murad Demir kendi kültürünü asla terk etmemiş. Bilakis, en çok beslendiği alan yine kendi dili ve öz kültürü olmuş. Zaman zaman dağlarla çevrili şehrine gidip yeni eserler yaratmak için inzivaya çekiliyor. En verimli eserlerini de bu zamanlarda ortaya çıkarıyor o. Büyük kent hayatının ona göre olmadığının altını çiziyor sanatçımız. Kendisini buralarda hapsedilmiş hissettiğini söylüyor. Bunun yanı sıra müziği ile ilgili projeksiyonları da var. Kendisini Kürt müziğinin bir hizmetkarı olarak tanımlayan sanatçımız bu alanda uzun yıllar çalışıp yeni eserler vermek istediğini belirtiyor.
Yaklaşık 6-7 yıldır Kürtçe yapılmış eski eserler üzerine araştırma yaptığını kaydeden Demir, sözlerine şunları ekledi:
“Daha çok Hakkari, Botan ve Behdinan bölgelerine ait eserler bunlar. Şimdiye kadar derlediğimiz eserler gösteriyor ki bölgeden bölgeye ağızlar biraz farklılık gösterebiliyor. Köyden köye dahi sözler değişiklik gösterebiliyor. Dolayısı ile çok da kolay bir iş olduğunu söyleyemem. Yine de araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Eski şarkıları da bulup söylemeye çalışıyorum. Zaten profesyonel anlamda söylediğim şarkılardan ilki de onlardan biriydi. Bunun yanında kendi yapımlarım da var. Sözlerini yazdığım ve müziğini yaptığım yapımlar bunlar. Kendi şiirlerim de oluyor bestelediğim.
Kürt müziğine yaptığım hizmet için de şunu söyleyebilirim, bir kişi Kürtçe konuşsa dahi o bir hizmettir. Şu zamanda Kürtçe dilini koruyup kollayan herkes bu anlamda en büyük hizmetkardır kanımca. Nasıl ki bir İngiliz çocuk İngilizce konuşuyorsa, Arap Arapça ve İranlı Farsça ya da Türk Türkçe konuşuyorsa Kürt çocuklar da Kürtçe konuşmalı.”
Dediğimiz gibi o, bir modern zaman ozanı. Kendisini müziğine verdiği zaman adeta transa giriyor ve dış dünya ile ilişiği kesiliyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın