KESK’ten memur zammı Çalışma Bakanlığı’na tepki
Haber Merkezi – Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisini ilgilendiren 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmeleri kapsamında Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın bugün Çalışma Bakanlığı’na gitti. KESK ise görüşmeye diğer sendikaların alınmamasının kanuna aykırı olduğunu belirtti.
Bugünün en dikkat çeken gelişmelerinden biri, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın, toplu sözleşme görüşmelerini yürüttüğü Kamu İşveren Heyeti ile bir araya gelmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na gelmesi oldu.
Ancak, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ise diğer sendikaların toplantıya alınmamasının kanuna aykırı olduğu belirtti.
KESK'ten yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Çalışma Bakanlığı'nın bugün Memur Sen, Kamu Sen ve KESK'in de katılması gereken toplantıyı gerçekleştirmemiş olması Çalışma Bakanlığı'nın TİS kanununa uymadığını, bu masanın yok hükmünde olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yandaş sendika ile kapalı kapılar ardında görüşülen TİS sürecinde gündüzün aydınlığında söz kuramayanlar, gecenin karanlığında kamu emekçilerinin haklarını sarayın sofrasına sunuyorlar."
Çalışma Bakanlığı'nın bugün Memur Sen, Kamu Sen ve KESK'in de katılması gereken toplantıyı gerçekleştirmemiş olması Çalışma Bakanlığı'nın TİS kanununa uymadığını, bu masanın yok hükmünde olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yandaş sendika ile kapalı kapılar ardında… pic.twitter.com/4gNglzA2sa
— KESK (@KESK1995) August 22, 2023
"Yasa gerçek bir toplu sözleşmeyi ifade etmiyor"
Öte yandan KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, bugün beklenen toplantının yapılmaması ve buna ilişkin herhangi bir açıklamada bulunulmamasına ilişkin açıklamalarda bulundu:
“1 Ağustos’tan bu yana devam eden toplu sözleşme süreci, kamu emekçileri açısından anti-demokratik bir yöntemle yürütülmeye çalışılıyor. Özellikle toplantının yürütülmesi, katılım boyutu ve kamuoyunun, emekçilerin bilgilendirilmesi noktasında da 22 gündür hem bizlere hem kamuoyunu tatmin edici bir açıklamanın yapılmadığı ve sürecin anti-demokratik bir şekilde yürütüldüğü, bugün toplantının ertelenmesi, yapılmamasıyla birlikte açığa çıktı. Zaten çok yoğun bir ekonomik kriz ortamında bir toplu sözleşme sürecini yürütmeye çalışıyoruz.
Bugünkü toplantının yapılmaması ve bu noktada taraflara bir açıklamanın, bilgilendirmenin dahi yapılmaması, yine basına bu noktada bir açıklama, izahatın yapılmaması iktidarın aslında kendi içerisinde bir kriz yaşadığını, siyasal bir krize dönüştüğünü ve yönetememe krizinin bu toplu sözleşme sürecinde giderek daha fazla derinleştiğini açığa çıkardı.
O nedenle KESK olarak, 2010 yılından beri bu yasanın düzenlenmesinden sonra, referandum sürecinde de ifade ettiğimiz gibi yasa gerçek bir toplu sözleşmeyi ifade etmiyor. Hem katılımcı boyutuyla hem grev hakkı, gerçek bir toplu sözleşme olmaması ve bugün ortaya çıkan durumun da açıkça gösterdiği gibi bu masanın artık bir anlamı kalmadığını tüm kamu emekçileri nezdinde ortaya çıkmıştır.
Derhal demokratik bir toplu sözleşme yasasının çıkartılması, örgütlenme özgürlüğü ve grev hakkı yönündeki engellerin kaldırılacağı gerçek bir toplu sözleşme yasasıyla ancak kamu emekçilerinin ve emeklilerinin haklarında bir iyileşme, çalışma yaşamında bir demokratikleşme olacağını düşünüyoruz.”