İstanbul’da bir kadın keman yapımcısı: Nurgül Çomak

İstanbul (Rûdaw) - İstanbul’da yaşayan Nurgül Çomak, merak ile keman çalmaya başladığı yolda luthier (keman yapımcısı) oldu.

Müzik aleti violin ailesinin bir üyesi olan kemanların çoğunda arşe denilen at kılından yada misina ipinden yapılan yaylar kullanılır. Dört adet teli olan bir çalgı aleti olan kemanda akort sesleri sol, re, la ve mi’dir. Ortalama bir kemanın uzunluğu 36 cm’dir. Solo bir müzik aleti olup çok zengin bir ses skalasına sahiptir. Günümüzde kullanılan keman ilk olarak Kuzey İtalya’da 14. Yüzyılda görülmüştür. Sonrasında da Avrupa’ya yayılan keman oradan da bütün dünyaya yayılmıştır.

İstanbul’da yaşayan Nurgül Çomak da uzun yıllar keman yapımı ile ilgileniyor. Keman yapmakla kalmayan Nurgül aynı zamanda bu eşsiz müzik aleti ile çok güzel dinletiler de vermekte.

Çomak, merakla çalmaya başladığı ve daha sonra üniversitede keman yapım bölümünü okuyarak çıktığı yoldaki hayat hikayesini Rûdaw’dan Heja Bağdu’ya anlattı.

Nurgül Çomak, “Müzikle yolculuğuma devam ederken Müjdat Gezen’de İstanbul Teknik Üniversitesi’nin sınavlarına hazırlanırken bir de baktım ki keman yapımı diye bir bölüm var. Kemanı da çok sevdiğim için o konuda ilerlemeye karar verdim. Yolculuğum böyle başladı. Müzik ile olan yolculuğuma baktığımda bizim evimizde abim müzikle ilgilendiği için sürekli bir enstrüman getirirdi. Ama onlar hep vurmalı ve tuşlu çalgılardı. Hiç yaylı enstrüman gelmiyordu. Bu da onun zorluğundan kaynaklanıyordu, çünkü birebir eğitimi alınıp öğrenilmesi gereken bir saz. Bir de perdesiz bir enstrüman olduğu için neresi ‘la’, neresi ‘si’ gibi hem burayı kontrol ediyorsunuz hem de sağ elde arşeyi kontrol ediyorsunuz. Dolayısı ile gerçekten de zor bir enstrüman olduğuna inanıyorum” dedi.

Kemanı göğüs, arka kapak, sol ve sağ yanlıklar ve çenelik kısımlarından oluşuyor. Küçük ve hafif bir çalgı olan keman onlarca parçanın bir araya gelmesi ile oluşturulur. Yapımında genellikle çam ağacı tercih ediliyor. Üst kapaktaki ‘f’ şeklindeki ses delikleri ses titreşimlerinin gövdeden çıkmasını sağlar. Her ne kadar fabrikasyon olarak yapılan kemanlar olsa da usta ellerden çıkan bir müzik aleti ile kıyaslanamıyor.

Keman yapımının inceliklerine değinen Çomak, “Lisans mezunuyum ama muhtemelen 60 yaşıma geldiğimde de hala araştırıyor olacağıma inanıyorum. Çünkü hep kendimi geliştirme yönünde çaba gösterdim. Bizim meslekte de dışarıdan bakıldığında sanki oyuyorsun ve biçiyorsun ortaya bir şey çıkartıyorsun ama çok fazla matematiksel yönü var, fiziksel yönü var, kimyasal yönü var. O yüzden böyle Avrupa’da luthierlerden de gözlemlemişimdir ve onlara da gitmişimdir İtalya ve İngiltere’ye. O nedenle gelişimime de katkıda bulunduklarını düşünüyorum. Zaten bu meslekte dediğim gibi kesinlikle usta çırak ilişkisi olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Kemanın eşsiz sesi ile insanları yüzyıllar boyunca etkilediği bir gerçek. Onu çoğu zaman hüzünlü bir arka planda duyar ve duygulanırız. Keman, dünyanın her yerinde bulunabilen ve her orkestrada mutlaka yer verilen sihirli bir müzik aletidir.