28 yıl önce kaybettiğimiz dengbêj Eyşe Şan sanatıyla etkilemeye devam ediyor
İzmir (Rûdaw) – Kürd sanatçı Eyşe Şan, Kürdler arasında "Taçsız Kraliçe", "Eyşana Kurd", "Eyşe Xan", "Eyşana Osman" ve "Eyşana Ali" isimleriyle de anılıyor.
Eyşe Şan’ın hem yaşarken hem de ölümünden sonra dengbêjler üzerinde özellikle de kadın degbêjler üzerinde büyük etkisi oldu.
Rûdaw İstanbul ekibi, bir milyondan fazla Kürd'ün yaşadığı İzmir'de ünlü dengbêj Eyşe Şan'ın izini sürdü.
Özellikle kadın ses sanatçılarına öncülük eden Eyşe Şan, hayatının son yıllarını İzmir'de geçirdi ve orada vefat etti.
Hemzeyê Panosi olarak da bilinen Hamza Çalıkkılıç, uzun yıllardır İzmir'de yaşayan Kürd sanatçıların hayatları ve eserleri üzerine araştırma yapıyor ve programlar hazırlıyor.
Bildiğimiz kadarıyla İzmir'de iki ünlü Kürd sanatçı hayatını kaybetti.
Onlardan biri Şakiro, diğeri ise önde gelen kadın sanatçı Eyşe Şan a Kurdî’dir.
“Eyşe Şan babasının etkisiyle şarkı söylemeye başladı”
Araştırmacı Hemzeyê Panosi, "Eyşe Şan, dengbêj olan babasının etkisinde kalıyor ve şarkı söylemeye başlıyor. Babası dengbêj Osman’dı ve divanı çok genişti. Bütün dengbêjler onun divanında toplanır ve şarkı söylerlerdi. Eyşe Şan ilk olarak küçük topluluklarda ve köydeki düğünlerde şarkı söylemeye başladı” dedi.
Panosi, "Eyşe Şan'ın sesi Bağdat Radyosu'nda yayınlandığında adı Kürdistan'a ve dünyaya yayıldı. Eyşe Şan'ın sözleri herkesi etkiledi. Özellikle Kürt kadınları ve kızları üzerinde büyük etkisi oldu” diye devam etti.
Dengbêj Eyşe Şan, 1938 yılında Diyarbakır'da doğdu. Babası dengbêj Osman’ın divanında büyüdü ve şarkı söylemeyi babasından öğrendi.
Köydeki düğünlerde şarkı söylerdi ancak genç yaşta evlendi. Daha sonra erkek egemen baskıya isyan ederek eşinden ayrıldı ve 1963 yılında Antep Radyosu'nda Türkçe şarkı söylemeye başladı.
O dönemde Kürdçe dili Türkiye’de yasaklanmıştı. Ama o cesaretle Antep’ten İstanbul'a gidip Unkapanı’nda Kürdçe ve Türkçe plak hazırladı. "Ximxima Torîvan" gibi Kürdçe şarkılar nedeniyle plağı yasaklandı. 1972'de Almanya'ya sürgüne gönderildi.
"Kızının ölümü onu kötü etkiledi"
Hemzeyê Panosi, Eyşe Şan'ın Almanya’ya sürgünüyle ilgili şunları söyledi:
"18 aylık kızı Almanya'da ölüyor. Kızının ölümü onda çok kötü bir etki yaratıyor. Türkiye'ye dönüyor. Müzik yapmak için İzmir'e geliyor. Burada kansere yakalanıyor. 1996 yılında hayatını kaybetti.”
Mezopotamya Kültür Merkezi (NCM), 1994 yılında İzmir'de Med TV için Eyşe Şan'ın son sahnelerinin yer aldığı bir program hazırlıyor.
Eyşe Şan'ın arkasında davulu İzmir NÇM Başkanı araştırmacı ve yazar Mustafa Borak çalıyor. Aynı zamanda öğretmen olan Mustafa Borak ve eşi Almas Borak, Eyşe Şan'ın son günlerine kada arkadaştılar.
"Böyle bir sanatçıyla anımın olması benim için gurur verici"
Araştırmacı yazar Mustafa Borak, “Programda davulcu olmasına rağmen benden davul çalmamı istedi. Böyle bir sanatçıyla anılarımın olması benim için gurur kaynağıdır” dedi.
Eyşe Şan, Almanya gibi yabancı bir ülkede çok fazla dayanamıyor ve Türkiye'ye dönüyor. Ama burada geçimini sağlayamayınca bir süreliğine 1977 yılında Irak'ın başkenti Bağdat'a taşınıyor.
2 yıl Bağdat Radyosu’nda çalışıyor. Mihemed Arif, Hesen Cizrewî, Tehsîn Taha, Meryem Xan ve Îsa Berwarî gibi ünlü sanatçılarla şarkı söylüyor, konserler düzenliyor.
Eyşe Şan’ın yumuşak sesi Kürdistan'a ve dünyaya yayılıyor.
"Eyşe Şan bir kadın olarak çok değerliydi"
Arkadaşı Almas Borak da "Eyşe Şan'ın şarkılarıyla büyüdük. Eyşe Şan hem anne olarak hem kadın olarak hem de sanatçı olarak çok iyi ve çok sevgili bir insandı ve çok değerli arkadaştı. O dönemde bir kadın olarak tek başına çok acılar çekti ama sesini tüm Kürtlere ve dünyaya duyurmayı başardı” diye konuştu.
Vasiyeti yerine getirilmedi
Eyşe Şan, 1981 yılında İzmir'e taşındı. 15 yıl İzmir'de yaşadı ve 18 Aralık 1996'da 58 yaşında ülkesinden uzakta vefat etti. Eyşe Şan'ın naaşı vasiyetine rağmen Diyarbakır'a gönderilemedi.
Osman Baydemir, Diyarbakır Belediye Başkanı’yken Eyşe Şan'ın mezarını İzmir'den Diyarbakır'a taşımaya çalıştı ancak bazı resmi nedenlerden dolayı bu girişimi başarıloı olamadı.
Eyşe Şan'ın mezar taşındaki fotoğraf da bir süre önce kimliği belirsiz kişiler tarafından tahrip edildi.
Degbêj Eyşe Şan'ın Diyarbakır'da başlayan hayatı, Cizira Botan, Antep, İstanbul, Almanya, Bağdat gibi farklı şehir ve ülkelerde devam etti ve son olarak İzmir'de sona erdi.
Ancak Eyşe Şan a Kurdî, dirençli kadın tavrıyla, acı, keder ve sürgünle dolu hayatıyla, şarkılarıyla, eserleriyle toplumun hafızasında yaşamaya devam ediyor.
Bu büyük öncü dengbêj hala sanatçıları, özellikle de kadın sanatçıları etkilemeyi sürdürüyor.