Yarsanların kutsal kitabı Serencamname’nin Türkçesi çıktı
Ankara (Rûdaw) - Yarsanların kutsal kitabı Serencamname Kürtçeden sonra şimdi de orjinal metinleriyle birlikte Sitav Yayınları tarafından Türkçe yayınlandı.
Yarsan (Ehl-i Hak) inancı üzerina yazılmış olan ve uzun araştırmalar sonucunda ortaya çıkan Serencamname, ilk defa orjinal metniyle Türkçe yayınlandı.
Geçen yüzyılda Hawraman bölgesinde ortaya çıkan kitap ve el yazmalarından, İslam’ın ilk dönemlerinde bilgin ve aydınları bakımından bu bölgenin diğer bölgelerden daha önde olduğu anlaşılıyor.
Serencamname, o dönemin bilgin, aydın ve düşünürlerin fikir ve düşüncelerinin bariz bir örneğini oluşturuyor. Eser, Sultan Sahak (İsak) ve müritlerinin 8. yüzyılda yazdıkları metinlerden oluşuyor.
Serencamnamede, metinler, ayet, dua, dini ve mesleki ayin ve ritüellerin yanı sıra kurban ve adaklar üzerine yazılan yazılardan oluşuyor. Bu metinler sözlü olarak korunmuş ve anlatıcılar tarafından nesilden nesile aktarılmış.
Bu kelamlar Kürtçenin en eski lehçelerinden biri olan ve “Fehlewiyat” olarak da bilinen Gorani lehçesi ile yazılmış. Sözkonusu lehçe de eski diller olan Avesta, Sanskritçe, Pehleviceyle uyumlu olup, şimdi de Hewraman halkı ve bazı Kürt aşiretleri tarafından konuşuluyor.
Yarsanilerin (Ehl-i Hak) en önemli ve kutsal kitabı olan bu kitap, “Donadon” yani ruhun bedendeki tecelli etmesine dayanıyor ve bu dünyayı öbür dünyadan bir gerçek olarak görüyor. “Hazine” kelimesi genellikle Tanrı’nın armağanı ve kutsamaları anlamına geliyor. Hazinenin kendisi de insanların değerli eşyalarını ve mallarını sakladığı yer anlamına geliyor. Yarsani edebiyatında hazine, Tanrı' nın lütfu ve lütfunun kaynağı demektir. Allah emrediyor ve diyor ki “sırların anahtarları ondadır.”
Serencamname kitabı altı bölümden oluşuyor. Gorani lehçesi ile sır (giz) ve şiir şeklinde yazılan orijinal metinler açık ve anlaşılır bir şekilde latinize edilmiş, sonra her bölüm ayrı ayrı bir şekilde Türkçeye çevrilmiş ve yorumlanmış. Daha iyi anlaşılması için dipnotlarla daha açık bir şekilde açıklaması yapılmış.
Kitabın ağırlıklı konuları irfani (epistemolojik) ve felsefik konular olup, 7. ve 8. yüzyıllarda o yörede yaşamış bilgin ve düşünürlerin fikir ve düşüncelerinin sonucudur. Din, inanç ve efsane araştırmaları yapan araştırmacılar için, bu eser bir baş yapıt eserdir.
Toplam 646 sayfadan oluşan eseri Kürtçeden Mihemed Ronahi çevirdi. Muhsin Özdemir de orjinal metinden çevirerek Türkçe ile karşılaştırmasını yaptı.