İstanbul (Rûdaw) - Kadıköy Boa Sahnesi, 12 Mart Çarşamba günü saat 20:30’da, Kürt sanatçı Ayşe Şan’ın hayatını anlatan “Ben Ayşe Şan” (Ez Eyşe Şan) adlı oyunla izleyicileri ağırlayacak. Senaryosunu Mirza Metin’in yazdığı ve Ayşe Şan’ı sanatçı Berfin Zenderlioğlu’nun canlandırdığı oyun, izleyicilere bir müzikal mirasın ve direnişin hikayesini sunacak.
Kürt sanatçı Ayşe Şan’ın hayatını anlatan "Ben Ayşe Şan" (Ez Eyşe Şan) adlı oyun, 12 Mart Çarşamba günü saat 20:30'da Kadıköy Boa Sahnesi'nde sahnelenecek.
Senaryosunu Mirza Metin’in yazdığı oyunda Ayşe Şan karakteri, sanatçı Berfin Zenderlioğlu tarafından hayat bulacak.
Oyun özeti
"Ben Ayşe Şan", ses ve müziğin iz sürücülüğünü yapan ünlü Kürt sanatçı Ayşe Şan’ın yaşamını, bir tutunma ve direnişin öyküsünü anlatıyor.
Performans olarak sahneye taşınan hikaye, onun sonraki kuşaklara bıraktığı müzikal mirası ve hayat yolculuğunu, dramatik bir kurguyla izleyicilere aktarıyor.
Oyun, kaybolan bir şarkının boşluğunda sesini duyurmaya çalışan bütün kadınlar için anlamlı bir anma ve direniş hikayesi sunuyor.
Senaryo ve konseptini Mirza Metin’in hazırladığı oyunu sanatçı Berfin Zenderlioğlu canlandırıyor.
Oyunun ışık tasarımı, Erhan Mîr, kostümü Hilal Polat, oyun asistanı, Evin Acar, üst yazı çevirisini Süleyman Akkuş ve efektini Utku Güçoğlu yapıyor.
Gösterim tarihleri:
"Ben Ayşe Şan" adlı oyun, 12 Mart Çarşamba günü saat 20:30’da Kadıköy Boa Sahnesi'nde ilk kez izleyiciyle buluşacak.
Oyun, 8 Nisan Salı günü yine aynı sahnede tekrar gösterime girecek.
Ayşe Şan kimdir?
1938 yılı Kasım ayında Diyarbakır’da Kürt bir baba ve Ermeni bir anneden dünyaya gelen ve halk arasında “Taçsız-Tahtsız Kraliçe” olarak anılan Ayşe Şan, sanatı kadar hayatta yaşadığı acılarla da hafızalarda kaldı.
Eyşana Kurd, Eyşe Xan, Eyşana Osman, Eşyana Eli isimleriyle de bilinen Kürt sanatçının babası da kendisi gibi denjbejdi ve bu yüzden müzikle küçük yaşta tanıştı.
Evlerinde kurulan dengbêj divanlarıyla Kürt müziğini, kültürünü, tarihini, klamlarını öğrenerek ilk müzikal eğitimini alan Ayşe Şan bu sürecin kendisi üzerindeki etkisini; “Keşke Diyarbakır’daki evimizin duvarlarının dili olsaydı da o dengbej gecelerini anlatsaydı. Evin dip köşesinde dengbejleri dinlerdim. O kadar dinlerdim ki, biri beni çağırsaydı aniden irkilirdim…” diyerek anlatır.
Ayşe Şan, 1958 yılında babasının isteği üzerine evlendirilir ve bu evlilikten bir kızı olur. Kendi rızasıyla yapmadığı evliliği kısa süren ve eşinden ayrılır. Ayşe Şan’ın sanat hayatı da bir bakıma bu boşanmadan sonra başlar.
Boşandıktan sonra Antep Radyosu’nda şarkı söylemeye başlayan Ayşe Şan, Kürtçe ve Türkçe parçalardan oluşan bir plak yapar. Daha sonra 1963 yılında İstanbul’a giderek Kürtçe ve Türkçe şarkılar seslendirdiği konserler verir.
Kürtçenin yasak olması nedeniyle Türkçe ağırlıklı iki kaset sonrasında da Kürtçe kasetler yapar. “Ez Xezal im” şarkısıyla tanınır. Kürtçe okuduğu şarkılardan dolayı ciddi baskılarla karşılaşır ve 1972 yılında Almanya’ya giderek sürgün hayatı yaşamaya başlar.
Kürt dilinin ve Kürtçe şarkı söylemenin yasak olduğu o dönemde birçok Kürt müzisyen gibi o da el altından yapılan kasetler sayesinde sesini duyurma olanağı bulur ve Türkiye’ye yeni gelen kasetçalarlar sayesinde de evlerde dinlenmeye başlanır. İlk kasetinde söylediği ‘LêLêXimşê’, ‘Lorke’, ‘Siverek Yollarında’ ve ‘Gurbette’ şarkılarıyla ünlenir.
Almanya’da iken 18 aylık kızı Şehnaz’ı kaybetmesi üzerine zor günler yaşar ve sanat yaşamına bir süre ara verir. Unutulmaz şarkılarından biri olan “Qederê” isimli bestesini bu yıllarda yazdığı söylenir.
1979’da Bağdat’a giderek buradaki radyoda Kürtçe söylemeye başlar. Bağdat Radyosu’nda o dönemde Mihemed Arif ve Hesen Cizrawi, Tahsin Taha, Meryem Xan, İsa Bervari gibi Kürt müziğinin birçok önemli ismiyle tanışır, onlarla konserler verir.
Kadife, yanık ve kor gibi sesi ile insanların gönlünde taht kurar.
Daha sonra Diyarbakır’a dönmek ister ancak akrabaları şiddetle karşı çıktığı için İzmir’e yerleşit. Ölümünden önce son kez onu görmek isteyen annesinin isteği yerine getirilmez, annesinin mezarını da bir kez olsun ziyaret etmesine izin verilmez.
Ayşe Şan annesi için söylediği “Heywax Dayê” adlı bestesinde annesine “Bu dünyada kimsem kalmadı, kimsesizim” diyerek yakarır.
18 Aralık 1996 yılında İzmir’de kanser hastalığına yenik düşerek aramızdan ayrılan Ayşe Şan, cenazesinin Diyarbakır’a defnedilmesini vasiyet etmesine rağmen bu isteği gerçekleşmez ve cenazesi İzmir’de çok az kişi tarafından defnedilir.
Ayşe Şan seslendirdiği şarkılarla Kürt müziğinde bir efsane haline gelmiştir.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın