Silopi'den Paris'e Kürdistanlı Hristiyan sanatçının hikayesi: Kürtlerle kaderimiz birbirine bağlı
Diaspora (Rûdaw) - Paris yakınlarındaki bir kasabada çok sayıda Kürdistanlı Hristiyan aile yaşıyor. 42 yıldır müzikle uğraşan Hristiyan sanatçı Semir Yusif “Her daim Kürt kardeşlerimizin yanındayız, kaderimiz birbirimize bağlı” diyor.
Halen Kürdistan'da gibiler ve müzikleriyle, kıyafetleriyle, dilleriyle kültürlerini korumayı başarmışlar.
Müzisyen Semir Yusif, 42 yıldır Fransa'nın Paris kentinde yaşıyor ve tüm bu zamanını müzikle uğraşarak geçiriyor.
Silopi'den Paris'e
Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Xabur Suyu kıyısındaki Bêspin köyünde Hristiyan bir ailede dünyaya gelen Semir Yusif, köyde 6 yaşına kadar yaşadı.
Semir Yusif “Biz daha önceleri Mardin’e bağlı olan bugünlerde Şırnak’a bağlanan Asuri Keldani bir ailede dünyaya geldim” dedi.
Aile daha sonra İstanbul’a göç etti ve Semir Yusif burada bir Fransız okulda öğrenimini gördü.
Daha sonra konservatuvar okuyan Semir Yusif, 1982’de 19 yaşındayken Fransa’ya taşındı.
42 yıldır Paris’te Kürtçe müzik yaptığını belirten Yusif, evinin çatı katını stüdyoya çevirmiş:
"Stüdyom küçük olsa da işime yetiyor ve arkadaşlarımla buraya geliyorum. Müzik üzerine çalışıyoruz, aynı zamanda eserlerin kaydını da yapıyoruz."
Yılmaz Güney’in filminde oynadı
Semir Yusif’ın yolu bir dönem efsanevi Kürt yönetmen ve aktör Yılmaz Güney ile kesişiyor:
Müzisyenliğin yanı sıra oyuncu da olan Semir Yusif, "İki filmde rol aldım. Biri Yılmaz Güney'in Duvar filmi, diğeri ise Kürdistan'ın bağımsızlığını anlatan Huner Selim'in filmi" şeklinde konuşuyor.
Stüdyosunu resimlerle, poster ve tablolar ile donatan Semir Yusif, her bir fotoğrafın özel bir anlamı olduğunu söylüyor.
Pir Sultan Abdal’ın bir fotoğrafını stüdyosunda asan sanatçı “Aleviler ibadetlerini sazla yapıyor. Onlar için saz kutsal. Pir Sultan saz çaldığı için idam edildi. Kendisini büyük saygı duyuyorum” diyor.
Süryani sanatçının stüdyosunda geçmiş dönemlerde arkadaşları ile çıktığı konserlerden tutalım Kürt ve Kürdistan ile alakalı çok sayıda poster ile tablo bulunuyor.
Semir Yusif’ın ayrıca stüdyosunda 30 yılı aşkındır hiç indirmediği Kürdistan bayrağı bulunuyor.
Sanatçı bayrağın anısını şöyle anlatıyor:
“Kürdistan bayrağı bizim için kutsaldır, Kürtlerle kader birliğimiz var”
“Bir Newroz konserindeydik. Adamın biri bu bayrağı çok ünlü bir Kürt sanatçı arkadaşımızın boynuna astı. Adını söyleyemem. Bayrağı aldı yere bırakıp gitti. Ben o bayrağı aldım ve 30 yıldır stüdyomda asılı duruyor. Bizim de bayrağımızdır. Bizim için kutsal. İnşallah beraberinde bağımsızlık da gelecek. Kürt halkı var olduğu sürece biz de var olacağız. Kürtlerle kader birliğimiz var. Asur, Keldani, Süryaniler Kürdistan’ın halklarıyız. Gerekirse bu bayrak uğruna canımızı da veririz. Bizim de bayrağımız var ama ikisi de bizim için kutsal. Ölene kadar bu bayrak burada asılı kalacak.”
Yusif, Keldani Süryani olmasına rağmen Kürtçe ve anadilinde eserler seslendiriyor. Çok sayıda albümü ve klibi bulunuyor.
"Kültürünüzü, dilinizi unutmayın"
Semir Yusif bu konuda şunları söylüyor:
"Kürtçe ile Keldani Süryani dili arasında ayrım yapmıyorum. Şu anda 4'ü Kürtçe, 4'ü Keldani Süryani dilinde olmak üzere sekiz albüm çıkardım. Çocuklarıma anadillerini öğrettim ve gelecek nesillerimizin kendi kültürlerini, dillerini unutmamalarını istiyorum."
Yusif Semir, Kürtler ile Keldani, Asuri ve Süryanilerin bir arada yaşamasına büyük önem veriyor.
Her ikisi milletin de aynı toprakların çocukları olduğuna, kardeşlik ve barış içinde bir arada yaşamaları gerektiğine inanıyor.
“Her daim Kürt kardeşlerimizin yanındayız”
Yusif ayrıca bu konuda şunları söylüyor:
"Her daim Kürt kardeşlerimizin yanındayız, kaderimiz birbirimize bağlı. Artık Avrupa'da yaşıyor olsak da Kürdistan'da bir arada yaşamamız burada da meyvesini verdi ve ilişkilerimiz devam ediyor."
Daha sonra Yusif, akrabalarına, arkadaşlarına ve meslektaşlarına kendi dilinde bir mesaj gönderdi.