SUR FESTİVALİ – Bakan Yardımcısı Demircan: Diyarbakır Mezopotamya’nın başlangıcı

08-10-2022
Türkiye Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ve  foto muhabiri ve belgesel yapımcısı gazeteci Coşkun Aral
Türkiye Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ve foto muhabiri ve belgesel yapımcısı gazeteci Coşkun Aral
Etiketler Ahmet Misbah Demircan Coşkun Aral Sur Kültür Yolu Festivali Diyarbakır
A+ A-

Diyarbakır (Rûdaw) – Türkiye Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, bölgenin kalbi olan Diyarbakır’ın kültüre, sanata, tarihe, gastronomiye meraklı olanlar için olmazsa olmaz şehirlerden biri olduğunu söyledi. Demircan, Sur’da festival yapılmasına yönelik eleştirilere de, "Bunu ancak Diyarbakır’ı sevmeyenler söyleyebilir” diye yanıt verdi.

Diyarbakır'da düzenlenen Sur Kültür Yolu Festivali, İçkale Müze Kompleksi'nde açılan sergilerle başladı.

Festivalin açılışında Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Vali Ali İhsan Su, Sur Kaymakamı Asım Solak, AK Parti milletvekilleri Mehdi Eker, Oya Eronat ve Ebubekir Bal ve AK Parti İl Başkanı Muhammet Şerif Aydın da hazır bulundu.

Rûdaw’a konuşan Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, “Dünyada her şehir kendi kültürü, havası, suyu, tabiatı, oradaki mimarisi ile, tarihi mekanları ile, yemesi, içmesi, müziği ile özel bri destinasyon ve noktadır. Dünyadaki bütün şehirler kendilerine ait kültürleri ile vardır ve yaşarlar. Onun için bütün dünyada, özellikle Avrupalılar ‘Avrupa Kültür Başkenti’ kavramı ile yıllardır her kentin kendi özelliklerini önplana çıkarma hususunda çok ciddi çalışmalar yaptılar ve 2010 Dünya Kültür Başkenti, İstanbul’da çok ciddi bir tecrübe ile gerçekleştirildi” dedi.  

İstanbul’dan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Telif Hakları Genel Müdürlüğü üzerinden sanatı ve sanatçıyı destekleyen ciddi bir yapılanmaya girdiğini belirten Demircan, “Bizim bakanlık olarak ülkemizi temsil eden önemli şehirlerin, şehir kültürünü önplana çıkartan bu etkinlikleri yapma düşüncemiz İstanbul Beyoğlu’nda başladı. Çünkü orada AKM restore edilmişti, Taksim Camii yapılmıştı, Galataport yapılmıştı, Galata Kulesi’ni restore etmiştik, Emek Sineması’nı, Atlas Pasajı’nı yapmıştık ve arada binlerce tarihi sivil mimari örneği restore ettik. Bu tecrübeden sonra ikinci nokta başkente ve üçüncü nokta olarak Diyarbakır’ı düşündük” dedi.

“Diyarbakır bölgenin kalbi”

Demircan, “Geçen sene biliyorsunuz Feqiyê Teyran, Melayê Cizirî ve Ehmedê Xanî’yi anlatan, anan Kürtçe yayınları da önplana çıkarttığımız bir çalışmamız vardı. O da bir buçuk sene sürmüştü. İşte bu konseptte Diyarbakır batıdan Beyoğlu’ndan, İstanbul’dan başlarken hemen alternatif, çok önemli bir nokta. Coğrafi ehemmiyeti açısından baktığımızda Diyarbakır Mezopotamya’nın başlangıcı. Belki hemen yanında dere var, boğaz yok ama coğrafi şartları itibariyle İstanbul gibi bölgenin kalbi olan bir şehir. Tabi buradaki restorasyon çalışmaları da 20 yılda çok emekler verilerek yapıldı. Etrafta çok ciddi restorasyonlar var. Belki Diyarbakırlı bunu tedricen olduğu için hissedemiyor olabilir ama dışarıdan gelen herkesi büyülüyor. Bakın bugün görüyorsunuz; fotomaratonda burada toplanan bin tane fotoğraf sanatçısı var. yani burada fotoğraflanacak inanılmaz değerlerimiz var. Bütün vatandaşlarımız, kültüre, sanata, tarihe, gastronomiye meraklı kim varsa Diyarbakır olmazsa olmaz şehirlerden biridir. Buraya çok katkısı olacaktır” ifadelerini kullandı.

