ABD, Erbil ile Bağdat’ı ‘enerji krizini üçüncü taraf ile çözmeye' çağırdı

Erbil (Rûdaw) - ABD Ortadoğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf, Irak Yüksek Mahkemesi'nin Kürdistan Bölgesi'nin petrol ve gaz yasasına ilişkin kararından endişe duyduklarını söyledi. Leaf, ayrıca Erbil ve Bağdat'ı enerji anlaşmazlıklarını üçüncü tarafın arabuluculuğuyla çözmeye çağırdı.

29 Ağustos ve 9 Eylül tarihleri arasında Tunus, İsrail, Batı Şeria, Ürdün, Irak ve Kürdistan Bölgesi’ne yaptığı ziyaretin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentindeki Bölgesel Medya Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Barbara Leaf, Bağdat ve Erbil’de gerçekleştirdiği temasların içeriği hakkında bilgi verdi.

Ziyaretinin son durağı olan Bağdat ve Erbil'de bir dizi üst düzey yetkili, sivil toplum, akademisyen, kanaat önderleri, genç girişimciler, gazeteciler ve insan hakları aktivisti ile bir araya gelerek tam bir hafta geçirdiğini anlaran Leaf, görüşmelerde Biden yönetiminin Irak'a yaklaşımının altını çizdiğii söyledi.

Leaf, “Tüm faaliyetlerimiz, programlarımız ve politikalarımız Irak'ın egemenliğini, istikrarını ve güvenliğini destekleme çerçevesindedir. 2008 Stratejik Çerçeve Anlaşması'nın ikili ilişkilerimiz için sağlam bir temel olmaya devam ettiğini de vurguladım” dedi.

Bağdat'ta son dönemde patlak veren şiddet olaylarının Washington'u ve Irak'ın uluslararası ortaklarını endişelendirdiğini belirten Leaf, Iraklı üst düzey yetkililere çözüm için kapsamlı diyalog önerisinde bulunduğunu hatırlattı.

Leaf, bu mesajı iki günlük Erbil ziyaretim sırasında Kürdistan Bölgesi'ndeki liderlere de aktardığını kaydetti.

Erbil ile Bağdat arasında enerji ve diğer konularda yaşanan anlaşmazlığın çözümü için ABD’nin tarafları bir araya getirme çabalarına dair bir soruyu yanıtlayan Leaf, Irak Federal Mahkemesi'nin Şubat ayında Kürdistan Bölgesi’nin petrol ve gaz yasasına ilişkin kararının uygulanmasının "ekonomik krize" yol açacağını söyledi.

Washington'un endişelerini Bağdat ve Erbil liderlerine açıkça ilettiğini belirten Leaf, taraflar yeni bir ekonomik kriz yaratmanın mevcut siyasi krizi daha da derinleştireceğini söylediğini aktardı.

Leaf, bu kararın uygulanmasının ABD ve yabancı şirketleri Irak'tan uzaklaştıracağını ve Irak'taki iş ortamına yönelik korkunç bir güvensizlik sağlayacağını belirtti.

Barbara Leaf, “Dolayısıyla benim önerdiğim şey, Bağdat ve Erbil'in bunu üçüncü tarafların müzakeresi ile tartışmasıydı. Mesajın hem Bağdat'ta hem de Erbil'de iyi anlaşıldığını düşünüyorum. Her iki taraftaki siyasi liderlerinin, ister resmi arabuluculuk yoluyla isterse doğrudan, bunu tartışmak için iyi bir yöntem bulabileceklerinden eminim” dedi.

Ne olmuştu?

Irak’ta Sadr Hareketi ile İran yanlısı Şii taraflar arasında yeni hükumet nedeniyle yaşanan kriz devam ederken, 15 Şubat'ta, Sadr Hareketinin “İran yanlısı siyasi partiler tarafından kontrol edilmekle” suçladığı Federal Yüksek Mahkemesi, Kürdistan Bölgesi'nin petrol ve gaz yasasına karşı bir karar çıkardı.

Irak Federal Yüksek Mahkemesi, Kürdistan Bölgesi Petrol ve Gaz Yasasının "Anayasaya aykırı olduğuna ve ihraç gelirlerinin Bağdat'a teslim edilmesi gerektiğine" dair karar aldı.

Ancak Kürdistan Bölgesi yönetimi ve yetkilileri mahkemenin kararını "siyasi" olarak nitelendirerek reddetti.

Kürdistan Bölgesi Yüksek Yargı Konseyi, 17 Mayıs 2022 tarihli açıklamasında, Federal Yüksek Mahkemesi’nin kararına yanıt verdi.

Konsey, Kürdistan Bölgesi hükumetinin petrol ve doğalgaz dosyasına yaklaşımı ile bu konuda attığı adımların Irak anayasası ve Kürdistan Parlamentosu'nun çıkardığı petrol ve gaz yasasıyla uyumlu olduğuna vurgu yaptı.

Irak anayasasının 110’uncu maddesine göre, petrol ve doğalgaz dosyası hakkındaki özel yetkilerin federal hükumetin yetki alanı dışında olduğuna vurgu yapan Konseyi, Irak anayasasının 112’inci maddesinin, federal hükümet, Kürdistan Bölgesi hükumeti ve petrol üreten vilayetlere, 2005 yılından sonra keşfedilen petrol sahalarında imtiyaz yetkisini yerel hükumet veya yönetime verdiğine dikkat çekti, Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol ve gaz sahalarının da bu kapsama girdiğini belirtti.

Yüksek Yargı Konseyi, 2007’de Kürdistan Parlamentosu tarafından çıkarılan “Kürdistan Bölgesi Petrol ve Doğalgaz Yasası”nın da Irak Anayasasına aykırı olmadığını yineledi.

Temmuz ayınca Irak Petrol Bakanlığı, 3 büyük ABD enerji şirketi Schlumberger, Baker Hughes ve Halliburton’ın bakanlığa önümüzdeki süreç için “Kürdistan Bölgesi’nde yeni projeler için artık ihaleye çıkmayacaklarını” bildirdiklerini söyledi.

Geçen ay bir grup senatör, ABD şirketlerinin çıkarlarını ve Kürdistan Bölgesi ekonomisini korumak için kararın uygulanmasını önlemek için Dışişleri Bakanlığı'na müdahale çağrısında bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı da Ağustos ayının başlarında, Erbil ve Bağdat'ı yatırımları korumak için anlaşmazlıkların çözümünde işbirliği yapmaya çağırmıştı.

Kürdistan Petrol ve Gaz Yasası

Kürdistan Parlamentosu, 6 Ağustos 2007’de "Kürdistan Bölgesi Petrol Yasası"nı kabul etmişti.

Parlamento’da onaylanan yasaya göre, bölgedeki petrollerin işletilmesi için "Kürdistan Ulusal Petrol Şirketi" kurulmasına karar verilmişti.