Cannes jüri üyesi Farhadi, intihal iddiasına cevap verdi: Bir hikayeyi herkes yorumlayabilir

Haber Merkezi – Geçen yıl Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan İranlı yönetmen Asgar Farhadi, filminin çalıntı olduğu iddiası hakkında bir kez daha konuştu.

Bu yıl Cannes Film Festivali’nde jüri üyesi olan Farhadi, "A Hero" (Kahraman) filminin intihal olduğu ve senaryonun konusunun eski bir öğrencisine ait olduğu iddiasını yalanladı.

50 yaşındaki yönetmen, "A Hero"nun ikinci ödülünü kazanmasından bir yıl sonra dünyanın en iyi film festivali jürisinde yer alıyor.

Farhadi'nin, eski bir öğrencinin, kendisini, bulduğu bir kese altını ihtiyacı olduğu halde kendisine almayıp sahibine veren ve ödeyemediği borcu nedeniyle hapse atılan bir mahkumun hikayesini anlatan filmin fikrini çalmakla suçlamasının ardından İran'da yargılanmış ve “suçlu” bulunmuştu.

Ancak Farhadi, hem öğrencinin belgeselinin hem de filminin medyada yer alan gerçek bir hikayeye dayandığını ve bu nedenle telif hakkı yasasına tabii olmadığını söyledi.

Farhadi gazetecilere verdiği demeçte, "Bir olay zaten gerçekleştiğinde kamuya aittir” dedi.

Farhadi, fiminin senaryosuna ilham veren söz konusu olayın "İran'daki ünlü bir gazetede, herkesin basit bir Google aramasıyla bulabileceği bir makaleye konu oldu" diye ekledi. Bir hikayeyi herkes kendisi yorumlayabilir. Telif hakkı kesinlikle söz konusu değil” dedi.

Şikayet, "Tüm Kazananlar Tüm Kaybedenler" belgeselini yapan Azadeh Masihzadeh tarafından yapıldı.

Farhadi, bu kkişinin filmin gelirlerden pay talep ettiğini, ancak filmin Fransız yapımcılarının haklı olarak bunu reddettiğini söyledi.

Farhadi, "Bu kişiye duyduğum saygıdan dolayı jeneriğinde kendisine teşekkür edilmesini istemiştim ama o bunu istemedi" diye konuştu.

Dini yetkililer filmle ilgili geçen ay İran'da telif hakkı ihlali davasının devam etmesine izin vermeyi kabul etti, ancak henüz başlamadı.

2011'de 'Bir Ayrılık' ve 2016'da 'Satıcı' ile en iyi yabancı film dalında Akademi Ödülü'nü iki kez kazanan Farhadi, bu yıl Cannes'da Altın Palmiye'yi belirleyen sekiz kişilik jüride yer almaktan heyecan duyduğunu söyledi.

Ancak şu anda ülkemin yaşadığı durum göz önüne alındığında, hissettiğim bu sevinç çok derin değil" dedi ve "halkımın maruz kaldığı ekonomik ve siyasi baskılara" atıfta bulundu.