Enerji uzmanı Dr. Çapak: Irak ve Türkiye petrol sorununu konuşarak çözebilir
Erbil (Rûdaw) – Türkiye’ye 950 milyon dolar borçlu olduğu gerekçesiyle ABD’de Irak'a karşı dava açmaya hazırlanıyor. Enerji uzmanı Dr. İsmail Çapak iki ülke arasında krize doğru giden petrol sorununun karşılıklı konuşularak çözülebileceğini söyledi.
Türkiye ABD’nin Columbia Bölgesi Bölge Mahkemesi’ne başvurup, başlangıçta Bağdat’a net 1,4 milyar dolar veren tahkim kararına ilişkin faiz hesaplamaları sonrasında Irak’ın Ankara’ya net 956 milyon dolar tazminat ödemesi gerektiğini belirtti.
Kürdistan Bölgesi petrolünün ihracı konusunda Irak-Türkiye arasında yaşanan itilafa ilişkin Rûdaw TV'de Bahtiyar Abdulaziz'in sunduğu Ekonomi Bültenine bağlanan enerji uzmanı Dr. İsmail Çapak, Türkiye ile Irak’tan önce Erbil ve Bağdat’ın sorunu kendi aralarında çözmesi gerektiğine işaret etti.
Çapak bu konuda şunları söyledi:
“Türkiye’ye karşı her iki hükümet de güç durumda kalıyor. Irak Anayasasındaki 111. ve 112. maddeler de çelişki yaratıyor. (Türkiye’nin) ABD’deki davayı kazanma ihtimali de olabilir. Kazanmayabilir de. Ama bütün bunları Hakan Fidan kısa bir süre önce oraya gelerek Dışişleri Bakanıyla görüştü. Bizim iki Müslüman ülke olarak bunları konuşarak çözmemiz lazım. Bu konuda üzüntülerim çok fazla.
Çözülmesi mümkün. Çünkü Cumhurbaşkanı da önümüzdeki günlerde Irak’ı ziyaret edecek. Irak Başbakanı Sudani de Türkiye’yi ziyaret etmişti. Daha önce MİT Başkanlığı yapmış olan Hakan Fidan oradaki iç işlere daha da vakıf. Benim umudum üç konuda; petrol, su ve PKK konusunda iki ülke ayrı ayrı değerlendirerek bunları konuşabilir, anlaşabilir diye düşünüyorum.”
Kürdistan Bölgesi petrolü ihracatı nedeniyle Irak’a tazminat ödemeye mahkum edilen Türkiye, ABD’de karşı dava açıyor. Türkiye bahsi geçen tazminatı ödemek istemediği gibi Irak’ın 956 milyon dolar ödemesi gerektiğini savunuyor.
“Her iki ülke de zarar görüyor”
Irak’ın Türkiye’den 1,4 milyar tazminat talebine karşı Kürdistan petrolünün 5 ayı aşkın bir süredir ihraç etmemesinden daha fazla zarar gördüğünü belirten Dr. Çapak, “Irak tazminat alacağım diye petrol akışını durdurarak iki ve üç katı zarar ediyor. Her iki taraf da zararda. Özellikle petrol sorununu kendi aralarında en kısa sürede çözmeleri gerektiğine inanıyorum” dedi.
"Burada 'kazan kazan' formülü var" diyen Dr. Çapak, "Burada hem Irak kazanacak, hem Türkiye kazanacak. Bunun en kısa sürede bakanlar ve cumhurbaşkanları düzeyinde görüşülüp çözülmesi lazım. Önümüzdeki aylarda zaten enerji sorunu var. Ne kadar üzücü ki, Irak'ta elektrik çok az veriliyor. Enerji konusunda da Türkiye destek verir. Petrol piyasaya sürülmediği için fiyatı 90 dolarlara yaklaştı. Irak-Ceyhan boru hattının kapanması yaklaşık 500 milyon varillik bir arzı da önledi. Kısa sürede bu boru hattının açılması konusunda anlaşması her iki ülkenin çıkarına olacaktır diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Ne olmuştu?
Irak Petrol Bakanlığı, 25 Mart Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Kürdistan Bölgesi’nden Ceyhan Limanı’na ham petrol ihracına ilişkin olarak Türkiye aleyhine Paris merkezli Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Mahkemesi’nde (ICC) açtığı davayı kazandığını bildirmişti. Davada Türkiye’nin Irak’a 1,4 milyar dolar ödemesi gerektiği belirtilmişti.
Kararın ardından Kürdistan Bölgesi ve Kerkük'ün kuzey sahalarından günlük yapılan 450 bin varil ham petrol ihracatı durduruldu.
Kürdistan Bölgesi hükümetiyle ile yaptığı petrol sevkiyatı anlaşmasından dolayı 1,4 milyar dolar tazminat cezasına çarptırılmasına karşın Türkiye’nin Bağdat’ın tüm alacakları çıkarıldığında 956 milyon dolar alacaklı olduğu belirtildi.
Türkiye ABD’nin Columbia Bölgesi Bölge Mahkemesi’ne başvurup, başlangıçta Bağdat’a net 1,4 milyar dolar veren tahkim kararına ilişkin faiz hesaplamaları sonrasında Irak’ın Ankara’ya net 956 milyon dolar tazminat ödemesi gerektiğini belirtti.
Türkiye, Paris Tahkim Mahkemesine göre kredilerin faizini hesapladıktan sonra Irak'ın 2,6 milyar dolar, Türkiye'nin ise 3,5 milyar dolar tazminat alacağı ifade ediliyor.
Bu farkın oluşmasının nedeni Irak'taki anlaşma ihlallerinin bir kısmının otuz yılı aşkın bir süre önce meydana gelmesi, Türkiye'nin ise tüm ihlallerinin 2014 ile 2018 yılları arasında olması. Mahkemenin her iki tarafa da 1 Ocak'tan itibaren borçlu olunan her miktar için ön ödeme faizi ödemesine karar vermesi.