“Bunu ancak Diyarbakır’ı sevmeyenler söyleyebilir”

Sur’da festival yapılmasına yönelik eleştirilere de cevap veren Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, “Görüyorsunuz bütün brendingler Kürtçe ve Türkçe, iki dildedir. Burada kitle bütün Türkiye ve dünyaya hitap ediyor, kapsayıcı bir yaklaşımımız var. Burada çok ciddi etkinlikler var. Bu (festival eleştirileri) zorlama bir yorum olmuş.  Yani böyle birşey olabilir mi? Kültürden uzak dur, sanattan uzak dur. Bunu ancak Diyarbakır’ı sevmeyenler söyleyebilir” diye konuştu.

“Burası bir fotoğrafçı için bulunmaz bir servet”

16 Ekim’e kadar devam edecek olan Festivalin ilk gününe katılanlar, "Amida Höyük ve Artuklu Sarayı Kazıları Sergisi", "Siyah Beyaz Diyarbakır Sergisi", "Diyarbakır Kazı İzleri Sergisi" ile "11. Resim Yarışması Sergisi" ve "Diyarbakır Arkeolojik ve İslami Eserler Sergisi"ni gezdi.

Festivale katılan foto muhabiri ve belgesel yapımcısı gazeteci Coşkun Aral da, “Diyarbakır dünyada adımımı attığım ikinci yer. Ben Siirtliyim, o yüzden bende yarım asrı geçen bir geçmişi var Diyarbakır’ın. Yabancısı olmadığım, içinde doğup büyüdüğüm bir coğrafya. O yüzden bu coğrafyaya karşı bir takım sorumluluklarımız var” dedi.

Aral, “Kendi alanım fotoğraf olduğu için bir fotoğraf buluşması fikri yıllardan beri bizim fotomaratonlarda var. Artı burada ciddi bir fotoğrafçı kesimi var, dernekler var. Onlarla kültür yolu festivali gündeme geldiğinde aklımıza geldi. Diyarbakır’da ilk kez böyle bir fotomaraton yapıyoruz. Önemli olan Diyarbakır’ı hem kendi interlandıyla hem de tüm Türkiye ile buluşturmak. Fotoğraf bugün dünyada konuşulan en önemli dil” diye ekledi.

Coşkun Aral, “Olayımızın geçtiği yer Diyarbakır Suriçi. Yani Diyarbakır’ı çevreleyen dünyanın sayılı surlardan bahsediyorum. Bunun içinde kalmış gizemli bir kültür var, bir fotoğrafçı için bulunmaz bir servet. Bunu gün yüzüne çıkarmak onun objektifi olacak. O yüzden temalar belirlendikten sonra fotoğrafçılara kalmış bu iş. Onların kısa bir süre içinde o temaların içeriğine ilişkin fotoğrafları çekmeleri halinde biz bunları hem sergileyeceğiz hem de gerekli olan tanıtım alanlarında kullanacağız” ifadelerini kullandı.

Fetival etkinlikleri

Sur Kültür Yolu Festivali kapsamında Hz. Süleyman Camii’nden Saint George Kilisesi’ne, Dengbej Evi’nden Mesudiye Medresesi’ne Büyük Kervansaray’dan Ahmet Arif Edebiyat Müzesi’ne kadar Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel mekanlarında çok sayıda etkinlik yapılacak.

Açılışta Kapadokya balonlarının uçurulduğu festivalde, Keçiburnu Terası’ndan gökyüzü gözlem etkinliği düzenlenecek. Refik Anadol’un Rönesans eserleriyle hazırladığı dijital enstalasyonu “Renaissance Dreams” Saint George Sanat Merkezi’nde, ressam İsmail Acar’ın sergisi Keldani Kilisesi’nde, Devrim Erbil’in “Teknikler ve Renkler” sergisi ise Keçi Burcu İçi’nde ziyaretçileriyle buluşacak.

Çok sayıda ismin katılacağı konserler Dağ Kapı Meydanı Açık Hava Sahnesi’nde festival boyunca devam edecek.

9-15 Ekim tarihleri arasında İç Kale Açık Hava Sahnesi’nde Heritage Talks – Diyarbakır Miras Sohbetleri etkinliği düzenlenecek.

Cemil Paşa Konağı’nda 9-12 Ekim tarihleri arasında Gastrodiyarbakır Kanaat Buluşmaları düzenlenecek. 14 Ekim’de ise Gastrodiyarbakır Kültür Yolu Buluşmaları adı ile gastronomi paneli gerçekleştirilecek.

 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli