İstanbul (Rûdaw) - "Kürt Amazon Kadını" olarak bilinen sanatçı Semyanî Perîzade, Kürt sanatçıların sadece sanat icra ederek hayatlarını kazanamadıklarını söyledi. Perîzade, sesini Kürtlerin yaşadığı her yere ulaştırmak istediğini vurguladı.
Rûdaw TV’de Hêvîdar Zana’nın sunduğu bültene katılan Semyanî Perîzade, Kürt sanatçıların yaşadığı zorlukları, neden İstanbul’u tercih ettiğini ve hedeflerini anlattı.
Kendisini “İstanbul’da yaşayan bir Kürt sanatçı” olarak gördüğünü belirten Perîzade, “İstanbul’da eskiden beri Kürtler var. Burada yaşayan Kürtler kültür ve sanat çalışmalarında çok ileriye gitmişler. Burada realite sanatçılara değik yollar açabilir. Fakat sıkıntılar da var. Biz modern bir sanat icra etmek istiyoruz ancak ne ekonomik durum el veriyor ne de sanatımızı göstermek için yer bulabiliyoruz” dedi.
“Pandemiden önce biz Kürtler zaten dijital platformlara mecburduk ama pandemi bize bunu bir kez daha gösterdi” diyen sanatçı, Kürtlerin dünyanın farklı coğrafyalarında yaşadığını, bir araya gelme imkanı olmadığı için de sanatçıların seslerini dijital platformlar üzerinden duyurmak mecburiyetinde olduklarına dikkat çekti.
Kürt sanatçı olarak büyük bir organizasyon yapmak istediklerinde çeşitli sorunlarla karşılaştıklarını dile getiren Perîzade, “Kürt kimliğiniz önde olmasa bir sorun olmuyor. Zaten bunu kendi meclislerinde de söylüyorlar. Evinizde dilinizi konuşun ama dışarıda konuşmayın diyorlar” diye konuştu.
Perîzade, “Sadece sanat ile hayatımı kazanamıyorum. Dışarıda gidip diğer işlerde çalışıyor, kazandığım para ile gelip sanat çalışmalarımı finanse ediyorum. Kürt sanatçıların tümü de sadece sanatçı olarak hayatını idame ettiremiyor” dedi.
Neden “Kürt Amazon?”
Sanatçı Semîyanî Perîzade, “neden Kürt Amazon Kadın” diye tanındığını şöyle anlattı:
“Kendim de bu ismi sevdim. Neden? Çünkü kadınlarımız gerçekten güçlü, cesaretli, saygılılar. Bugüne kadar seslerini toplumdan önde tuttu, dil ve kültürlerinin kaybolmasına engel oldular. Annelerimiz öyle yaptı. Dilimiz kaybolmamışsa onların sayesindedir. Ben de bir anneyim. Bu yüzden kadın benim için güçlü ve mücadeleci bireyler gibi geliyor. Toplumumuzda hala çok güçlü kadınlar var. Biz günümüzde internet aracılığı ile birbirlerimizi tanıyoruz. Mesela Güney Kürdistan’da Leyla Kazım benim için bir amazon. Kuzey’de Fatê Reş yine öyle. Leyla Bedirhan gidip Avrupa’da her yerde Kürtlerin adını dünyaya duyurdu. Ona Arap, Fars dediler ama o Kürt olduğunu söyledi.”
Farklı duruşu nedeniyle eleştirildiğini ancak bu toplumdan geldiği için eleştirilere anlam verdiğini dile getiren Perîzade, neden Kürtçe ve Kürt müziğini seçtiği sorusuna da, “Dilimin halkımın onuru olmak istiyorum. İstesek de istemesek de bugün çocuklarımız gidip yabancı sanatçılar dinliyor. Bu nedenle bizim bugüne hitap eden rol modeller çıkarması lazım ki gençlerimiz kendilerini yalnız hissetmesin. Çünkü ben sadece Kürt değilim. Ben aynı zamanda kadınım, LGBT’yim. Bu kimliklerim de var. Ama her şeyden önce Kürt’üm, çünkü en çok buna ihtiyacımız var” şeklinde yanıt verdi.
Neden İstanbul?
Semyanî Perîzade, neden İstanbul’u tercih ettiğini de, “İstanbul eşsiz bir şehir, çok güzel bir şehir. Türkiye’de Kürtler yalnızca İstanbul’da özgür yaşayabiliyor. Maalesef Kürt kentlerinde bile bu kadar özgür yaşayamıyorlar. Fakat ben eserlerimin Kürtlerin olduğu her yerde dinlenmesini, görülmesini isterim. Diyarbakır’a da, Erbil’e de, Van’a da gitmek isterim” sözleri ile anlattı.
Kürt bir sanatçı olarak “ırkçı” yaklaşımlarla karşı karşıya kaldığını da söyleyen Perîzade, “Evet, bir çok yerde ırkçı yaklaşımlarla karşılaştım. Irkçılar her yerde var. Farklı bir tarzda Kürtçe sanat yapan biri olduğum için bunu yadırgıyorlar. Kürdistanlyım dediğimde de aynı şekilde” dedi.
Semyanî Perîzade kimdir?
Semyanî Perîzade 1981 yılında 11 çocuklu Kürt bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Kendi deyişiyle “Bakur doğumluyum” diyen Semyani Perizade, 1992-93 yıllarında ailesinin bulundukları bölgeden zorunlu göç nedeniyle Mersin’e yerleşti. Dönemin koşulları ve ailenin göç ile imtihanının sonucu olarak eğitimini sürdüremeyen Perizade, liseyi açıköğretimden tamamladı.
Mersin’de bir süre Merhaba Sanat Tiyatro Topluluğu’nda oyunculuk yaptı. Mersin, Opera ve Bale kurucularından ve baş rejisörü Yaşar Eskin’den oyunculuk eğitimi aldı. Kendini bir üst seviyeye taşıyabilme hayali ile 2009 yılında İstanbul’a taşınarak Semiha Berksoy Opera Vakfı’nda Zeliha Berksoy'dan oyunculuk eğitimi almasının yanı sıra şan eğitimini Carmen Yeşiltepe’den aldı. Oyunculuk eğitimini başarıyla tamamlayan Perîzade, Şan eğitimine uzun bir süre ara verdikten sonra tekrar Carmen Yeşiltepe ile şan eğitimine devam etmekte.
Yoga eğitmeni olan Perizade, Yaratıcı Drama Liderliği eğitimi de aldı. Sosyoloji ve Sinema Tv bölümlerini kazanıp bir süre sonra şartlardan ötürü eğitimini yarıda bıraktı.
Çeşitli TV projeleri üretti. Kimisinin proje yaratıcısı, editörü, sunucusu, koordinatörlüğünü veya yapımcılığını üstlendi.
Volkan Uludağ’ın yönettiği, Dramaturgluğunu ve Sanat Yönetmenliğini Perizade’nin üstlendiği “Peşk” adlı kısa filmde başrolde oynadı. 2020’de “Peşk” adlı film ile Londra Kürt Film Festivaline pandemi nedeni ile online katıldı.
Şimdilerde kendi anadilinde avangard şarkılar üretiyor.
Sanatçının Kürtçe ikinci single olan “ALO” adlı şarkısı klip eşliğinde geçtiğimiz 21 Aralık günü dinleyicilerle buluştu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın